Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/833 E. 2018/1289 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/833
KARAR NO : 2018/1289

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/08/2016 günü Arguvan ilçesi karayolu üzerinden dava dışı 3. Kişi olan …’ın kullandığı … plakalı aracı ile tek taraflı trafik kazası yaptığını, müvekkilinin oğlu …’ın da araçta yolcu olduğunu ve meydana gelen kaza nedeniyle hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın hiçbir şekilde kusurunun olmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü dava dışı …’ın %100 oranında kusurlu olup müvekkilinin desteği olan oğlu …’ın vefat etmesi üzerine müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, dava dışı aracın dava konusu kaza tarihinde sigortasız olduğunu, aracın sigortasız olması nedeniyle 07/07/2017 tarihli dilekçe ile davalı … Hesabına başvuruda bulunduklarını, başvuru üzerinden 15 gün geçmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL sakatlık tazminatının başvuru tarihi olan 07/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana geldiği tarihte kazaya sebep olan … plakalı aracın … A.Ş tarafından tanzim edilmiş olan Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası bulunduğunun taraflarınca tespit edildiğini, bu sebeple öncelikle davanın müvekkili yönünden reddini gerektiğini, aksi halde, dava konusu kazaya karışan … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın hatır için taşındığı dosyanın müderecatından anlaşıldığını, dava konusu trafik kazasında hatır taşıması söz konusu olduğundan davacı lehine tesis edilecek bir tazminat var ise indirim yapılmasının gerektiğini, her ne kadar dosya münderecatında kaza tespit tutanağı olsa da dosyada mevcut raporlarla aktüer hesabı yapılmasına karar verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil edeceğini, dosyada tarafların kusur oran ve aidiyetlerinin kesinleşmediğini, bu nedenlerle dava konusu kazaya sebebiyet veren tarafın tespiti ve oranlarının tespiti, olayla ilgili olası çelişkilerin giderilmesi ve konusunda uzman bir bilirkişiden oluşa uygun, denetime elverişli kusur raporunun temin edilmesine karar verilmesinin gerektiğini, sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesinin gerektiğini, müvekkili …nın sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, yapılacak inceleme ile davacının gerçek zararının tespit edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava Zorunlu mali mesuliyet sigorta güvencesi bulunmayan aracın karıştığı kazada desteğini kaybeden davacının açmış olduğu destekten yokun kalma tazminat istemidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta teminatı olmayan aracın tek taraflı kazası ile dava konusu kazaya karışan araçta yolcu konumunda olan mütevefa desteğini kaybeden davacının … aleyhine açtığı destekten yoksun kalma tazminatı istemidir.
Mahkememizce dosyanın taraf iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller kapsamında rapor aldırılmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile rapor aldırılmasının istenilmesine karar verildiği, Trafik Bilirkişisi … ve Aktüer Bilirkişi … tarafından sunulan 03/05/2018 tarihli raporda; Dava dışı sürücü … alkollü şekilde sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mahal şartların üzerinde seyrini sürdürdüğü, kural gereği kavşaklara yaklaştığında aracının hızını asgari hadde düşürmeye özen göstermediği, mevcut sürati ile olay mahalli viraja giriş yaptığı, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği, aracını kaplama içerisinde tutma becerisine sahip olamadığı, yol dışı kaldığı, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, 2918 sayılı K.T.K.unun 52 maddesinin 1/a (sürücüler kavşaklara, viraja, yaya geçitlerine, henzemin geçitlerine, tünellere yaklaştığında hızlarını azaltmak zorundadırlar.) kuralını ve yine 2918 Sayılı K.T.K.unu 48/5 (alkollü araç kullanmak) maddesini ihlal ettiğinden olayda %100 oranında asli kusurlu olduğu, Davacı taraf murisi müteveffa yolcu …’ın … plakalı otomobil içiresinde normal yolculuk yaptığı sırada, bu sürücünün sevk ve idare hatası sonucu yol dışı kalması sonucu hayatını kaybettiği olayda atfı kabil kusuru olmadığı, aktürelya yönünden değerlendirme neticesinde; Davacı …’m talep edebileceği Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Tutarının 52.930,31-TL olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 16/05/2018 havale tarihli dilekçesi ile müvekkilleri için talep ettikleri tazminat miktarını 52.930,31-TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olup, buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
… Sigortadan gelen yazı cevabı ile … plakalı aracın 02.06.2016 -02.062017 tarihleri arasında … Sigortada olduğu ancak 17.06.2016 tarihinde satışından dolayı poliçenin iptal edildiği bu nedenle kaza tarihi olan 16.08.2016 tarihi itibari ile aracın karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığının bildirildiği görülmüş bu kapsamda davalı … Hesabının davada pasif husumet ehliyetinin bulunduğu ve sonucuna varılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; Dava dışı sürücü … alkollü şekilde sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mahal şartların üzerinde seyrini sürdürdüğü, kural gereği kavşaklara yaklaştığında aracının hızını asgari hadde düşürmeye özen göstermediği, mevcut sürati ile olay mahalli viraja giriş yaptığı, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği, aracını kaplama içerisinde tutma becerisine sahip olamadığı, yol dışı kaldığı, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, 2918 sayılı K.T.K.unun 52 maddesinin 1/a (sürücüler kavşaklara, viraja, yaya geçitlerine, henzemin geçitlerine , tünellere yaklaştığında hızlarını azaltmak zorundadırlar.) kuralını ve yine 2918 Sayılı K.T.K.unu 48/5 (alkollü araç kullanmak) maddesini ihlal ettiğinden olayda %100 oranında asli kusurlu olduğu, Davacı taraf murisi müteveffa yolcu …’ın … plakalı otomobil içiresinde normal yolculuk yaptığı sırada, bu sürücünün sevk ve idare hatası sonucu yol dışı kalması sonucu hayatını kaybettiği olayda atfı kabil kusuru olmadığı, Müteveffanın 20/01/2006 doğumlu olduğunu ve kaza tarihinde yaşının 10 yıl 6 ay olduğu, olay tarihine göre bakiye ömrünün 63 yıl 8 ay alınarak aktif faal çalışma süresinin 49 yıl 6 ay olarak kabul edileceği, yapılan hesaplamalar ile davacı baba …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 52.930,31-TL olduğu, davalı … Hesabının temerrüt tarihinin sigorta şirketine başvuru tarihi nazara alınarak 20/07/2017 olduğu anlaşılmıştır. Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; oluşa ve dosya kapsamına uygun oluşu nedeniyle mahkememizce tatminkar görülerek itibar olunan bilirkişi marifetiyle kusur durumu nazara alınarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından ZMMS poliçesi bulunmayan araca ilişkin olarak davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça hatır taşıması indirimi yapılması talep edilmiş ise de; mütevefanın dayısı olan … ‘ın aracında yolculuk yapar iken davaya konu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. İşletenin veya sürücünün, araçta taşınandan, doğrudan doğruya ücret almasa bile taşıma, maddi veya manevi menfaati bulunuyorsa bu durumda hatır ilişkisinin varlığından söz edilemez. Aile bireylerinin taşınması yakıt, aşınma ve diğer giderlere dönük maliyet gerektirmesinin olağan ulaşım araçları ile yolculuk seçeneğinin tercihi halinde yapılması zorunlu harcamaların yerini tutacak olması nedeniyle hatır taşıması olarak kabul edilemez. Bu nedenle dava konusu taşımada ahlaki bir görevin ifası niteliğinde olup, bu taşımada maddi ve manevi yararları olduğundan davacının araçta hatır için taşındığının kabul edilemeyeceği anlaşılmış ve tazminattan indirim yapılmamıştır.
Yine davalı tarafça müterafik kusur irdirimi talebinde bulunulmuş isi de mütevefanın yaşı nazara alınarak ayırtım kabiliyeti olmadığından bu yönde de indirim yapılmamış anılan durum kurşısında davacının ıslah istemi de gözetilerek ticari bir faaliyetin ifası sırasında gerçekleşen bir kaza olmadığından yasal faiz talep edilebileceği gözetilerek ,sigorta başvuru tarihi olan
davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 52.930,31-TL destekten yoksun kalma tazminatının 20/07/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.615,67-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 212,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.403,48-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.172,33-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 243,59-TL ilk gider, 1.500-TL bilirkişi, 181,40-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.924,99-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır