Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/71 E. 2021/166 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/71
KARAR NO : 2021/166
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.09.2014 günü saat 19:00 sıralarında … ilçesinde … isimli şahsın kullandığı … plakalı aracın Aksaray yolundan … istikametine doğru gitmekte iken önünde seyreden … … isimli şahsın kullandığı … plakalı traktör römorkuna arkadan çarpması ile çift taraflı yaralanmak ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, … plakalı aracın sürücüsü … …’in kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza dolayısıyla müvekkilinin yaralandığını, … Hastanesi’nde tedavi altına alınıp “kafa ve yüz kemiği kırığı” tanısının konduğunu, olay neticesinde müvekkili hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2014/… soruşturma numaralı dosyası ile soruşturmanın başlatıldığını ancak sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, … Asliye Ceza Mahkemesi 2014/… esas numaralı gerekçeli karar gereğince … … hakkında bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği için 172 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı kurumdan karşılanması amacıyla 14.10.2015 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı kurumun 15.10.2015 tarihinde 6.270 TL tazminat ödenmesine karar verdiğini ancak bu miktarın zararı karşılamadığı için kabul edilmediğini, müvekkilinin 15.05.1967 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 47 yaşında olduğunu ve imam olarak görev yaptığını, ATK’dan maluliyete ilişkin ve maluliyet tazminatı için aktüer bilirkişilerden rapor alınmasını, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.000,00 TL daimi maluliyet tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik olarak toplam 3.100,00 TL tazminatın davalı şirkete başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartından dolayı davacının müvekkil kuruma başvuruda bulunduğunu ve müvekkilinin … sayılı hasar dosyasını oluşturduğunu, tazminatın aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamaya göre davacının ana etkenleri de dikkate alınarak 6.612,00 TL olarak hesaplandığını, müvekkil kurumun başvuruya cevap olarak ödemenin yapılabilmesi için ibraname talep ettiğini ancak davacının müvekkiline dönüş yapmaksızın işbu davayı açtığını, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber Mahkemenin müvekkilinin aleyhine karar vermesi halinde hesaplanan 6.612-TL’nin üzerindeki tutarı kabul etmediklerini, müvekkil kuruma geçerli bir başvuru yapılmadığı için dava şartının eksikliğinden davanın reddine karar verilmesini, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının ve davacının daimi maluliyet durumunun tespiti için ATK’dan rapor alınmasını, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için aktüer siciline kayıtlı aktüerin görevlendirilmesi gerektiğini, müvekkil kurumun geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığını, davacının imam olduğu iddiasının somut delillerle ispatlanması gerektiği yoksa asgari maaş aldığının kabul edilmesini, SGK tarafından davacıya ödenmiş ya da ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminat miktarından mahsubunu, müvekkil kurumun sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitinin kişi başına 268.000,00 TL olduğunu, davacının ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunabileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 14.09.2014 günü saat 19:00 sıralarında … ili … ilçesinde … isimli şahsın kullandığı … plakalı araç, … yolundan … istikametine doğru gitmekte iken önünde seyreden … … isimli şahsın kullandığı … plakalı traktör römorkuna arkasından çarpması ile oluşan trafik kazasında yaralanan davacı …’ın yaralanması nedenine dayalı davacının davalıdan sürekli ve geçici iş görmezlik tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının dava konusu kaza sonucu maluliyetinin hesaplanması için dosya … Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından sunulan 03/04/2019-… karar sayılı maluliyet raporunda; “… ve … oğlu, 15.05.1967 doğumlu …’ın 14.09.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 II (68………57) A %65 x 3/12 = 16.25
Gr1 II (74a……..10) A %14
Gr1 IV (1……….41) A %45 x 1/5 = 9
Gr1 IV (9………0) A %3
Balthazard formülüne göre: %36.42
E cetveline göre: %39 (yüzdeotuzdokuz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” kanaati bildirilmiştir.
Maluliyet raporu alındıktan sonra dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile bilirkişilerden kusur ve aktüer raporu düzenlemelerinin istenilmesine karar verildiği, Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … ve Tazminat Hesap Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Olay şartında 2918 sayılı K.T.K.’ nun 54.maddesine aykırı davranarak arkadan çarpma asli kusurunu işleyen davacı sürücü … trafik kurallarına aykırı ve dikkatsiz davranışlarıyla olayda asli ve tam kusurlu, olay şartında kaza oluşumuna etkisi olmayan sürücü … …’in kusursuz olduğu, Davacının kendi sakatlanmasında tamamen kusurlu olması nedeniyle maddi tazminat talep şartları oluşmadığı ve yanılgıya sebebiyet vermemek için maddi tazminat hesabı yapılmasına yer olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları karşısında dosyanın yeni oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile taraf iddia ve savunmaları, taraf delilleri, ibraz edilen bilirkişi raporu, rapora karşı beyan ve itirazların değerlendirildiği rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi Prof. Dr. … , İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi Prof. Dr. … ve İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 07/02/2020 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; Dava konusu olayda davacı sürücü …, yönetimindeki … plakalı otomobiliyle önündeki … plakalı traktörü geçme manevrasına başlamadan önce karşı yönden gelen araçlara dikkat etmesi, önünde yeterli mesafe olması halinde geçme manevrasına başlaması gerekirken bu kurallara uymamış, önündeki araç trafiğine yeterince dikkat etmemiş, her ne kadar 60 Km/h hızla gittiğini söylemişse de, 25 metre sert fren izine rağmen duramayıp şiddetle römorka çarptığı dikkate alındığında, hızının mahal şartlarına göre aşırı yüksek olduğu anlaşılmakla olayda % 50 oranında asli kusurlu, … plakalı traktörün sürücüsü … …’in ise, 1987 model traktörünün römorkunun arkasında gerekli reflektörleri yerleştirmediğinden, traktörünün üzerinde sarı yanar döner lamba bulundurmadığından, römorktaki boruların arkasına uyarıcı ışıklı kırmızı işaretleme yapmadığından ve arkasından gelen trafiği tehlikeye düşürdüğünden olayda % 50 oranında asli kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki trafik tespit tutanağı ile 14/09/2014 tarihinde olayın yerleşim yeri dışında, 5 metre genişliğinde, kuru yüzeyli, asfalt kaplam, tek yönlü yolda gece meydana geldiği, kaza mahallinde hız sınırının 50 km/8h olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ m Karayolları Trafik Kanunun 54/1-a, geçme kuralına, … plakalı traktörün sürücüsü … …’ in aynı kanunun 30/1-a kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığı,… plakalı traktörün kaza yerinden ayrılması nedeniyle kaza anının çizilemediği belirtilmiştir.
… plakalı aracın sürücüsü … , … Asliye Ceza Mahkemesi ifadesinde özetle, olay günü aracı ile … yönüne seyir halinde olduğunu, sağından gelen motosiklet nedeniyle sola yöneldiğinde karşı yönden bir transitin geldiğini görmesi üzerine direksiyonu sağa çevirdiğini ve önünde bulunan araca çarptığını, önündeki aracı yakınına yaklaşıncaya kadar görmediğini, aracın ışıklandırması olmadığını, arka kapağının açık olduğunu ve boruların sarkmış olduğunu, hızının 60-65 km civarında olduğunu, traktörün yanına yaklaşıncaya kadar aracı … tabir edilen kamyon sandığını, olay saatini tam olarak hatırlamadığını, havanın yeni karanlık olduğunu beyan etmiştir.
… plakalı aracın sürücüsü … …, ifadesinde özetle, olay anında sulama borusu yüklü traktör ile … yönüne seyir halinde olduğunu, bir anda bir gürültü duyduğunu, yanında bulunanların kaza olduğunu söylemeleri üzerine traktörü sağa çektiğini beyan etmiştir.
Kaza anında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan tanıklar … ve … … ifadesinde özetle, sürücü … ‘ un beyanıyla benzer beyanda bulunmuşlar, … … savcılıkta verdiği ifadesinde …’ m önündeki motosikleti solladığını, karşıdan araç gelince birden sağa geçmek zorunda kaldığını ve traktörün römorkuna arkadan çarptığını beyan etmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/… E ve 2015/… K sayılı kararında, dosya içeriğine göre sanık … …’in olaydan sonra kaçması nedeniyle idari para cezasına çarptırıldığı, bu fiilinin kanunda suç olarak tanımlanmadığı, bu nedenle beraatine karar verildiği, sanığın …’a karşı yüzünden yaralaması nedeniyle …’ın şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına ibraz edilen 12.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, olayda sürücü …’m önünde giden traktöre arkadan çarptığından % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, römorktaki boruların yönetmelikteki hususlara aykırı yüklendiği yönünde bir bulgu olmadığı, bu nedenle traktör sürücüsü … …’in kusursuz olduğu belirtilmiş ise de dosyadaki tutanaklarda … plakalı traktörün arka ışık donanımının yetersiz olduğu açıkça belirtilmesine ve otomobilin 25 metre sert fren izine rağmen traktöre sol arkadan çarptığı belirtilmesine rağmen traktörün arka ışık donanımının yetersiz olmasının kazaya neden olduğu şeklindeki değerlendirmeye itibar edilemediği , traktörün römorkundaki boruların arkadan gelen aracın içine girdiği de açık olup bu durumda boruların arka ucunda gece görüş şartlarında uyarıcı işaretleme yapılmadığı bu kapsamda … kürsüsünden seçilen bilirkişi heyet raporunda belirtildiği gibi Dava konusu olayda davacı sürücü …, yönetimindeki … plakalı otomobiliyle önündeki … plakalı traktörü geçme manevrasına başlamadan önce karşı yönden gelen araçlara dikkat etmesi, önünde yeterli mesafe olması halinde geçme manevrasına başlaması gerekirken bu kurallara uymamış, önündeki araç trafiğine yeterince dikkat etmemiş, her ne kadar 60 Km/h hızla gittiğini söylemişse de, 25 metre sert fren izine rağmen duramayıp şiddetle römorka çarptığı dikkate alındığında, hızının mahal şartlarına göre aşırı yüksek olduğu anlaşılmakla olayda % 50 oranında asli kusurlu bulunduğu,
… plakalı traktörün sürücüsü … … ise, 1987 model traktörünün römorkunun arkasında gerekli reflektörleri yerleştirmediğinden, traktörünün üzerinde sarı yanar döner lamba bulundurmadığından, römorktaki boruların arkasına uyarıcı ışıklı kırmızı işaretleme yapmadığından ve arkasından gelen trafiği tehlikeye düşürdüğünden olayda % 50 oranında asli kusurlu bulunduğu bildirilmiş davacı tarafça ibraz edilen 22.10 20120 tarihli beyan dilekçesi ile %50 kusur oranına itiraz etmedikleri hususu beyan olunmuş ,davalı tarafça da rapora karşı herhangi bir itiraz dilekçesi sunulmamış olması nazara alınarak yönündeki bilirkişi heyet raporu kusur belirlemesine itibar edilmiştir.
Kusur raporu alındıktan sonra davacı vekilinin talebi ile dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi ile hesap konusunda ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Tazminat Hesap Uzmanı Bilirkişi Yük. Müh. … tarafından sunulan 07/09/2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; Güncel verilere göre yapılan incelemede davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 131.655,52 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının kısmi ödeme tarihi olan 15.12.2016 tarihi ve faiz nev’nin yasal faiz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 13/11/2020 tarihli talep arttırımı dilekçesi ile; dava değerini 140.488,07-TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazalının kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Kazanın meydana gelmesinde davacı …’ın %50, sigortası bulunmayan aracın sürücüsü … …’in %50 oranında kusurlu oldukları, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmiş 03/04/2019 tarihli rapora göre, davacının maluliyet oranı %39 olarak belirlenmiştir.
Davacının kamu görevlisi olması nedeni ile kamu görevlisi devlet memurlarının istirahatte oldukları dönemde ücretleri tahakkuk ettirilerek ödendiğinden geçici iş görmezlik maddi zararının olmadığı, davalı … hesabınca davanın her aşamasında geçici iş görmezlik ödeneğinden sorumlu olmadıkları yönünde beyanda bulunmuş olmaları durumu karşısında ve15/12/2016 tarihli 6.612-TL miktarlı ödemenin 08.02.2017 tarihli belge ile %8 oranında kalıcı maluliyet oranı üzerinden yapıldığının bildirilmesi ile sürekli iş görmezlik maddi zararına istinaden yapıldığı kanaatine varılmış davacı tarafça yapılan ödemenin tedavi gideri ve manevi tazminata yönelik yapıldığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Yapılan 6.612-TLödemenin ödeme tarihindeki maddi zararının %8 i oranında karşıladığı buna göre davacıya yapılan ödemenin ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan 86.099,54 TL maddi zararı ile arasında açık nispetsizlik bulunduğu, bilirkişi tarafında yapılan hesaplamalara göre, davacının 14/09/2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu %39 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak
karşılanmayan sürekli iş göremezlik zararının 131.655,52 TL olduğu tespit edilmiştir.
Anılan durum karşısında Trafik Sigortası bulunmayan … …’in % 50, Davacı …’ın olayda % 50 oranında kusurlu oldukları, söz konusu olayda trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün kusuru oranında, 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14/2/b maddesine (Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için) göre …nın sorumlu olacağı sürekli iş göremezlik zararının 131.655,52-TL olduğu,
Davalıya dava öncesinde 13.10.2015 tarihinde ihtar edildiği ve başvurunun … kayıt numarası ile işleme alındığı, davadan önce kısmi ödeme gerçekleştiğine göre eksik belgelerin de tamamlandığı hususu sabit olduğu, buna göre; faiz başlangıcının kısmi ödeme tarihi olan 15.12.2016 temerrüt tarihinden itibaren (taleple bağlı kalınarak) yasal faiz olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 131.655,52-TL sürekli iş görmezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 15/12/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla talebin reddine ve geçici iş görmezlik talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 8.993,39-TL Harçtan peşin alınan 501,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.491,99-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 16.457,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.080- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 532,80-TL ilk gider, 353,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 562-TL ATK Fatura bedeli ile 4.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.948,70-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 5.608,20-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır