Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/851 E. 2018/1098 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/851
KARAR NO: 2018/1098

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili … AŞ’nin iş güvenliği ve ortak sağlık hizmeti verdiğini, davalıdan talep edilen dava konusu alacağın davacı şirketin davalıya vermiş olduğu hizmet karşılığı ödemesi gereken hizmet bedeli olduğunu, davalı ile yapılan sözleşme gereği davacının davalıya iş güvenliği hizmeti verdiğini ve bunun karşılığında faturalar düzenleyerek davalıya verdiğini, davalının bu faturalara ve fatura münceratına da itiraz etmediğini, davacının fatura karşılığı alacaklarını kendi ticari defterlerine gelir ve alacak olarak işlediğini, ayrıca KDV beyannamesi vermek suretiyle mali yükümlülüklerini de yerine getirmiş olduğunu,davalıya …. İcra Müdürlüğü’ nün 17.07.2017 tarih ve … Esas sayılı dosyasından ödeme emri gönderilmişse de davalının vekili vasıtasıyla vermiş olduğu 25.07.2017 tarihli itiraz dilekçesiyle borca/takibe itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durduğunu,davalının itirazının iptal edilerek takibin devamına, 7.265,04 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile, davalı aleyhine % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen sözleşmeden doğan fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 7.080,00 TL asıl alacacağın ve 185,04-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.65,04-TL alacağın tahsili amacıyla 15/12/2016 tarihinde örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 19/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafları iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, Mali Müşavir Bilirkişi …’ın 18/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ” Davacı firmanın 2017 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdikini yasal süresi içinde ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, T.T.K. gereği Yevmiye Defterinin Kapanış tasdikinin yaptırılması gerektiği, 2017 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdik süresinin dolmamış olduğu, dolayısıyla defterler T.T.K. hükümlerine uygun tutulmuş olduğundan, davacı’ ya ait 2017 yılına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı defterleri ibraz edilmemiş olduğu, Davacı ile davalı arasında aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin 05.01.2017 tarihli bir sözleşmenin dava dosyasında mevcut olduğu, Dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, tarafımca yapılan incelemeler neticesinde, Davacının davalıdan 17.07.2017 TAKİP tarihi itibariyle 7.080,00 TL ALACAKLI olduğu, eş deyişle davalının davacıya 17.07.2017 TAKİP tarihi itibariyle 7.080,00 TL BORÇLU olduğu, bu bakiyenin davacı şirkete ait envanter defterinin 1 .sayfasında 7.080,00 TL olarak kayıtlı olduğu, takip talebinin de 7.080,00 TL asıl alacak ile birbirini teyit etmekte olduğu, Dava dosyasında mevcut olan İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Katılım formuna göre 11-12 Mart 2017 tarihinde 12 saat İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimi verildiği ve bu eğitime 23 kişinin katılmış olduğu, Dava dosyasında mevcut olan 05.06.2017 tarih saat: 11,26 da dava dışı … tarafından dava dışı … adına … Sözleşme Feshi konulu e postada “ … Merhaba, … olarak sektörde artık yer almayacağımız için sizden aldığımız hizmeti sonlandırmak ve sözleşmemizi iptal etmek isteriz. Bilgilerinize sunarım. Saygılarımla,” yazılı olduğu, 05.06.2017 tarihli e postanın davalı şirketin sözleşmenin varlığı ve hizmetin alınmasının bir irade beyanı olarak kabul edilmesinin değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların 6102 sayılı T.T.K.’ nun 3. Fatura ve Teyit Mektubu başlıklı 21.maddesi hükmü gereği dava dosyasında davalı tarafından düzenlenen faturaya itiraz edildiğine dâir bir bilgi veya belgeye rastlanmamış olduğu,İcra takibinin davalı’ ya 19.07.2017 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu ise 25.07.2017 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu..” kanaati bildirilmiştir.
Bilindiği üzere, TTK 21.maddesi hükmü gereğince, gönderilen faturanın, tebliğinden itibaren sekiz gün içerisinde hiçbir itiraza uğramaması halinde; o faturanın kapsamının, karşı tarafça kabulü anlamını taşımaktadır. Fatura, akdin kuruluşu ile ilgili bir belge olmayıp, akdin ifası ile ilgili bir belge sayıldığından, kendisi bir akit olmayıp, dayanağı olan temel borç ilişkisini de değiştirici niteliği bulunmamaktadır. Fatura, onu alan tacir aleyhine, fatura içeriği bakımından kanunen yazılı delil halini almaktadır. Fatura, tacirin ticari defterlerine geçireceği ve kayıtlarını belgeleyecek bir belgedir.
Fatura, akdin ifasını gösteren bir belge olduğundan, verilmesi, bir mal alınması veya imal edilmesi yahut bir hizmet verilmesi veyahut bir menfaat temin edilmesi gibi bir akdin yani geçerli bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlıdır.
Yargıtay, sözleşmesi olmayan işlerde faturaya itiraz edilmemiş olunmasının, bağlayıcı olmadığı ve faturayı alanın akdi ilişkiyi inkar etmesi halinde, faturayı tanzim edenin önce akdi ilişkiyi ispatlaması gerektiği görüşündedir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesine göre, akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece davacının davalı adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin davalıyı bağlayıcı bir yanı yoktur. ( 15.HD. 13.04.1994 gün, 1994/1088 E. 1994/2327 K.)
Faturanın gönderilmiş olması, faturanın, adına tanzim edilen tarafından alınmış olmasını ifade eder. Fatura, itiraz edilmediği takdirde akdi ilişki için delil teşkil etmektedir.
Faturayı alanın itiraz etmiş olması halinde, artık karşı tarafın fatura içeriğini kabul etmiş sayılması söz konusu olmadığı gibi, karşı tarafın da itiraz ettiği hususları ispat külfeti yoktur. Fatura içeriğinin doğru olduğunu, düzenleyen kimse ispat etmek zorundadır.
Kanunun faturaya tanıdığı karinenin geçerli olabilmesi için, faturayı alanın 8 gün içerisinde fatura içeriğine itiraz etmemiş olması şarttır.
Taraflarca ibraz edilen deliller, dosya kapsamı ile uyumlu bulunup hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin 05.01.2017 tarihli bir sözleşme uyarınca davacının iş güvenliği ve ortak sağlık hizmeti verdiği, Dava dosyasında mevcut olan İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Katılım formuna göre 11-12 Mart 2017 tarihinde 12 saat İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimi verildiği ve bu eğitime 23 kişinin katılmış olduğu,Dava dosyasında mevcut olan 05.06.2017 tarih saat:11:26 da dava dışı … tarafından dava dışı … adına … Sözleşme Feshi konulu e postada “… Hanım Merhaba, … olarak sektörde artık yer almayacağımız için sizden aldığımız hizmeti sonlandırmak ve sözleşmemizi iptal etmek isteriz. Bilgilerinize sunarım. Saygılarımla,” yazılı olduğu,Dava Konusu Olan davacı … A.Ş. tarafından Davalı … Ltd Şti’ ne Düzenlemiş Olduğu faturaların incelenmesinde Davacı … A.Ş. ’ nin davalı … Ltd Şti’ ne düzenlemiş olduğu dava konusu olan faturalara karşılık davalının bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmadığı,bu itibarla davacı tarafından davalıya fatura içeriği hizmetin verilmiş olduğubilirkişi raporu uyarınca davacının davalıdan 17.07.2017 TAKİP tarihi itibariyle 7.080,00 TL ALACAKLI olduğu anlaşılmış olup; Anılan durum karşısında bilirkişi raporu ile tespit olunan 7.080-TL asıl alacak alacak üzerinden itirazın iptali ve likit olan alacağın %20 oranı üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 7.080-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 1.416-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 483,63-TL. Harçtan peşin alınan 124,07-TL. harcın mahsubu ile bakiye 359,56-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 972,47-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 951,66-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır