Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/585 E. 2018/1281 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/585
KARAR NO : 2018/1281

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2015
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği …’un sigortası bulunmayan … plakalı otomobil ile seyir halinde iken 06/05/2008 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, trafik ekiplerince düzenlenen trafik kaza tespit tutanağı ile meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin desteği 02/05/1976 doğumlu …’un müvekkilleri ile birlikte yaşadığını ve müvekkillerinin tüm ihtiyaçlarının müteveffa tarafından karşılandığını, müvekkili …’un mütevefaanın eşi olup iki çocuk annesi ev hanımı olduğunu, kaza tarihinde 4 yaşında olan müteveffanın oğlu davacı …’un ve diğer davacı …’un ise kaza tarihinde 2 yaşında olduğunu, müvekkillerinin müteveffa …’un ölümü nedeni ile artık destek göremeyeceklerini dolayısıyla maddi zararlarının olduğunun açık olduğunu, davalı …nın trafik kazasında hayatını kaybeden ZMS sigortası bulunmayan araç sürücüsünün desteğinden yoksun kalanlar tarafından açılan davalarda aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığını, …nın ise ZMS sigortası bulunmayan araçlarda ZMSS yerine geçerek zarar görenlere ödeme yaptığını, kazaya karışan aracın sigortasının bulunmaması nedeniyle davayı …na yönelttiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 8.000-TL, … için 1.000-TL ve … için 1.000-TL olmak üzere toplam 10.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile … Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; motorlu araç kazalarından doğan zararlar nedeniyle müvekkilinden istenilecek tazminat taleplerinin zamanaşımı süresinin ilgili madde uyarınca 2 yıl olduğunu, iş bu davada 2 yıllık sürenin geçtiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının müvekkiline başvuru şartını yerine getirmeden dava açtığını, bu nedenle davacıya önel verilerek başvuru ve evraklarının ikmalini sağlamasının gerektiğini aksi halde davanın bu sebeple reddine karar verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin itirazlarında ise; kazaya sebep olduğu bildirilen aracın olay tarihini kapsayan mecburi mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesini talep ettiklerini, davacıya bu kaza sonucu sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava Zorunlu mali mesuliyet sigorta güvencesi bulunmayan aracın karıştığı kazada desteğini kaybeden davacıların açmış oldukları destekten yokun kalma tazminat istemidir.
Dosya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/03/2017 tarih … e. … karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkeemize tevzi edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta teminatı olmayan aracın tek taraflı kazası ile işleten sürücü konumunda olan mütevefa desteğini kaybeden davacıların … aleyhine açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı istemi olduğu açıktır.
Mahkememizce dosyanın taraf iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller kapsamında rapor aldırılmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile rapor aldırılmasının istenilmesine karar verildiği, Bilirkişiler Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr. …, Sigorta Hukuku Uzmanı Bilirkişi … ve Aküeryal Hesap Uzmanı Y. Müh. … tarafından sunulan 17/09/2018 tarihli raporda; 2918 sayılı K.T.K. nun Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunun Sağlamak başlığı altında verilen 52. maddesinin “a” fıkrası, sürücülere, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorunluluğu; “b” fıkrası, sürücülere, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği, Olay şartında 2918 sayılı K.T.K.’ nun 52/a-b maddelerine aykırı davranışı nedeniyle yönetimindeki aracın kontrolünü kaybeden müteveffa sürücü … trafik kurallarına aykırı ve tedbirsiz davranışlarıyla olayda asli ve tam kusurlu olduğu, yapılan hesaplamalar ile Davacı eş …’ un talep edebileceği maddi zararının teminat limitiyle sınırlı olarak garameten 64.454,35 TL olduğu, Davacı çocuk …’ un talep edebileceği maddi zararının teminat limitiyle sınırlı olarak garameten 14.247,38 TL olduğu, Davacı çocuk …’ un talep edebileceği maddi zararının teminat limitiyle sınırlı olarak garameten 7.792,39-TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 25.05.2012 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Temlik alan davacı vekili 27/09/2018 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde belirtilen taleplerini 76.494,12-TL arttırarak dava değerini 86.494,12-TL olarak belirlediklerini beyan etmiştir.
Dava konusu kaza ile ilgili başlatılan … Cum…t Başsavcılığının … soruşturma … karar sayılı soruşturma dosyasında ” … olay yeri tespit tutanağı ve krokisinden maktül …’in aracının hızını yük ve teknik özellikleri ve yol durumuna göre ayarlamayarak kazaya sebebiyet vermesi sebebiyle asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, ancak maktülün hayatını kaybetmesi ceza hukukumuzda ölü bir şahıs adına cezai soruşturma ve kovuşturma imkanının bulunmaması sebebiyle ve olayda başka kusurlu herhangi bir şahsın veya kurumun bulunmadığı anlaşılmakla …. Maktül …un hayatını kaybetmesi ve mağdur … ‘un yaralanması olayı ile ilgili KAMU ADINA KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA,..” dair karar verildiği görülmüştür.
Davacıların … Noterliğinin 16/02/2016 tarih … yevmiye nolu alacağın devri sözleşmesi ile iş bu davada alacaklarını … TC kimlik numaralı …’e temlik etmişlerdir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olup, buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; 2918 sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. KTK’nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterli olduğu gibi ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım da yapılmamıştır. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-d maddesinde öngörülen 15 yıllık zamanaşımı süresi ve KTK’nun 109/1 maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı,davacı tarafça sigortaya başvuru şartının yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; 2918 sayılı K.T.K. nun Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunun Sağlamak başlığı altında verilen 52. maddesinin “a” fıkrası, sürücülere, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorunluluğu; “b” fıkrası, sürücülere, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği, Olay şartında 2918 sayılı K.T.K.’ nun 52/a-b maddelerine aykırı davranışı nedeniyle yönetimindeki aracın kontrolünü kaybeden müteveffa sürücü … trafik kurallarına aykırı ve tedbirsiz davranışlarıyla olayda asli ve tam kusurlu olduğunun sabit olduğu, Müteveffanın 02/05/1976 doğumlu olduğu ve olay tarihinde 32 yaşında olduğu, kaza tarihi itibariye bakiye ömrünün 36 yıl, 8 yılı pasif olmak üzere aktif 28 yıl destek süresinin olduğu, Eşi …’nin 17/05/1980 doğumlu, eşinden alabileceği destek süresinin 28 yıl olduğu, kızı …’nin 05/09/2006 doğumlu, destek süresinin 20 yıl olduğu, diğer davacı oğlu …’un 10/10/2004 doğumlu, destek süresinin 18 yıl olduğu, yapılan hesaplamalar ile Davacı eş …’ un talep edebileceği maddi zararının 64.454,35-TL, Davacı çocuk …’un talep edebileceği maddi zararının 14.247,38-TL, Davacı çocuk …’ un talep edebileceği maddi zararının 7.792,39-TL olmak üzere toplam desteken yoksun kalma tazminatının 86.493,12-TL olduğu, Dosyada mevcut ihtarname ve davalı …nın cevabından davalı …na ihtarname ve gerekli belgelerin 14.05.2012 tarihide tebliğ edildiği, buna göre; temerrüt başlangıç tarihi 14.05.2012 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 25.05.2012 tarihi temerrüt başlangıcını teşkil edeceği anlaşılmıştır. Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; oluşan ve dosya kapsamına uygun oluşu nedeniyle mahkememizce tatminkar görülerek itibar olunan bilirkişi marifetiyle hesaplanan ve kusur durumu nazara alınarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından ZMMS poliçesi bulunmayan araca ilişkin olarak davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu ticari bir faaliyetin ifası sırasında gerçekleşen bir kaza olmadığından yasal faiz talep edilebileceği anlaşıldığından davacıların ıslah istemi de gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacı … için 64.454,35-TL davacı … için 14.273,38-TL, davacı … için 7.792,39-TL destek tazminatı olmak üzere toplam 86.493,12-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 25/05/2012 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.908,35-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.341,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.567,19-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.669,45-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.368,86-TL ilk gider, 2.250-TL bilirkişi, 68-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.686,86-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır