Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/625 E. 2018/1116 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/625
KARAR NO: 2018/1116

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … A.ş.’ye ait ve şirketin eski ortağı olan … TC numaralı …’de bulunan 2 adet boş çek karnesini 04/01/2017 tarihnide Yenibosna semtinde …’in kullandığı ve eşi … adına kayıtlı … plakalı araçtan park halinde iken camı kırılarak çalındığını, söz konusu çekin 07/07/2017 tarihli ve 55.000-TL bedelli olarak doldurularak ödemesinin yapılması için ibraz edildiğinin görüldüğünü, müvekkili şirketin davalı … Ltd. Şti’ye lehdar olarak gözüken davalı …’a ne de cirantalara herhangi bir borcu olmadığı gibi lehtar hamil ve cirantalarla hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, dava dışı … nolu çeke istinaden icra takibi yapıldığını öğrendiklerini, icra takibine konu edilen çalıntı çekte keşideci müvekkili şirket ünvanının yazılı olan bölümdeki imza ile müvekkili şirket yetkililerinin imzalranının çok açık şekilde farklı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile … çek numaralı … Şubesine ait 07/07/2017 tarihli 55.000-TL’lik keşideci … A.Ş gözüken çek ile ilgili müvekkili şirketin davalılar borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kabul anlamına gelmemek kaydıyla öncelikle iş bu davada genel yetki kuralı gereği davalıların ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen tarafların tümünün adresinin İstanbul Anadolu Adliyesi yetki sınırları dahilinde olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetki yönünden reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava davacının davalıra dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Davacı vekili 18/06/2018 havale tarihli beyan dilekçesi ile dava dilekçesinde davalı taraf olarak belirttikleri ciranta olarak çekin arka yüzünde yer alan …, …, … ve …’un TC kimlik numaraları ve adres bilgilerinin çekin arka yüzünde yer almadığını, haricen yapmış oldukları araştırma neticesinde söz konusu cirantaların adres ve kimlik bilgilerinin tespit edilemediğinden davanın …, …, … ve … yönünden takipsiz bıraktıklarını, bu davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının beyanı üzerine davalılar …, …, … ve … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenlemeler noktasında HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, HMK’nın 10. maddesi uyarınca; ”Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde hüküm altına alındığı, bu yetki kurallarının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, birden fazla mahkemenin yetkili olması hallerinde davacıya seçimlik hak tanınmış olması göz önüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açtığı taktirde seçme hakkının davalı tarafa geçeceği anlaşılmıştır.
Davalı …’nin ticaret sicil kaydında şirket merkezinin İstanbul Tuzla’da olduğu, davacı adresinin Osmangazi/ Bursa olduğu anlaşılmakla davanın HMK 114 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulen reddine, mahkememizin yetkisizliğine, yetkli mahkememinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespiti ile aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-…, …, … ve … yönünden takip edilmeyen davanın HMK 150. Maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davalı şirket vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile mahkememiz yetkisine itiraz ettiği görülmekle davalı … Ltd. Şti yönünden Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Davalının adresinin bulunduğu İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ yetkili olduğundan, dava dosyasının talep halinde yetkili mahkemeye gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin yetkili mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince YETKİSİZLİK kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır