Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/614 E. 2018/1141 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/614
KARAR NO: 2018/1141

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket Poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğratıldığını, bu sebeple müvekkilinin sigortalısına 27/01/2016 tarihinde 135,44-USD hasar tazminatının ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin ödediği 135,44-USD’nin davalılardan rücuen tahsilini teminen sigortalı emtianın hasara uğramasından sorumlu olan davalı aleyhine rücu mektubu gönderdiğini, davalı tarafın mektuplarına olumsuz yanıt verdiğini ve borcun ödenmediğini, bu nedenlerle 135,44-USD’nin fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 27/01/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle Mahkemenin bu davaya bakmakla görevli olmadığını, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olguların hizmet kusuru niteliğinde olduğundan davanın idare Mahkemesinde görülmesinin gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, usule yönelik itirazlarında; dava konusu olayda talep miktarının dövize dayalı olarak istendiğini, bu talebin borçlar kanununun 99. Maddesine ve hukuka aykırı olduğunu, davacının icra takibine ve davayı dövize dayalı olarak açmaya hakkı bulunmadığı gibi sözleşmeye dayalı ilişkisi bulunmayan idareye karşı dövize dayalı talepte bulunmak yönünden sözleşmeye dayalı ve haklı bir menfaatinin de bulunmadığını, husumet itirazlarında; sorumlu ve davalı aktif hasım olan müteahhit firma olduğunu, her türlü zarar ziyan kaza ve hasarların firmaya ait olduğunu, bu nedenle husumetin müvekkili idareye yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup müvekkili açısından davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili idare ile diğer davalı taraf ile imzalanan sözleşmenin 26. Maddesi gereğince müteahhidin yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, şikayet, zarar ve ziyandan dolayı hukuki ve cezai olarak sorumlu olduğunu, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılmasının gerektiğini, yani davacıya ait altyapı tesislerinin projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediğinin araştırılmasının gerektiğini, bu husus açıklığa kavuştuktan sonra hakkaniyete uygun bir sonuca varılabileceğini, davanın konusunun hasar olup hasarın da haksız fiil olarak nitelendirildiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ise ancak yasal faiz istenebileceğini, bu nedenle davacının avans faizi talebini de kabul etmediklerini, bu nedenlerle işbu davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidilmesi halinde yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısı …’a ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemidir.
Davacı vekili 18/04/2018 tarihli celsede Davalılardan … aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden davanın … yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesi ekinde bulunan, dava dışı … tarafından tutulan dava konusu hasar ile ilgili tespit tutanağında, hasarın 22/04/2016 günü saat 15:00’de gerçekleştiği, … tarafından yapılan kazı esnasında 20’lik poletilen servis hattına hasar verildiği, Hasara …’nin neden olduğunun … Çalışanlarından …’ün imzası ile tespit edildiği, bu hususa davalılar tarafından herhangi bir itiraz edilmediği görülmüştür.
Bu nedenlerle yapılan dosya üzerinden yapılan incelemeler sonucunda; Davacı sigorta şirketinin dava konusu hasar ile ilgili sigortalısı …’a ödediği 135,44-USD’yi rücuen davalılar … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ve … A.Ş.’den talep edebileceği görülmekle davanın bu davalılar yönünden kabulüne dair karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… ve … A.Ş aleyhine açılan Davanın KABULÜ ile 135,44-USD’nin ödeme tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte Müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-… aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 33,58-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 2,18-TL harcının davalılar … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ve … A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 491,65-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ve … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 62,80-TL ilk gider, 112,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 175,30-TL. Yargılama giderinin davalılar … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ve … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

-TASHİH ŞERHİ-

Mahkememizin 06/11/2018 tarihli celsede 2 nolu kararda;
“… ve … A.Ş aleyhine açılan Davanın KABULÜ ile 134,44-€’nun ödeme tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte Müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,” olarak yazıldığı, dosyanın incelenmesinde dava değerinin 135,44-USD olduğu görülmekle, gerekçeli kararda dava değeri 135,44-USD olarak tashih edilmiştir.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır