Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/728 E. 2018/1068 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/728 Esas
KARAR NO : 2018/1068

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı arasında kurulan şifahi eser sözleşmesi gereği davalı özel sipariş olarak belirttiği modellerde dikimlerin yapılmasını müvekkilden ısmarlamış, müvekkil de siparişe uygun şekilde modelleri hazır edip, davalıya malları teslim ettiğini, bu işlerin bedeli olan 15.017,60 TL de davalıya fatura edilmiş olup, herhangi bir ihtirazi kayıt olmaksızın davalının defterlerine işlendiğini, dikim işlerinden kaynaklanan fatura ücreti muaccel olmuşsa da davalı tarafın bu ücreti ödemediğini, davalı aleyhine …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun ilgili icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi özetle; davacı ile tekstil ürünlerini fason yapmak üzere anlaştıklarını, davacının birinci parti fason dikimini 31/05/2017 tarihinde dikerek firmasına teslim ettiğini, yapılan kontrol neticesinde malın … firmasından okeyi alınarak ihracat olmasına onay alındığını, faturanın cari hesabına işlendiğini, bu arada davacıya 24/05/2017 tarihinde aynı üründen dikilmek üzere mal sevk edildiğini, davacı tarafça bu ürünlerin tesliminin 10/06/2017 tarihinde gerçekleşeceğinin söylendiğini, davacının hem kendi malı hem de başka firma malını aynı anda dikmek istediklerini, bunun mümkün olmayacağını davacıya söylediklerini, davacıya yapılan tüm uyarılara rağmen davacının verilen süre içerisinde malları teslim edemediğini, teslim edilemeyen mallardan dolayı zarara uğradığını, davacı tarafla konuşulduğunu iptal olan malın faturasını aldıklarını ve daha sonra iade ettiklerini, haksız olarak fasonu 25 TL konuşulan malı kestiği faturaya karşılık olmak üzere 75 TL den keserek cari hesabı kapatmak istediklerini, malın ihraç fiyatının 88,72 TL olan bu fason malın fasonunun 75 TL olmasının mümkün olmadığını, firmasını zarara uğrattıklarını, noter vasıtasıyla iade ettiği faturanın sonrasında davacının fatura kesmesinin haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15.017,60 TL asıl alacak, 73,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.091,04 TL’nin tahsili amacıyla 18/07/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun 02/08/2017 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı şirketin 2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 04/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ”Davacı tarafından davalıya düzenlenen 15.017,60 TL ve 41.106,00 TL tutarlı faturaların muhasebe kayıtlarında yer aldığı ve dönem sonu bakiyesinin 56.123,60 TL olduğu, davalı tarafından davacıya düzenlenen … seri numaralı faturaya davacı tarafından süresinde itiraz edildiğini, davacı tarafından davalıya düzenlenen … seri numaralı faturaya davalı tarafından süresinde itiraz edildiğini, taraflar arasında ürünlerin teslim süresi ve dikim fiyatları üzerine yazılı bir sözleşme olmadığının tespit edildiğini, davalıya ait herhangi bir defter ve kayıt incelemesi yapılamadığının” kanaatiyle bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğu, davalı tarafın almış olduğu malların bedellerini ödemediği, buna istinaden yapılan icra takibine de itiraz ettiği, davacı tarafça tutulan defterlerin usul ve yasaya uygun olup davacı alacağını doğruladığı, davalı tarafın bilirkişi incelemesine herhangi bir defter sunmadığı ancak sunmuş olduğu cari hesap ekstresi ile dava konusu faturayı kayıtlarına işlediğini kabul ettiği bundan başka davalı tarafın ödeme veya sonuca etkili başka bir savunmada da bulunmadığı anlaşıldığından davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davalı taraf haksız ve kötü niyetle icra takibine itiraz ettiğinden 15.017,60 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.030,87 TL karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 257,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 773,15-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 289,12-TL ilk gider, 500,00-TL bilirkişi, 147,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 936,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır