Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/557 E. 2021/263 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/557 Esas
KARAR NO:2021/263

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :16/06/2017
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin davalı bankanın …/… Şubesinden 08/04/2010, 10/04/2010, 26/04/2010, 24/04/2011, 19/08/2011 ve 12/03/2014 tarihlerinde ticari krediler kullandığını, müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredileri davalı bankanın dava dışı 11 banka ile birlikte rekabeti ihlal ettiği 08/03/2010 ve 24/03/2011 tarihleri arasındaki dönemde kartel oluşturmak suretiyle yüksek faizli geri ödediğini, müvekkilinin Türkiye’de faaliyet gösteren 12 bankanın Rekabet Kurulu tarafından incelemeye alındığını ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğinin öğrenmiş bulunduğunu, bankaların uyumlu eylem içerisinde faiz oranlarını yükselttiği hususunun kesin olarak hüküm altına alındığını, iş bu bankaların müvekkilinin ve müvekkili gibi kredi kullanan çok sayıda insanın zararına sebebiyet verdiklerinin net bir şekilde tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı bankanın dava dışı bankalar ile birlikte rekabeti ihlal ettiği 21/08/2007 ve 22/09/2011 tarihleri arasındaki dönemde kartel oluşturmak suretiyle yüksek faizli kredi kullandırması ve müvekkilinin de bu dönemde yükse faiz oranlarından kredi kullanmak zorunda kalması ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57-58.maddeleri gereğince şimdilik HMK.nun 107.maddesi uyarınca 1.000,00 TL belirsiz alacağının doğduğu tarihten itibaren işleyecek olan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Rekabet Kurulu kararının iptali için müvekkil banka tarafından açılan dava karar düzeltme aşamasında olup, söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasını, davacının kullandığı kredilerin ticari krediler olduğunu, davaya dayanak teşkil eden Rekabet Kurulu kararında, ticari nitelikli kredilere ilişkin yer verilen tespitler ve değerlendirmeler incelendiğinde müvekkil banka hakkında hiçbir belge ve tespit bulunmadığını, müvekkil banka hakkında ticari krediler yönünden ortada bir ihlal kararı bulunmadığından Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 01.11.1999 tarih, 99/3350 E. ve 99/6364 K. sayılı kararı gereğince bu konuda müvekkil bankaya dava açılmasının mümkün olmadığını, davacının tazminat istemine ilişkin taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın işbu davadaki iddialarının hukuki sebebi haksız fiil sorumluluğu olduğunu, bu nedenle haksız fiilin unsurlarının somut olayda bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerektiğini, davaya konu somut olayda müvekkil bankanın hukuka aykırı bir eyleminden söz edilemeyeceğini, Rekabet Kurulu kararında müvekkil bankanın kusurlu olup olmadığı incelenmediğinden kusurlu olduğundan bahsedilemeyeceğini, davacı tarafın haksız fiil iddiasıyla tazminat talep edebilmesi için haksız fiilin tüm unsurlarının ve bu kapsamda zararının açıkça ispat etmesi gerektiğini ancak ortada bir zarar olmadığını, Rekabet Kurulu kararının başka hiçbir husus araştırmaksızın banka müşterilerine tazminat talep etme imkanı yaratmadığını, Rekabet Kurulu kararı ile işbu davada iddia edilen fazla faiz ödenmesinden kaynaklanan zarar arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, dava konusu kredilerden 12.02.2014 tarihli kredinin Rekabet Kurulu’nun inceleme dönemi dışında kaldığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının haksız rekabetten kaynaklanan maddi zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; Rekabet Kurulu kararı, Ankara 2.İdare Mahkemesi’nin kararı, Danıştay 13. Dairesi’nin kararı, kredi sözleşmeleri ve ekleri, banka kayıtları, hesap özetleri, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgelere dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
GEREKÇE :
Açılan davanın 28/05/2019 tarihli duruşmasında davacı hazır bulunmadığından HMK.nun 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
08/07/2019 tarihinde davacı taraf yenileme dilekçesi ibraz etmiştir.
10/07/2019 tarihli davacı vekilinin yenileme talebi kabul edilerek tensip zaptı düzenlenmiş, 19/11/2019 tarihi saat 14:05’e duruşma günü verilmiş ve davacı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafın 30/03/2021 tarihli duruşmaya katılmadığı ve herhangi bir mazeret dilekçesi de ibraz etmediği görülmüştür.
Mahkememizde görülen işbu dava basit usule tabidir. HMK’nun 320/4. maddesi gereğince basit usule tabi olan davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 320/4 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 27,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 44,80-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK.nun 333. maddesi uyarınca taraflarca tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra mahkememizce resen taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪