Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/569 E. 2019/637 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/530 Esas
KARAR NO: 2019/678

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/06/2017
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı borçlu şirketin tanıtım reklam faaliyetleri konusunda reklam ajanslığı sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkilinin akdedilen sözleşmeye ve davalı tarafından bildirilen taleplere uygun olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve reklam faaliyetlerinin yerine getirilmesi amacıyla reklam yerleri kiraladığını, davalı borçlu şirketin bu kiralama hizmetlerinin sonucu olarak ödemesi gereken tutarları ödemediğinden borcun ödenmesi için 30/09/2016 tarihinde davalı borçlu şirketin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 184.167,72-TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı şirkete 02/12/2016 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra 02/12/2016 tarihinde davalı borçlu şirket tarafından haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itiraz edilerek takibin durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın her ne kadar 184,167,72-TL alacak üzerinden icra takibi başlatılmış ise de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 66.197,00-TL lik kısmı için yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının iddia ettiği alacak miktarının dayanağı ve hangi firmaya ait olduğu dahi ispatlanamazken, alacağın likit olmadığını, davanın kısmi itirazın iptali davası olarak açıldığını ancak davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak kısmi itirazın iptali davası açmasının usulen mümkün olmadığını, müvekkili ile davacının iki yılı aşkın süredir farklı projelerde birlikte çalıştığını, müvekkili ile davacının çalışma esası, sabit ücretli olmadığını ve hizmet kullanım oranına bağlı olduğunu, davacının mutabakatı neticesinde müvekkilin … projesinin proje tanıtımının yapılması amacı ile aracı reklam ajansı hizmetlerinin sunumu konusunda anlaşıldığını, bu hizmetlerin de sunumu için müvekkili ile davacı reklam hizmetinin sunulacağı süre kadar hizmet bedeli ödeneceği hususunda anlaşıldığını, ihtilafa konu hizmetlerin sunumu için davacı tarafından dış mekân reklamları için üçüncü taraf firmalar ile anlaşıldığını ancak müvekkilinin üçüncü taraf firmalarca projenin dış mekân tanıtımlarının yapılmadığının ve hatta müvekkilinin projesinin tanıtımı için en önemli dönem olan Ramazan Bayramı döneminde müvekkilinin reklamlarının tabelalarda yer almadığının tespiti üzerine davacıya ayıplı hizmetin sonlandırılması gerektiği bildirildiğini, müvekkil şirket tarafından davacının iddia ettiği alacak kalemlerinin kabul edilmediği … Noterliği’nin… yevmiye numaralı 07.10.2016 tarihli ihtarnamesiyle ve davacının gönderdiği faturaların kabul edilmediği de … Noterliği’nin … yevmiye numaralı, 26.10.2016 tarihli ihtarnamesi ile davacıya bildirildiğini, davacıya 19.07.2016 tarihinde yapılan bildirim üzerine dış mekân reklamlarının alımı sonlandırıldığını ve …’nın sunduğu 26 günlük hizmet için KDV dâhil 18.290,00-TL meblağ için mutabık kalındığını ve 28.09.2016 tarihinde müvekkil şirket tarafından davacıya alınan hizmetin karşılığı ödendiğini, 11.07.2016 tarihinde yapılan bildirim üzerine dış mekân reklamlarının alımı sonlandırıldığı ve…’in sunduğu 14 günlük hizmet için KDV dâhil 18.290,00-TL meblağ için mutabık kalındığını, 18.08.2016 tarihinde müvekkil şirket tarafından davacıya alınan hizmetin karşılığının ödendiğini ve ayrıca davacının talebi üzerine bahse konu hizmet için 68.783,00-TL’lik iade faturası da kesildiğini, 11.07.2016 tarihinde yapılan bildirim üzerine dış mekân reklamlarının alımı sonlandırıldığını, …’nın müvekkil şirkete dış mekan tanıtım hizmeti sunup sunmadığı bilinmediğini, hatta hem … hem de davacı sunulduğunu iddia ettikleri hizmetin kaç gün boyunca sunulduğu hakkında fikir sahibi olmadıklarını, müvekkil şirket tarafından ise iyi niyetle hizmetlerin sunulduğunun ispat edilebilmesi halinde günlük 1.533,00-TL ödenebileceği bildirildiğini, müvekkil şirket adına kesilen Proje konusu dışındaki diğer faturaların da davacı tarafından ihtarnamelerine konu edildiği görülmekle birlikte; davacıya alınan hizmetlere ilişkin bütün ödemeler yapıldığını, davacının müvekkil şirkete sunmadığı hizmetleri de fatura bedellerine eklediğini ve tüm bu nedenlerle kötü niyetli ve usule aykırı davanın reddine, davacının başlatmış olduğu takibin haksız ve kötü niyetli olduğu açık olduğundan %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının faturalardan kaynaklanan borcunun davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, ihtarnameler, faturalar, cari hesap eksteresi, mail yazışmaları, ödeme dekontları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/11/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 02/12/2016 tarihinde borca, faize, faiz oranına ve takibe itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mali müşavir ve reklam uzmanı bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi… ve Reklam Uzmanı… tarafından sunulan 04/09/2018 tarihli kök raporu ve 04/03/2019 tarihli ek raporu özetle; ”Davacı tarafın ”ayrılan yer üzerinde reklam yayınlansın veya yayınlanmasın bedelini davalının ödeyeceği” yönündeki tekliflerinin davalı tarafından kabul görmediği, davacının çeşitli reklam alanları, reklam konseptleri ve ücretlerini davacıya belirttiği, bunlardan bazılarının davalı tarafından onaylandığı, davacının mail yazışma tercümelerinin 29.sayfasında yer alan davalı tarafın keşide ettiği 58.350,00-TL + KDV tutarındaki 24/08/2016 tarihli iade faturası için rıza gösterdiği, davalının davacının eksik ifa veya ayıplı hizmet yaptığı konusunda herhangi bir kanıtın olmadığı, davalı tarafından davacıya iddia ve ihbar olunan eksik ifa bildirimlerinin makul süre içerisinde davacıya mail yoluyla bildirildiği, buna karşın iade faturalarının davalı tarafından ayıp ihbarı üzerinden geçen makul süre içerisinde keşide edilmediği, iade faturalarının davacının fatura kesim tarihinden 3-4 ay sonrasında keşide edildiği, davalı tarafından 06/10/2016 tarihinde davacıya kesilen … seri numaralı iade faturalara davacı tarafından süresinde noter kanalıyla itiraz ettiği, davacı tarafından davalıya verilen hizmete karşılık kesilen ve iade faturalarına dayanak olan… seri numaralı faturaları davalının süresinde muhasebe kayıtlarına aldığı ve süresinde itiraz etmediği, 25/08/2016 tarihli … seri numaralı 68.853,00-TL tutarlı iade faturasında tarafların mutabık oldukları” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.

GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğine göre; davacı tarafın davalı tarafa verdiği hizmetler sebebiyle faturalar düzenlediği, davalı tarafın faturaları ödemediği, ödenmeyen faturalar için davacı tarafça icra takibi yapıldığı ve davalı tarafın takibe itiraz ettiği, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, ticari defter incelemesi, taraflar arasındaki sözleşme ve kabuller ile e-posta yazışmaları göz önünde bulundurulduğunda bilirkişiler tarafından yapılan hesaplama sonucu davacı tarafın 66.197,00-TL alacaklı gözüktüğü, davalı tarafın ayıp ihbarında bulunduğu ancak süresinde iade faturası tanzim etmediği, tarafların tacir olmaları sebebiyle davalı tarafın basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin bağlayıcı olduğu ayrıca takip tarihinden itibaren ticari faiz istenebileceği, davacı tarafça talep edilen miktarın bilirkişi tarafından doğrulandığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafın ödeme yapmadığı halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiği anlaşıldığından asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile 66.197,00 TL asıl alacak üzerinden takibin aynen devamına,
Asıl alacak 66.197,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.521,92-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 799,59-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.722,33-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 799,59-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.631,67-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 171,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.371,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır