Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/668 E. 2019/387 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/668 Esas
KARAR NO : 2019/387
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında hat kullanımı için sözleşme imzalandığını, sözleşmeye istinaden düzenlenen davalının kullandığı numaralara ait 20/12/2016, 20/01/2017, 20/02/2017, 20/03/2017 ve 20/04/2017 tarihli fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itiraz ile takibin durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya ilişkin herhangi bir cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşıldı.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının fatura alacak bedelinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/06/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23/06/2017 tarihinde takibe, faize, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 20/06/2018 tarihli raporu özetle; ”Davacının takip tarihinde muhasebe kayıtlarında davalıdan 12.026,22-TL alacaklı olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davalı tarafa gerekli ihtarda bulunulmasına rağmen ticari defterleri sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde göre; davalı tarafın kullandığı numaralara ait hatların tahakkuk eden faturalarını ödemediği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın alacak miktarının tespit olunduğu, davalı tarafın ödeme belgesi sunmadığı ve başkacada bir beyanda bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafın likit ve bilinebilir borç için yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 11.534,12 TL asıl alacak, 155,25 TL faizsiz istenen alacak, 1.166,04 TL işlemiş faiz, 209,89 TL işlemiş faizin KDV’si ve 291,51 TL işlemiş faizin ÖİV’si olmak üzere toplam 13.356,81 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 11.534,12 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 787,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 199,63-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 588,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 199,63-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 85,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 685,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır