Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/615 E. 2020/287 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/615 Esas
KARAR NO:2020/287

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/07/2017
KARAR TARİHİ:25/06/2020

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA/ Davacı vekili 07/07/2017 tarihli dava dilekçesinde ve özetle;
Davacı … Aş nin … yılında kurulup diğer davacı … nın şirketin yetkili temsilcisi olduğunu, şirketin 2008 yılında ekonomik krize girdiğini, davacı … nın dayısı … den borç para aldığını, bu borcun teminatı olarak 23/09/2008 tarihli sözleşmede açıkca belirtilen ipotekli alacakların ( üzerinde … lehine ipotek tesis edilen) … ye temlik edildiğini ayrıca teminat senetleri verildiğini, bu sözleşmeyi davalı … … nin tanık olarak imzaladığını, taraflar arasında 05/12/2008 tarihinde imzalanan sözleşme ile … nin toplam alacağının 6.590.000 USD olduğunun belirtildiğini,
Şirketin fabrika binası üzerine başka alacaklıların haciz koydurması üzerine … nin isteğiyle şirket hissedarları ile … ( … nin eşi, … nin kızkardeşi) arasında 30/12/2008 tarihli “gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ” yapıldığını, sözleşmenin “satış bedeli ve ödeme şekli” kenar başlıklı 3. Maddesinde
“…. … tarafından satıcıya veya satıcı adına yapılmış bulunan ödemeler ile bu işlemlerle ilgili yapılacak masrafların toplamı satış bedelinden düşülecek kalan fark satıcıya (4) dört ay içerisinde ödenecektir…. tarafından bu sözleşmeden önce yapılmış bulunan tüm ödemeler ile yapılacak olan tüm ödemeler … adına yapılmış sayılacaktır. ” hükmü bulunduğunu
30/12/2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 8. Maddesinde ise
” Alıcı … nin satıcıya ve namı hesabına ödeyeceği veya daha önceden ödemiş olduğu ve satış bedelinden düşüleceği taraflarca kararlaştırılmış ve kabul edilmiş bulunan borçları dışında borçlarının olmadığı” nın kabul edildiği, 30/12/2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince … nin şirketin borçları için ödemeler yaptığını,
Davacı şirketin ….Asliye Hukuk mahkemesi nin … esas sayılı dava dosyasında taraflar araındaki inanç sözleşmesinin ihlali nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtığını, 18/01/2012 tarihli cevap dilekçesinin 4.sayfasında … vekilinin satıştan önce yapılan ödemelerin taraflar arasındaki satışa sayıldığı, satış bedelinin kalan kısmınında sözleşmeden sonra ödendiği, dilekçenin 8. Sayfasında “….tüm bu ödemeler göstermektedir ki taşınmaz değerinden bile fazla bir fiyat ile müvekilimizce alınmıştır” denildiğini, aynı ifadelerin 26/03/2012 tarihli ikinci cevap dilekçesindede bulunduğunu
Anılan sözleşme hükümleri ile … nin mahkeme huzurundaki ikrarının dayı … tarafından yapılan ödemelerin şirkete ait taşınmazın satış bedeline sayıldığını gösterdiğini, davacıların akrabalık ilişkisi ve sözleşme nedeniyle … ye verdikleri ve satış bedelinden mahsup nedeniyle konusuz kalan senetleri iade almadıklarını, … nin 13/10/2009 tarihinde vefa etmesinden sonra konusuz kalan
-12/09/2008 tanzim 19/09/2008 ödeme tarihli 550.000 TL bedelli
-20/08/2008 tanzim 04/09/2008 ödeme tarihli 800.000 TL bedelli bonoların
…icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında
-12/09/2008 tanzim 19/09/2008 ödeme tarihli 550.000 USD bedelli
-26/09/2008 tanzim 06/10/2008 ödeme tarihli 500.000 USD bedelli bonoların
…icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında
Kayınbirader … tarafından zamanaşımı süresi dolmadan icraya konulduğunu, bonoların … ölmeden 10 gün önce 03/10/2009 tarihinde … (…) nin abisi davalı … … ye ciro edildiğini, takibin kesinleşmesi ile haciz konulan müvekkiline ait taşınmazın 3.288.858,08 TL kıymet biçilerek davalı tarafından 1.800.000,00 TL bedelle alınması üzerine huzurdaki davanın açıldığını
… ye ait gerçek imza ile senetteki ciro imzası arasında bariz fark olduğunu, ciro imzasının … ye ait olmadığını,bu nedenle davalı … … nin meşru hamil olmadığını, … nin imza örneklerinin toplanarak imza incelemesi yapılmasını istediklerini, vadeden sonra yapılan cironun alacağın temliki hükümlerine tabi olduğunu, alt ilişkiden doğan defilerin devralan hamile karşıda ileri sürülebileceğini
Bir an için imzalar … ye ait sayılsa bile … tarafından verilen borçlar anılan sözleşmeler ile taşınmaz satış bedeline sayıldığı için , takibe konu senetlerin satış bedelinden düşülmek suretiyle ödenmesi ile konusuz kaldığını,
Senetlerin arkasındaki cironun şekli olduğunu, senet hamilinin borcu ödeyebilecek lehdar yerine ,borca batık keşideciyi takip etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını,senetlerin teminat olarak verildiğine dair sözleşmeye hamil … nin tanık olarak imza atmış olması, fabrika binasının kirası ve taşınmazın satışı için Haluk … ye yetki verilmiş olması nedeniyle davalı … … nin senetlerin bedelsiz kaldığını bildiği ve kötü niyetinin göstergesi olduğunu belirterek;
…icra müdürlüğünün … E ve … E sayılı takip dosyasında müvekkili davacıların alacaklıya borçlu olmadıklarının tespitine,
…icra müdürlüğünün … E ve … E sayılı takip dosyasında tahsil edilen bedellerin davalı alacaklıdan alınarak davacı müvekkillerine ticari faiziyle verilmesine( icra dosyalarından yapılan tahsilatların istirdadına)
Davalı aleyhine İİK 72 uyarınca %20 den az olmamak üzere tazminat hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf dava değerini 4.369.576,02 TL olarak açıklamış ve nisbi harcı yatırmıştır.Davacı vekili 20/09/2019 tarihli dilekçesi ile 1.760.525,05 TL üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
CEVAP/Davalı vekili 24/08/2017 tarihli cevap dilekçesinde ve özetle;
Paranın borç olarak alındığı, karşılığında bono tanzim edilerek verildiğinin ikrarla sabit olduğunu,bonoların zorunlu unsurları taşıdığını, teminat senedi olmadıklarına dair icra hukuk mahkemesi tarafından verilmiş kesin hüküm olduğunufabrika binasının … ye satılması ile icra takibine konu bonoların ilgisi olmadığını,iki farklı dava sebebi ve iki farklı olay olduğunu,davacının irtibatlandırmaya çalıştığını,davanın kötü niyetle açıldığını, davacının daha önce …İcra hukuk Mahkemesi nin …-… ve …-… sayılı dava dosyalarında açtığı davalarda bonoların teminat senedi olduğunu ve borcu bulunmadığını iddia ettiğini, ancak davaların reddedildiğini,
…icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında 17/08/2011 tarihinde, … E sayılı takip dosyasında 19/09/2011 tarihinde icra takiplerinin başladığını, yaklaşık 8 yıl geçtikten sonra huzurdaki davanın açıldığını, menfi tespit davasının dinlenme olanağı olmadığını, davacının istirdat talebi yönünden ise yapılan bir kısım tahsilatların tamamı yönünden 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, …icra müdürlüğünün … E sayılı dosyasında verilen talimat sonucu … İcra Müdürlüğü nün … talimat sayılı dosyasında 24/02/2016 tarihinde hacizli taşınmazın satılıp tahsilatların yapıldığını, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, sonuç olarak tüm dava ve talepler yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini
Alacağın dayanağının kambiyo senedi olduğunu,menfi tespit,istirdat davasında; borçlunun borcu ödediği veya borcun düştüğü savunmasında bulunması halinde ispat yükünün borçlu üzerinde bulunduğunu, senet borçlusu davacının aldığı borca karşılık senet verdiğini iddia etmesi karşısında yazılı belge ile borcu ödediğini yada taşınmazın bu bonoların karşılığında … ye devredildiğini ispatlaması gerektiğini
İcra takibine konu bonoların teminat bonosu olmadığının açıkca anlaşıldığını, zira senedin üzerinde “teminattır” ifadesinin yer almadığını, ayrıca temel ilişkiyi oluşturan sözleşmede senedin teminat amacıyla verildiğinin açıkça yazılması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda senedin teminat senedi olarak kabul edileceğini, davacının aynı iddialarla …İcra Hukuk Mahkemesi nin … ve … esas sayılı dava dosyalarında açtığı davaların reddedildiğini, aynı dava dosyalarında taşınmazın aslında satılmadığı inançlı işlem ile devredildiğinin de ileri sürüldüğünü ….Asliye Hukuk mahkemesi nin … sayılı dava dosyasında da davacının aynı iddia ile tapiu iptali ve tescil davası açtığı, davaların reddedildiğini
Fabrika binasının … ye satıldığının doğru olduğunu, ancak bu satışın icra takibine konu bonolarla ilgisi bulunmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi nin … esas sayılı dava dosyasında taşınmazın kaç davacı tarafından kaç paraya ve nasıl satıldığının açıklandığını,davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına aykırı beyanda bulunarak haksız menfaat sağlamak istediğini,davacının icra takibine konu bonoların borca ilişkin olduğunu beyan kabul ve ikrar ettiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi nin … esas sayılı dava dosyasının derdest olduğunu
Davacılar keşideci ve aval veren olduğu için … cirosunun gerçek olmadığı, imza incelemesi yapılması gerektiği iddiasının dinlenme olanağı olmadığını belirterek; haksız ve kötü niyetle açılmış davanın reddine, davacıların %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, kötü niyetle dava açan davacıların HMK 329 gereğince … Barosu en az asgari ücret tarifesi uyarınca ödenecek vekalet ücreti ile para cezasına mahkum edilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 24/12/2018 tarihli dilekçesi ile …icra müdürlüğünün … E sayılı dosyasındaki alacağın 3.089.914,54 TL ve … E sayılı takip dosyasındaki alacağın; ödenen 1.550.000,00 TL bakiye borcun 2.029.732,32 TL olması nedeniyle 4.366.567,02 TL dava değerinin mahsubu ile eksik 2.303.079,84 TL üzerinden eksik nisbi harcın tamamlanmasını istemiştir
Davalı vekili 27/12/2019 tarihli ıslah dilekçesini sunmuş,savunmalarını ıslah ettiğini bildirmiş, muris … mirasçılarının alacağı temlik ettiklerine dair 25/12/2019 tarihli alacağın temliki sözleşmesini sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK 72 gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller; …icra müdürlüğünün … E ve … E sayılı takip dosyaları, ….İcra Hukuk Mahkemesi nin … ve … esas sayılı,….Asliye Hukuk mahkemesi nin … sayılı dava dosyası, ipotekli alacakların ( üzerinde … lehine ipotek tesis edilen) … ye temlikine ilişkin 23/09/2008 tarihli sözleşme; … nin toplam alacağının 6.590.000 USD olduğunun belirtildiği 05/12/2008 tarihli sözleşme, 30/12/2008 tarihli “gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi “, … Asliye Ticaret Mahkemesi nin … esas sayılı dava dosyası ve bu dosya ile birleşen dosyalar, muris … nin ıslak imza örnekleri, ….icra müdürlüğünün … E ve … E sayılı takip dosyalarına konu senet asılları, alınmıştır.
Mahkememizce davacı alacağının varlığı ve miktarı konusunda Finans bilirkişisi Prof Dr … nın 19/11/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.Davacı tarafça dosyaya HMK 293 mad gereğince Prof Dr … nin 12/03/2019 tarihli hukuki mütalaası sunulmuştur. Mahkememizce … .icra müdürlüğünün … E ve … E sayılı takip dosyalarındaki takiplere konu bono asıllarındaki ciro imzasının bono lehdarı … ye aidiyeti konusunda bilirkişi Dr … nın 28/07/2019 tarihli raporu alınmıştır.Davalı vekili Prof Dr … ve Prof Dr … nun düzenlediği 07/01/2020 tarihli hukuki mütalayı sunmuştur.
…İcra Müdürlüğü 29/11/2019 tarihli yazısı ile yapılan icra takipleri sonucu; davalı … … ye 1.550.000,00 TL nin borçlu … ya ait … mh … ada … parselde bulunan taşınmazın satışı sonucu ödenmesine karar verildiğini, ayrıca ….Asliye Hukuk Mahkemesi nin … sayılı dosyasında üzerine haciz konulan 210.106,35 Tl ve 418,70 TL nin davalı hesabına yatırılarak (toplam 1.760.525,05 TL) ödeme yapıldığını bildirmiştir
Tüm dosya kapsamına göre;
12/09/2008 tanzim 19/09/2008 ödeme tarihli 550.000 TL bedelli
20/08/2008 tanzim 04/09/2008 ödeme tarihli 800.000 TL bedelli
Keşidecisi; … Aş, … vereni …, Lehdarı … olan bonoların 17/08/2011 tarihinde İstanbul 8.icra müdürlüğünün 2011/20007 E sayılı takip dosyasında;
12/09/2008 tanzim 19/09/2008 ödeme tarihli 550.000 USD bedelli
26/09/2008 tanzim 06/10/2008 ödeme tarihli 500.000 USD bedelli
Keşidecisi; … Aş, Aval vereni …, Lehdarı … olan bonoların 09/09/2011 tarihinde …icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konulduğu ,Takip borçlularının … Aş, …, … olduğu
…İcra Hukuk Mahkemesi nin … sayılı dava dosyasında …icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında takibe konu edilen bonolar ve ….İcra hukuk Mahkemesi nin … sayılı dava dosyasında …icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında takibe konu edilen bonolar hakkındaki davacıların tahrifat, teminat senedi olduğu iddiasının reddedildiği kararın Yargıtay 12 Hukuk Dairesinden geçerek kesinleştiği
….Asliye Hukuk Mahkemesi nin … sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda; mahkememiz dosyası davacısı … Aş nin 30/12/2008 tarihli “gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ” nin inançlı işlem olduğu gerekçesine dayanan tapu iptal tescil isteminin, iddianın doğru olmadığının sabit olması nedeniyle reddedildiği, kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinden geçerek kesinleştiği
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında açılan davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu dava dosyası ile aynı istemle açılan … ATM nin …, … ATM nin …,… ATM nin …, … ATM nin … dava dosyalarının birleştirildiği ve Yargıtay bozmasından sonra … Asliye Ticaret Mahkemesi nin … esas sayısını aldığı, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Davalının zamanaşımı itirazının incelenmesinde; İİK 72 maddesi gereğince belirlenen 1 yıllık sürenin icra takibi sonunda alacağın tamamının borçlu tarafça ödenmesi ile başlayacağı, davanın konusu olan her iki icra takibinde borcun tamamının ödenmediği anlaşılmış olmakla zamanaşımı itirazı kabul edilmemiştir.
… mirasçıları adına Av … 18/03/2019 tarihli dilekçe ile bonolardaki imzaların muris … ye ait olduğunu ve …… nin iyi niyetli gerçek hamil olduğunu kabul ettiklerini beyanla müdahillik talebinde bulunmuştur.Talep mahkememizce 15/04/2019 tarihli ara karar ile talebin ve dilekçenin HMK 66 ve 67 koşulları taşımadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Bono Lehdarı … nin 14/10/2009 tarihinde vefat ettiği (müdahale dilekçesi ekinde sunulan … SHM nin … sayılı veraset ilamına göre),
İcra takibine konu edilen bonoların murisin vefatından önce vadesinin geçtiği ve vade geçtikten sonra 03/10/2009 tarihi atılarak ciro edildiği ( bonoların arkasındaki ciro metninden görülerek) anlaşılmıştır.
Yargıtay 12 HD nin 2005/21701-26340 sayılı ve 26/12/2005 tarihli ilamı da gözetilerek; davalı … … nin vadeden sonra yapılan ciro ile hamil olduğu, bu nedenle 818 sy Borçlar Kanunu nun 162 vd maddelerinde düzenlenen( 6098 sy TBK 183 vd maddeleri) alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı, davacı keşideci ve aval verenin senet lehdarına karşı ileri sürebilecekleri def ilerin davalı hamil Haluk … ye karşı da ileri sürülebileceği görülmüştür. Bu nedenle mahkememizce davacıların ciro imzasının sahteliği iddiasının değerlendirilmesi bakımından lehdar … nin imza örnekleri getirtilmiş ve bilirkişi Dr Jale Bafra nın 28/07/2019 tarihli raporu alınmıştır.Raporda ciro imzalarının lehdar … ye ait olmadığı, taklit edildiği tespit edilmiştir.Alınan bilirkişi raporu tespiti sonucu; takibin dayanağı olan bonolardaki ciro silsilesinin bozulduğu, davalı … … nin yasal hamil olmadığı, sebepsiz zenginleştiği anlaşılmıştır.
Sonuçta bonolar ile temsil edilen alacak yönüden aleyhine sebepsiz zenginleşilen lehdar … dir. Eski 818 sy BK 164 ve yeni 6098 sy TBK 185 maddesinde açıklanan kanuni temlik gereğince; bu alacak ancak … ve onun ölümü ile mirasçıları / tarafından istenebilecektir.
Mahkememiz dosyasına davalı tarafça sunulan 25/12/2019 tarihli sözleşme ile lehdar … mirasçılarının alacağı davalı … … ye TBK 183 gereğince temlik ettikleri anlaşılmıştır. İbraz edilen temlik sözleşmesi mahkememizce 05/12/2019 tarihli celsede HMK 184 gereğince tahkikata son verildiği açıklanmadığından kabul edilmiştir. Tahkikatın devamı sırasında yapılan temlikler mahkemece res en dikkate alınmak zorunda olduğundan, yapılan rızai temlik ile davalı … … nin yasal alacaklı haline geldiği tespit edilmiştir. Davacıların davalı … … nin yasal hamil olmadığı iddiaları sabit bulunmamıştır.
Davacıların takibin dayanağı olan bonoların teminat senedi olduğu ve bono lehdarı … nin eşi … yle yapılan “gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi” ile ödendiği iddialarında ise;
Bono metinlerinde teminat senedi olduklarını gösterir kayıt bulunmaması, davacıların bonoların teminat olarak verildiğine dair imzası ikrar edilmiş yazılı belge sunmamaları, sunulan 05/12/2008 tarihli borçları gösterir belgede yedi adet senet karşılığında borç alındığına dair beyanlar dikkate alınarak teminat senedi iddiaları kabul edilmemiştir.
İncelenen ….Asliye Hukuk Mahkemesi nin … sayılı dava dosyasında ise davacı … Aş 30/12/2008 tarihli “gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ” nin inançlı işlem olduğunu,gerçek satış olmadığını iddia ederek huzurdaki davadaki ödeme iddiası ile çelişki yaratmıştır. İncelenen 30/12/2008 tarihli “gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ” nde alacağa mahsup edilen miktarın ve bu miktarın dayanağı olan bonoların, teminat mektuplarının, temlik edilen alacakların açıkca/belirlenebilir yazılmadığı görülmüştür. İncelenen 05/12/2008 tarihli borçları gösterir belgede ipotekten hariç olarak toplam 4.099.000,00 YTL tutarında 7 adet senet verildiği ve senetlerin ödeme vadesinin geçtiği belirtilerek “… nin yasal takiple yapacağı tahsilatın masraflar çıktıktan sonraki net olarak kalan bölümünün” tespit edilen tutardan düşüleceği kararlaştırılmıştır. Tüm bu tespitler karşısında davacıların ödeme iddiasının da ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Davacıların sabit olmayan menfi tespit istemlerinin reddi gerekmiştir.
Davacıların istirdat isteminde ise; Alacağın temlik edildiği 25/12/2019 tarihli sözleşme tarihine kadar yapılan tahsilatlar nedeniyle davalı … … sebepsiz zenginleşmiştir. Ancak bonoların temsil ettiği alacağı istemek hakkı lehdar … ( onun ölümü ile mirasçılarında) de olduğundan aleyhine sebepsiz zenginleşilen de Lehdar … (onun ölümü ile mirasçıları) dır. Dolayısıyla sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat isteyebilecek olanda … (onun ölümü ile mirasçıları) dır. İstirdat istemi konusunda davacılar bono keşideci … Aş ile aval veren … nın taraf sıfatı yoktur.Davacıların istirdat istemekte yasal taraf sıfatı bulunmadığı gözetilerek istemin usulen reddine karar vermek gerekmiştir
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davalıların zamanaşımı itirazının reddine
2-Davacıların menfi tespit isteminin sabit olmadığından reddine
3-Davacıların istirdat isteminin usulen reddine
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 74.621,44-TL harçtan mahsubu ile bakiye 74.567,04-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 132.320,76-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/06/2020

Başkan …
-e imza

Üye …
-e imza

Üye …
-e imza

Katip …
-e imza