Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/754 E. 2018/717 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/754
KARAR NO: 2018/717
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/08/2017
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket aleyhine faturalardan kaynaklanan cari hesap alacaklarının tahsili yolunda İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından 07/12/2015 tarihinde borca, faize ve faiz oranına karşı haksız ve kötü niyetle itiraz edilmiş olduğunu, Davalı şirket usulüne uygun olarak düzenlenen faturalardaki otel harcamalarını, konusunu ve fiyatını TTK’ mn 21/2 maddesi uyarınca itiraz etmeyerek kabul etmiş olduğunu, Davacı şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde davalı şirketten 11.472,14-TL alacaklı olduğunu,icra dosyasına yapılan itirazın tebliğ edilmemesi nedeni ile davanın süresinde açılmış olduğundan bahisle haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen reklam hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11.472,14-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 25/11/2015 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 30/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 07/12/2015 tarihine borca itiraz ettiği, icra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmemiş olması nedeni ile davanın süresinde açıldığı, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Davacı tarafın ibraz etmediği delilleri sunmasından sonra dava dosyasında Taraf şirketlerin 2015-2016 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından hazırlanan 13/04/2018 tarihli raporda; Davacı firmanın 2015 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdikini yasal süresi içinde ve usulüne uygun olarak yaptırmış olduğu, T.T.K. gereği Yevmiye Defterinin Kapanış tasdikinin yaptırılması gerektiği, 2015 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdiki yaptırmış olduğu, dolayısıyla defterler T.T.K. hükümlerine uygun tutulmuş olduğundan, davacıya ait 2015 yılına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalının defterlerini ibraz edilmemiş olduğu, Davacı ile davalı arasında aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin bir sözleşmeye dava dosyası ve eklerinde rastlanmamış olduğu, Dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evrakların incelemesi neticesinde, Davacının davalıdan 25.11.2015 takip tarihi itibariyle 11.472,14-TL alacaklı olduğu, Davacı yasal defter ve kayıtlarında var olan 01.09.2015 tarihli iki adet fatura üzerinde yazan isim olan dava dışı …in dava dosyasında mevcut olan 18.08.2015 tarihinden 31.08.2015 tarihleri arasında günlük müşteri listelerinde … nolu oda ve … nolu oda olarak kayıtlı olduğu ve fatura ve eki üzerindeki isim ve tarihlerle birebir aynı olduğu, 04.11.2015 tarihli fatura üzerinde yazan isim olan dava dışı … dava dosyasında mevcut olan 30.10.2015 tarihinden 3.11.2015 tarihleri arasında günlük müşteri listelerinde 107 nolu oda olarak kayıtlı olduğu ve fatura eki üzerindeki isim ve tarihlerle birebir aynı olduğu, dolayısıyla davalı şirketin davacı şirketten konaklama hizmetinin alınmış olduğunun kabul edilmesinin gerekmekte olduğu, Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların 6102 sayılı T.T.K.’nun 3. Fatura ve Teyit Mektubu başlıklı 21.maddesi hükmü gereği dava dosyasında davalı tarafından düzenlenen faturaya itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanmamış olduğu, İcra takibinin davalıya 30.11.2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu ise 07.12.2015 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;Dava faturadan kaynaklı cari hesaba dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemi olup Davacı taraf lehine delil vasfına sahip yasal defter ve kayıtlarında var olan 01.09.2015 tarihli iki adet fatura üzerinde yazan isim olan dava dışı …in dava dosyasında mevcut olan 18.08.2015 tarihinden 31.08.2015 tarihleri arasında günlük müşteri listelerinde … nolu oda ve … nolu oda olarak kayıtlı olduğu ve fatura ve eki üzerindeki isim ve tarihlerle birebir aynı olduğu, 04.11.2015 tarihli fatura üzerinde yazan isim olan dava dışı … dava dosyasında mevcut olan 30.10.2015 tarihinden 3.11.2015 tarihleri arasında günlük müşteri listelerinde … nolu oda olarak kayıtlı olduğu ve fatura eki üzerindeki isim ve tarihlerle birebir aynı olduğu, dolayısıyla davalı şirketin davacı şirketten konaklama hizmetinin alınmış olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından davacıya ait 2015 yılına ait yasal defterlerinin incelenmesi neticesinde davacının davalıdan 25.11.2015 takip tarihi itibariyle 11.472,14-TL alacaklı olduğu, davalının ise defterlerini ibraz etmediği gibi faturalara itiraz ettiğine yada iadesine dair bir belgeyi de dosyaya sunmadığı bu hali ile davanın kabulü gerektiğianlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyaya yönelik itirazın iptali ile takip koşulları ile takibin devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla 11.472,14-TL alacağın %20 si olan 2.294,42-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 783,66-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 138,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 654,10-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 169,96-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 81-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.000,96-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır