Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/786 E. 2021/440 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/786 Esas
KARAR NO : 2021/440

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :17/03/2014
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle ;
Müvekkili … ile davalı …’un, …Ltd. Şti.’nin eşit hisseli hissedarları ve aynı zamanda kardeş olduklarını, şirketin 17/11/1996 tarihinde kurulduğunu, plastik ve izolasyon malzemeleri imalatı ve satışı ile iştigal ettiğini, şirketin kuruluşundan itibaren müvekkilinin imalat ile davalı …’un ise, pazarlama-muhasebe ve idari işlerini yürüttüğünü, davalının son 10 yıldır münferit imza ile şirketi temsile yetkili olduğunu, tarafların kardeş olduklarından müvekkilinin şirket hesaplarının davalıda bulunmasında bir sakınca görmediğini, şirketin işlerinin oldukça yoğun ve iyi olduğu bir dönem olan 2011 yılında, davalının müvekkile şirketin borcu olduğunu beyan ederek, şirketi tasfiye etmeleri gerektiğini söylediğinde, müvekkilinin bu duruma inanmadığını, şirketin mali durumu ile ilgili olarak araştırma yapmaya başladığını, müvekkilinin yaptığı araştırmalar sonucunda davalının bir çok usulsüzlüğünü tespit ettiğini, davalı kardeşinin şirket gelirlerini kendi hesabına aktardığını dolayısıyla şirketi ve kendisini zarara uğrattığını anladığını, davalının müvekkili yerine imzalar attığını, müvekkili tarafından yapılan şikayet üzerine davalı hakkında İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, davalının müvekkili ile ortak oldukları şirketin müşterilerini kendi çocukları ile kurduğu … Ticaret Ltd. Şti. İle ticaret yapmaya sevk ederek haksız rekabete konu eylemlerle şirkete zarar verdiğini, şirkete ait 3 adet pres, 10 adet kalıp, kompresör ve tırtıl makinesini şirketten alarak kendi firması olan …’da kullanmasından kaynaklanan zararlar verdiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı tutularak davalının şirkete vermiş olduğu zararın müvekkil tarafından hesaplanması mümkün olmadığından, uzmanlarca hesaplanması mümkün olduğundan davanın belirsiz dava olarak kabulü ile, 2000 ile 2013 tarihleri arasında, davalının haksız ve kötü niyetli olarak şirketi zarara uğratan eylem ve işlemleri nedeni ile oluşan şirket zararının, davalı tarafından şirket kasasına, zararlandırıcı işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte iadesi, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/04/2021 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile ;168.020,65 TL nin davalı tarafından şirket kasasına zararlandırıcı işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte iadesine, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle ;
Davacı tarafın dava değerini belirsiz alacak davası olarak ikame ederken alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı ya da değeri belirtmek suretiyle dava açabileceğini, alındığı iddia edilen makine ve kalıplardan dolayı 250.000 TL’sını beyan etmişken harca esas değeri 10.000 TL olarak göstermesinin iyi niyetten yoksun, usul ve yasaya aykırı bir davranış olduğunu, öncelikle huzurda görülen davanın husumet yokluğu sebebi ile reddi gerektiğini, davanın …şirketinin uğramış olduğu zarara ilişkin ve haksız rekabetten dolayı açılmış bir dava olduğunu, olayda zarar gördüğü belirtilenin … şirketi olup davacı olmadığını, davacının kendi adına böyle bir dava açmaya da hakkı olmadığını beyanla, öncelikle davanın HMK 107/1 e göre asgari oranda belirlenebilir tutar davacı tarafından ikrar olunduğu üzere 250.000 TL ye çıkartılarak gerekli harcın ikmal edilmesi aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda ise haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; 2000 ile 2013 tarihleri arasında davalının haksız ve kötü niyetli olarak dava dışı … Ltd. Şti.’ni zarara uğratan eylem ve işlemleri nedeni ile oluşan şirket zararının, davalıdan işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren ticari faizi ile tahsili ve şirkete iadesi istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini ibraz etmiş, dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;10/09/2015 tarih ve …- … sayılı davanın reddine ilişkin karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2016/5622-2017/3448 sayılı ve 06.06.2017 tarihli ilamında; “Dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de limited şirket ortağının dolaylı zararına ilişkin olarak şirket yöneticisine karşı açtığı sorumluluk davasında dolaylı zararın şirkete verilmesi talep edilebilir. Davacı da şirkete verilmesini talep etmiştir. Bu durumda tazminatın şirkete verilmesini talep eden ortağın davacı olması ve sorumlu olduğu ileri sürülen yöneticinin davalı olması yeterli olup ayrıca şirketin taraf olmasına gerek yoktur. Bu nedenle yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, davalı şirket yöneticisinin eylem ve işlemleri konusunda taraf tanıkları …,… , …,… dinlenmiştir.
Tarafların 2000 ila 2013 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak dava dışı şirketin yönetimi nedeniyle uğradığı zarar olup olmadığı var ise miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, …’ün , … , … ve Prof Dr … dan oluşan heyetten 10/06/2019 tarihli kök rapor, 26/02/2020 tarihli 1.ek rapor ve 05/02/2021 tarihli 2. ek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
6762 sy TTK nun 309 md – Şirketin 305, 306, 307 ve 308 inci maddelerde yazılı fiillerle ızrar edilmesi halinde,bundan, dolayısiyle zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak, hükmolunacak tazminat şirkete verilir.
Şirketin iflası halinde pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının haiz oldukları haklar iflas idaresine ait olur. Bu hususta İcra ve İflas Kanununun 245 inci maddesi hükmü caridir.
Mesul olan kimselerin cümlesi aleyhinde şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir.Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.
6102 sy TTK nun 613.md- Bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağı
Ortaklar, şirket sırlarını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük şirket sözleşmesi veya genel kurul kararıyla kaldırılamaz
Ortaklar, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamazlar, özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapamazlar. Şirket sözleşmesiyle, ortakların, şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda oldukları öngörülebilir.
6102 sy TTK nun 54 md-
“Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır
Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykm davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır”
Davacı taraf 2000-2013 yılları arasında davalı yönetiminde gerçekleşen zararların tazminini istemektedir.Dava dışı … Ltd. Şti nin faaliyet gösterdiği son tarih 12.11.2011 olup Aralık 2012 tarihinde şirket faaliyetlerinin durdurulduğu vergi dairesine bildirilmiştir. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlıkta 6762 sy TTK hükümleri uygulanacaktır. Ancak 6762 sy TTK da limited şirket ortağının bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağı, haksız rekabetin genel hükümleri düzenlenmemiştir. Bu nedenle dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sy TTK nun 613 ve 54 maddesi ilkeleride tazminat ve haksız rekabet sorumluluğunun belirlenmesinde dikkate alınmalıdır.
Somut olayda; Davacı yanın dava dilekçesinde yer verdiği zarar kalemlerini aşağıdaki şekilde açıklamıştır.
1.Davalının şirket adına birçok bankalardan kullandığı kredileri kendi şahsi hesabına aktarması ile oluşan zararlar,
2.Davalının bankalardan kendi adına çektiği kredileri şirkete ait şirket kayıtlarına yansıtılmayan müşteri çekleri ile ödemesinden kaynaklanan şirket zararları,
3.Şirketin yapmış olduğu satışları şirket kayıtlarına işlemeyerek satışlara istinaden alınan çeklerin bedellerini kendi hesabına aktararak şirkete vermiş olduğu zararlar,
4.Şirket hesabından kendi hesabına usulsüz olarak yaptığı para transferleri,
5.Şirket hesabından Ailesi için yaptığı harcamalar,
6.Davalının …’ye şirkete ait Arnavutköy’deki imalathaneyi usulsüz olarak devretmesi ve devir bedelinin şirket hesabına aktarmaması,
7.Davalının 22 Ocak 2013 tarihinde … adı ile kendine ait işletme kurması sonucunda şirket müşterileri ile şahsi şirketi üzerinden ticari ilişki kurarak haksız rekabete konu eylemi nedeniyle oluşan şirket zararları,
8.Şirket adına Müşterilerden tahsil edilen paralar karşılığı tutulan hesap fişleri ile tahsil edilen paraların şirkete yansıtılmaması nedeniyle şirketin uğradığı zararlar,
9.Müvekkil yerine imza atarak Ortaklar kurulu kararı olarak gösterip sermaye artırım kararı ile müvekkili uğrattığı zararlar,
10.Davalının müvekkil ile ortak oldukları … Ltd. Şti nin müşterileri ile oğulları … ve … adına 12 Aralık 2011 tarihinde kurduğu…Ltd. Şti. üzerinden Ticaret yaparak haksız rekabet konu eylemleri nedeniyle şirkete verdiği zararlar, Mahkememizce bu kalemlerden 6-7-8-10-11-12 numarada açıklanan zarar kalemleri ibraz edilen somut deliller ışığında incelenip tespit edilebilmiştir.Diğer kalemler yönünden ibraz edilen delil ve belge bulunmadığından somut tespit yapılamamıştır.
Somut olayda; Davacı 6. Maddede de “Davalının …’ye şirkete ait Arnavutköy’deki imalathaneyi usulsüz olarak devretmesi ve devir bedelinin şirket hesabına aktarmaması” yönüyle davalının şirketi zarara uğrattığını iddia etmektedir.
Dava dışı … şirketin 2012 yılına ait mizanın 120 Alıcılar hesap gurubun tetkikinde, söz konusu Izomap Izaolasyon-… firmasının yer almadığı, ayrıca devir faturasında yer alan makinelerin 2012 yılsonu detay mizanlarında 253 numaralı “makine ve teçhizatlar” hesabında durdukları, satış kayıtlarının yapılmamış olduğu,söz konusu faturanın hiç kayıtlara alınmadığı, böylece makinelerin fiili devrinin gerçekleşmesine rağmen şirket envanterinde gözüktüğü, devre yönelik ödemelerin … tarafından davalının şahsi hesabına yapıldığı, bu şekilde davacının iddia ettiği gibi dava dışı şirketin zarara uğradığı anlaşılmıştır.
TTK 613 gereğince şirket ortaklarının, işletmenin ve şirketin durumu ile faaliyetlerine ilişkin sırları koruyup, başkalarına yaymamak, kendi şahsi menfaatleri için kullanmamak, başkalarına da kullandırtmamak yükümlülüğü vardır.
Anılan paranın şirket hesaplarında girdi olarak görülmemesi, devredilen ürünlerin halen şirket malı gibi gösterilmesi hukuka aykırıdır. Zira ortaklığın malvarlığı azalmış, buna karşın davalının malvarlığı haksız olarak artmıştır.Anılan devir bedelli -40.500 TL- yönünden davalının sorumluluğunun doğduğu sabit bulunmuştur.

Somut olayda; Davacı 7. Maddede de”Davalının 22 Ocak 2013 tarihinde Hürsan adı ile kendine ait işletme kurması sonucunda şirket müşterileri ile şahsi şirketi üzerinden ticari ilişki kurarak haksız rekabete konu eylemi nedeniyle oluşan şirket zararları,”yönüyle davalının şirketi zarara uğrattığını iddia etmektedir.
Dava dışı şirket … Şirketi 31.12.2012 tarihinde şirket faaliyetlerine son verdiği yönünde bir dilekçe hazırlamış ve ilgili vergi dairesine göndermiştir. Şirket ortaklarının şirket müşterilerini aynı faaliyet alanındaki başka bir şirket ile çalışmasını sağlaması hukuka aykırıdır. Ancak, dava dışı şirketin bildiriminden de anlaşılacağı üzere … isimli, davalının ortağı olduğu şirketin kuruluş tarihi olan 22.01.2013 tarihinden önce faaliyetlerine son vermiştir. Şirket ortağının hukuka aykırı eyleminin bulunması için aynı faaliyet alanında çalışma yapan bir şirketin varlığı gereklidir.
Aynı faaliyet alanında iş hayatının bir parçası olan dava dışı … ın … şirketinin faaliyetlerine son verdikten sonra ticari hayatta ekonomik faaliyetlere başladığı için davalının hukuka aykırı bir eyleminden bahsedilemeyeceği sabit bulunmuştur.
Somut olayda; Davacı 8. Maddede de “Şirket adına Müşterilerden tahsil edilen paralar karşılığı tutulan hesap fişleri ile tahsil edilen paraların şirkete yansıtılmaması nedeniyle şirketin uğradığı zararlar,”yönüyle davalının şirketi zarara uğrattığını iddia etmektedir.
Dava dışı …Ltd.Şti.’nin, dava dosyasına sunulan kredi hesap ekstrelerine göre; …A.Ş….Bankası A.Ş. T. …Bankası A.Ş., … T.A.Ş., … Bank A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … A.Ş. ile ticari kredili çalıştığı ve 21.03.2005-19.09.2012 tarihleri arasında toplam 1.589.560,39 TL’lık ticari kredi kullandığı,Söz konusu kredi tutarlarının da alacak kaydedildiği dava dışı şirketin T. … A.Ş.,…Bankası A.Ş., …Bankası A.Ş., T. …Bankası A.Ş.,… A.Ş.,… A.Ş. ve … A.Ş. nezdindeki vadesiz mevduat hesap ekstrelerine göre; davalı …’un kendisine yapılan ödeme veya hesabına yapılan transferler sonucunda toplam 143 adette 455.170,00 TL’lık ödeme yapıldığı, adı geçen tarafından da dava dışı şirkete ait hesaplara aynı dönemde yatırılan veya transfer edilen 53 adette toplam 149.998,00 TL ödeme yapıldığı, bu durumda davalının uhdesinde dava dışı şirkete ait toplam 305.172,00 TL (= 455.170,00 – 149.998,00) kaldığı,bu paranın Dava dışı … şirketine ait olduğu,
Dava dışı şirketin faaliyetlerinden yaratılan ve davalı …’un uhdesinde kaldığı anlaşılan 305.172,00 TL tutar nedeniyle dava dışı şirketin mal varlığında bir azalma olduğu, bu durumda davalı …’un, uhdesinde kaldığı anlaşılan şirkete ait parayı, şirkete koyma borcunun bulunduğu, davacının şirketin parasının ticari faizi ile birlikte davalıdan tazminini isteyebileceği sabit bulunmuştur.
Somut olayda; Davacı 10.madde de “10.Davalının müvekkil ile ortak oldukları … Ltd. Şti nin müşterileri ile oğulları … ve … adına 12 Aralık 2011 tarihinde kurduğu … Ltd. Şti. üzerinden Ticaret yaparak haksız rekabet konu eylemleri nedeniyle şirkete verdiği zararlar”yönüyle davalının şirketi zarara uğrattığını iddia etmektedir.
… Ltd. Şti nin ticaret sicil kaydına göre; Davacı … ve davalı … %50 şer hisseyle şirket ortağı oldukları, tarafların 12/11/2001 tarihinden bu yana şirketi temsil yetkilerinin bulunduğu, 12.11.2011 tarihinde davacı ve davalının şirketi temsil yetkisinin süre olarak sona erdiği, ancak bu tarihten sonra şirket genel kurul toplantısı yapılamadığından şirketin organsız kaldığı, şirket faaliyetlerinin durdurduğu bildiriminin 31.12.2012 tarihinde Vergi Dairesine gönderildiği tespit edilmiştir.
12.12.2011 tarihinde tescil edilen … şirketinde davalı … un oğlunun ortak olduğu, 2012 yılında dava dışı … Şirketi’nin 14 adet müşterisi ile … şirkenin çalıştığı, bu şirketin, … şirketinin 14 farklı müşterisi ile aynı yıl içinde iş ilişkisi kurması durumunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu sabittir.
Ancak dava dışı … şirketinde davalı … un ortak olmaması,… şirketine karşı açılmış bir davada bulunmaması nedeniyle TTK 54 anlamında haksız rekabet eylemleri nedeniyle oluşan (2012 ve 2013 yılında toplam 3.489,54 TL) zarar nedeniyle davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşılmıştır.
Somut olayda; Davacı 11 ve 12 madde de “.Şirketin araçlarını kendi şahsi firmasında kullanmasından dolayı şirkete vermiş olduğu zararlar,
Şirkete ait 3 adet Press 10 adet kalıp kompresör ve tırtıl makinesine şirketten alarak kendi firması olan … da kullanmasından kaynaklanan şirket zararları,yönüyle davalının şirketi zarara uğrattığını iddia etmektedir.
…plaka numaral… aracının 4 adet lastiklerinin patlak olduğu, kullanılmadığı ve terk edilmiş halde tespit edildi.
… Plaka numaralı Isuzu … 4.5ton istiap hadli kamyon araçların hacizleri olduğundan trafiğe çıkarılmadığı ve terk edildiği … 1.4D-4D Comfort Extra 2011 otomobil bagaj kapağı ve sol kapı hasarlı 70.000Km araçların hacizleri olduğundan trafiğe çıkarılmadığı ve terk edildiği
…, …, … L200 ve … 2,Oton kamyonet hacizli oldukları, kullanılmadıkları ve trafikten men edildikleri ve icradan satışının yapıldığı
… ve… plaka numaralı kamyonet ve otomobilin Davacı …’un uhdesinde kaldığı, davalı kullanımında olmadığı
Davalı yanca kullanıldığı iddia edilen araçların, yerinde incelenmesi sonunda atıl ve kullanılamaz halde oldukları, davalı ya da davalıya ait Hürsan(İzopoly) şirketinin kullanımında bulunmadıkları tespit edilmiştir.
Şirkete ait 3 adet Press 10 adet kalıp kompresör ve tırtıl makinesi bedeli
I. Grup: Ambalaj parçaları üretim makinaları.
Eksantrik Pres 15 ton sac 3 Adet
Muhtelif ambalaj parça kalıbı 10 Adet
Saç Sürücü 3 Adet
Saç Çözücü 3 Adet
Tırtıl Makinası 1 Adet
Kompresör 500Lt 1 Adet
36.550.-TL
II. Grup: İzolasyon malzemesi stoklama, karıştırma ve dolum makinaları:
Yatay astar makinası komple aparatlı 1 Adet
Dikey astar makinası komple 1 Adet
Likit membran makinası komple 1 Adet
DKP saçtan, 12 tonluk asfalt stok tankı 1 Adet
DKP saçtan, 20 tonluk asfalt stok tankı 1 Adet
Forklift Linde El5, 1.5 tonluk elektrikli(Akülü) 1 Adet
122.000.-TL
Bununla birlikte dava dışı … aktifinde kayıtlı iken, yerinde yapılan teknik inceleme neticesinde,bu makinelerin hali hazırda dava dışı … (…) şirketinde kullanıldığı, dava dışı şirket faaliyetlerinin neredeyse tamamının söz konusu makineler marifeti ile yürütüldüğü anlaşılmıştır.Alınan 2.ek bilirkişi raporunda bu makineler nedeniyle … şirketinin 16.036,21 TL kazanç elde ettiği tespit edilmiştir.
Somut olayda; Davalı yanın yaptığı uhdesinde bulunan … şirketine ait paralardan şirket adına yaptığı ödemeler bilirkişi kök ve ek raporları ile incelenmiştir.Buna göre; Davalı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu ödeme belgelerinin incelenmesinde, Şubat 2012 ile Ekim 2018 dönemleri arasında, dava dışı şirkete ait geçmiş dönem iski, vergi ve sgk yapılandırma ödemeleri, şube kira senet ödemeleri, geçmiş dönem işlemiş KMH faizleri ile dava dışı şirketin banka hesaplarına yatırılan bir kısım paralar olmak üzere toplamda 153.187,56 TL ödeme yaptığı, şirketin 12.11.2011 tarihinden itibaren organsız kalmış olduğu ve buna dayalı olarak da bu tarihten sonra dava dışı şirketin bankalar nezdinde herhangi bir işlem yapamadığı , dava dışı şirket adına yapılması gereken bir takım banka ödemelerinin bu tarihten sonra davalı yanca gerçekleştirildiği, davalı yanın toplam 153.187,56 TL ödemeyi … şirketi adına yaptığı belirlenmiştir.Davalı vekili müvekkili tarafaından dava açıldıktan sonra yapılan ödemeler olduğunu savunmuştur. Mahkememiz dava tarihi itibariyle değerlendirme yapacak olup, bu ödemelerin dava dışı … Ticaret Ltd Şti nin tasfiye masasınca dikkate alınması gerekecektir.
Sonuç olarak;
Davalı … un şirketteki yönetim yetkisinin 12/11/2011 tarihinde sona erdiği, davalının yönetim yetkisi sona ermeden önce ve sonra … Ltd Şti ne ait olarak envanterinde kayıtlı makineleri 40.500 TL bedelle … ye devir ettiği, ayrıca yine şirkete ait 3 adet Press 10 adet kalıp kompresör ve tırtıl makinesinin tamamını kendisine ait …(…) şirketi uhdesine geçirerek dava tarihine kadar 16.036,21 TL gelir elde ettiği, ayrıca şirketin alacaklarını toplayarak kendi banka hesaplarına geçirdiği böylece uhdesine 305.172,00 TL yi aldığı ( … nin ödediği 40.500 Tl dahil) ,şirketin organsız kalmasından sonra şirketin bankalara olan kredi borç taksitleri, vergi ve sgk vs için kendi uhdesinde kalan şirket parasından 153.187,56 TL ödeme yaptığı, sonuç olarak davalı uhdesinde dava tarihi itibariyle toplam 168.020,65 TL para kaldığı tespit edilmiştir.
Huzurdaki dava HMK 107 gereğince belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.Davacı taraf 10.000 TL dava değerli olarak açtığı davada 22/04/2021 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile istemini 168.020,65 TL ye artırmıştır. Dava HMK 107 gereğince açıldığından dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi artırım yapılacak kısım üzerinden de kesilmiştir. Bu nedenle davalı tarafın artırılan kısım için yaptığı zamanaşımı itirazı kabul edilmemiştir.
Davacı tazminatın zararlandırıcı işlem tarihinden faiziyle tahsilini istemiş isede; davadan önce davalının bu işlemleri nedeniyle temerrüdünü gösterir ihtar bulunmadığından istam dava tarihinden itibaren ticari faiz olarak kabul edilmiştir.
Mahkememizce 168.020,65 TL tazminatın davalı … dan 17/03/2014 dava tarihinden itibaren ticari faiziyle alınarak … Ltd Şti ye verilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-168.020,65 TL tazminatın davalı … dan 17/03/2014 dava tarihinden itibaren ticari faiziyle alınarak…Ltd Şti ye verilmesine
2-Davalının zamanaşımı itirazının reddine
3-Davalının dava açıldıktan sonra dava dışı … Ltd Şti nin borçlarına ilişkin yaptığı ödemelerin davalı şirket tasfiye masasınca dikkate alınmasına
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve hesap olunan 11.477,49 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 2.870,80 TL ( 170,80 TL peşin harç+2.700,00 TL tamamlama harcı) nin mahsubuna, eksik 8.606,69 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına ,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve hesap olunan AAÜT gereğince 19.911,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 2.896,00 TL ilk gider , 5.999,90 TL tebligat , müzekkere gideri ,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.895,90 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
Davacı vekili Av. … davacı … Davalı vekili Av…. davalı …’un yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde YARGITAY da temyiz yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
10/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır