Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/582 E. 2019/135 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/582
KARAR NO : 2019/135

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirket tarafından 28.03.2016 tarihinden 16.09.2016 tarihine kadar tanzim edilen faturalar alacağından kalan bakiye 2.631-Euro’luk fatura alacağının davalı tarafından ödenmediğini, Müvekkili şirket tarafından söz konusu alacağın davalıdan müteaddit defalar talep edilmişse de davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle toplam 7.120,00 Euro’nun ödenmesi için …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından davalıya ilamsız takiplere müstenit ödeme emri tebliğ olunduğunu, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı taraf borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Davalının borca ve ferilerine itirazının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, fatura bedelleri olan 7.120,00 Euro’luk alacağın 4.489,00 Euro’luk kısmının icra takibinden ve davalı tarafın borca itirazından sonra 22.11.2016 tarihinde davalı tarafından müvekkil şirkete haricen ödendiğini ve bu alacaktan bakiye kalan 2.631,00 Euro ödendiğini, Dolayısıyla, davalı tarafın müvekkili şirkete takip konusu miktar kadar borcu bulunduğunu ikrar ettiğini, davalı tarafından müvekkil şirkete gönderilen 22.11.2016 tarihli e-posta yazışmasından da açıkça görüleceği üzere, davalı taraf müvekkili şirkete olan 2.631,00 Euro’luk borcunun varlığını açıkça kabul ettiğini, Davalı tarafın tüm itirazları haksız, mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalıya gönderilen ödeme emrine karşı ileri sürülen itirazın iptaline ve takibin devamına, Kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yurt dışında pek çok ülkeye ihracat yapan alanında tanınmış bir şirket olduğunu, davacının müvekkilinin ihraç ettiği ürünleri yurtdışına nakliyesini gerçekleştiren firma olduğunu, müvekkilinin Almanya menşeili şirketler ile ticareti nedeniyle göndermiş olduğu ürünlerin davacı tarafından usulüne uygun şekilde taşınmadığını, müvekkilinin üçüncü şahıs müşterilerine karşı zor duruma düştüğünü ve doğan bu zararların bedellerini ödemek zorunda kaldığını, davacının hatalı ve kötü taşıma işleri nedeniyle müvekkilinin 2.631-Euro tutarında bir zararı doğduğunu ve bu tutarı da davacının cari hesabından düştüğünü, ancak davacının sunmuş olduğu hizmetin eksik ifa ile olduğunu bildiği ve kabul ettiği halde mükerreren bu bedeli talep ettiğini, müvekkilinin geç ve kötü teslimattan ötürü 20/06/2016 tarihinde 185-Euro ve 211,82-Euro, 16/08/2016 tarihinde 150-Euro, 10/10/2016 tarihide 135-Euro ve 06/10/2016 tarihinde 1.950-Euro olmak üzere toplamda 2.631,81-Euro tutarında zararı olduğunu, tarafların bu hususlarda sürekli olarak toplantılar yaptığını ve davacı şirketin benzer durumların tekrar etmemesi için şifahi olarak söz verdiğini, ancak işbu davada detaya inmeyerek yapmış olduğu hatalır göz ardı ettiğini, bu nedenlerle kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini ve davacının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen taşıma hizmeti nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 7.120-Euro asıl alacak ve 149,58-Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.269,58-Euro asıl alacacağın tahsili amacıyla 09/11/2016 tarihinde örnek 1 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 17/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 21/11/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … ve Öğr. Üyesi Lojistik Uzmanı Bilirkişi Dr. … tarafından sunulan 05/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ” Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, takip tarihi itibarıyla davalı yandan 2.631,00 Euro karşılığı 7.828,20 TL alacaklı göründüğü, Davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran takip tarihi itibarıyla davacı yana 7.828,20 TL borçlu göründüğü, Taraflar arasında birden çok farklı zamanlarda ve farklı konularda olan taşımalar sonunda CMR m. 17 ve m.30 hükümlerine göre tespit edilmiş taşıma süreci hasarının sabit olmadığı, Davalı yanın, kendi ticari defter kayıtlarında dahi, taşımalar sonunda hasar olduğu ve davacı yana yansıttığı zararların sabit olmadığı, Davalının 2.631,00 EURO navlun borcu bakımından ödememek için ileri sürdüğü taşıma zararlarını gereği gibi ortaya koyamadığı ve müşterilerinin yansıttığı zararlardan davacının mı yoksa kendisi-davalının mı kusurlu ve sorumlu olduğunun dosya kapsamında anlaşılamadığı, Davacının takipte tamamına itiraz edilen 7.120,00 EURO asıl alacağı bakımından, 21.11.2016 tarihli itiraza karşın, borçlu tarafından 22.11.2016 tarihinde 4.489,00 EURO ödemede bulunduğu, bakiye 2.631,00 asıl davacı alacağı kaldığı, Davacı alacağı için işlemiş faiz talebinin somut olaya uymadığı, davacının ancak takip tarihinden itibaren EURO cinsinden para birimi için kamu bankalarında uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizinin temerrüt faizi olarak talep edilebileceği, 21.11.2016 tarihli itirazdan sonra yapılan kısmi ödeme gözetilerek, bakiye alacak bakımından takibin devamı gerektiği ” kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı şirket ticari defterlerinde, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 120 01 95228251 numaralı “alıcılar” hesabında TL ve EURO bakiyeli olarak takip edildiği, ticaretin 2016 yılında başladığı, anılan hesabın 14.11.2016 takip tarihli bakiyesinin 2.631,00 Euro karşılığı 7.828,20 TL olduğu, 31.12.2016 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan kur farkı dahil 2.631,00 Euro karşılığı 9.718,65 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket ticari defterlerinde, davacı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 320.03.102 numaralı “satıcılar” hesabında takip edildiği, ticaretin 2016 yılında başladığı, anılan hesabın takip tarihi itibarıyla bakiyesinin 7.828,20 TL olduğu, dava dışı yabancı firmaların yaptıkları kesintilerin bu hesap bakiyesinden mahsup edilmediği, Taraflar arasında birden çok farklı zamanlarda ve farklı konularda olan taşımalar sonunda CMR m. 17 ve m.30 hükümlerine göre tespit edilmiş taşıma süreci hasarının sabit olmadığı davalı tarafça müvekkilinin Almanya menşeili şirketler ile ticareti nedeniyle göndermiş olduğu ürünlerin davacı tarafından usulüne uygun şekilde taşınmadığı müvekkilinin üçüncü şahıs müşterilerine karşı zor duruma düştüğünü ve doğan bu zararların bedellerini ödemek zorunda kaldığı davacının hatalı ve kötü taşıma işleri nedeniyle müvekkilinin 2.631-Euro tutarında bir zararı doğduğunu ve bu tutarı da davacının cari hesabından düşüldüğü, davacının sunmuş olduğu hizmetin eksik ifa ile olduğunu bildiği ve kabul ettiği halde mükerreren bu bedeli talep ettiği davalının geç ve kötü teslimattan ötürü 20/06/2016 tarihinde 185-Euro ve 211,82-Euro, 16/08/2016 tarihinde 150-Euro, 10/10/2016 tarihide 135-Euro ve 06/10/2016 tarihinde 1.950-Euro olmak üzere toplamda 2.631,81-Euro tutarında zararı olduğu ileri sürülmüş ise de bu yönün davalı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla, davacının, davalıdan takibe konu fatura tutarı olan 2.631-Euro alacağının olduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin 2.631-€ Üzerinden devamına, takip tarihinden asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının € de ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla hükmolunan alacağın takip tarihi itibariyle TL karşılığı 12.997,14-TL alacağın %20 si olan 2.600-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 887,83-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 92,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 795,26-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 123,97-TL ilk gider, 1.500-TL bilirkişi, 77,70-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.701,67-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır