Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/58 E. 2019/204 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/58 Esas
KARAR NO : 2019/204

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilleri aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı olarak görünen tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin borçlu olmadığına dair, dava konusu çekteki cirantalar arasında olan … Ltd. Şti. aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası derdest olduğunu, söz konusu davada davalı olarak, çekte müvekkilinden sonra ciro silsilesinde ismi geçen …’a, husumet yöneltildiğini, işbu dosyada, davalı …’a husumet yöneltilemediğini, çünkü o aşamada çekin … yedinde bulunduğu taraflarınca bilinmediğini, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile hamilin … olduğu öğrenildiğini, dava dışı … ile … AŞ. arasında 19.11.2016 tarihli ve konusunu … ’a ait … AŞ. … Projesi’nde bulunan taşınmazlardaki en az 5 blok (1.250 adet) daire için daire giriş çelik kapıları, yangın kapıları ve metal kapılarının imalatı, montajı ve montaj amacıyla sözleşmede belirtilen ara işlemlerin yapılmasını konu alan sözleşme imzalandığını, müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında, … ile … arasındaki söz konusu sözleşmenin kurulmasına aracılık ettiğini, işbu sözleşmenin karşılıklı borç doğuran sözleşme olduğunu, …, sözleşmede kararlaştırılan edimini yerine getirmediğini, uzunca zamandır iletişime geçilmeye çalışılmasına rağmen davalı şirkete ulaşılamadığını ve ticari faaliyetini sürdürdüğü adresinden de haber bırakmaksızın taşındığını, … tarafından sözleşmeye aykırı hareket edildiği için tek taraflı olarak feshedildiğini bu husus …’a ihbar ve ihtaren bildirildiğini, müvekkil davacı … ve …, … ’ın sözleşme kapsamında olan para borcuna karşılık çekleri keşide ederek verdiğini, Müvekkilinin … ‘ın, davalıya olan 19.11.2016 tarihli sözleşmeden kaynaklı borcunu üstlenmiş, bu anlamda sözleşmede kararlaştırılan bedeli temin etmek amaçlı olarak; çekleri …’a ciro ile teslim ettiğini, davalı lehine keşide edilen çeklere ilişkin müvekkil davacının borçlu olmadığını, davalı tarafın iyi niyetli, meşru ve yetkili hamil olmadığını, çek ciro silsilesinde adı geçenler arasında birinci derece akrabalık bulunduğunu ve tüm bu nedenlerle dava aşamasında icra takibi ile kötü niyetli alacaklı tarafından icra baskısı ile haksız tahsilat yapılması ihtimaline binaen, o ihtimalde huzurdaki davasının istirdat davasına dönüştürülmesine ve paranın iadesine, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Ciro işlemi ile yalnızca çekten doğan haklar ciro edilene devredilmekte, yeni hamil alacağı tahsil yetkisine kavuştuğunu, bu sebeple bozuk olmayan ciro silsilesi ile devredilen çekin hamilinin yetkili olmadığı iddiasında bulunmanın hukuka aykırı olduğunu, ayrıca çekin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden bağımsız olarak tedavül gördüğünü, davanın muhatabının müvekkili değil, ticari sözleşmede kimin imzası varsa o olması gerektiğini, müvekkilinin bu açıdan sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin çek üzerinden anlaşılan ciro silsilesi ile haklı hamil konumunda olduğunu, kendisine ancak, çek metninden anlaşılan sebeplerle ödememe defi ileri sürülebileceğini, davacıların hangi sebeple olursa olsun, borçları bulunmadığı iddiasını çekin yetkili hamili olan, ticari ilişkinin tarafı olmayan 3. şahıs konumundaki müvekkiline yöneltemeyeceğini, davacıların tarafı olmadıkları sözleşmeye dayanarak, sözleşmenin tarafı olmayan 3. şahıstan hak talep ettiğini, davada … Ltd. Şti. nin hasım gösterilmemiş olması, davacıların o şirketten bir talepleri olmadığını gösterdiğini, çeki … AŞ.nin borcunu ödemek için verdiklerini iddia ettikleri halde, bu şirketi de davaya dahil etmediklerini, keşidecinin çek lehtarını ve cirantayı atlayarak son yetkili hamil olan müvekkilime davayı yöneltmesinin dayanağı olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili aralarında bağlantı bulunan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesini talep etmiştir.
Davaya konu çek ile ilgili ilk açılan davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası olduğu, aynı çeke ilişkin menfi tespit istemli dava olduğu anlaşılmıştır.
HMK 166/1.maddesinde, “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve ikinci mahkemenin verdiği karar diğer mahkemeyi bağlar.” denilmiştir.
HMK 166/4.maddesinde de; “Davalıların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. ” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Mahkememizin işbu dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası arasında HMK 166/4. maddesi anlamında bağlantının olduğu kabul edilmiştir. Nitekim her iki dava menfi tespit talebine ilişkin açılmış olup, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu açıktır, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası bizim davamızdan daha önce açılmış olmakla, mahkememizin işbu dosyasının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kabul edilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz dosyasının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılama harç ve giderlerinin birleşen mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.26/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır