Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/491 E. 2020/414 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/491
KARAR NO : 2020/414
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2017
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında teklif usulü ihale sonucunda 1 Şubat 2015 tarihinde başlayıp iki yıl süre yürürlükte kalacak “Personel Taşımacılığı, Yemek ve Temizlik hizmetlerine ilişkin” sözleşme imzaladıklarını, almış olduğu iş gereğince davalı iş sahibine düzgün hizmet sunabilmek için talep edilenin de ötesinde; ulaşım amaçlı araçlar alarak en üst seviye de hizmet sunduğunu, belirli bir süre sonra yapılan anlaşma dışına çıkılarak fiyatlarda indirim yapılması gerektiğini belirttiğini, Kendisinin ise; davalının talebi karşısında davalı temsilcilerinin sözleşmeden kaynaklı artırımdan doğacak alacak bedellerine ilişkin; karşılıklı hesaplama ve mutabakat neticesinde ödemenin gerçekleştirileceğini beyan etiklerini, fakat iki taraf arasında yapılan hesapla uyum olmadığını, davalı ile artırımdan doğacak alacak bedelleri hesabının hesaplanmasın da ve bulunan rakam üzerinde mutabakata varamadıklarını, müvekkili ile davalı arasında artırımdan doğan alacak bedellerinin tespiti konusunda mutabakata varılamadığını, Personel Taşımacılığı, Yemek ve Temizlik hizmetlerine ilişkin sözleşmenin 2.1.2 ve 2.3.2. maddelerinde kararlaştırılmış olmasına rağmen müvekkilinin davalıdan artırımdan doğan alacak bedelleri ile ilgili herhangi bir ücret alamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmesi gerektiği tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi üzerinden faiz yürütülerek şimdilik 5.000-TLTik alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin karşı tarafa ödenmesi gereken bir borcu olmadığını, taraflar arasında artırıma dair sözleşme hitamına kadar bir uygulama gerçekleşmediğini, bu husus bu hükmün uygulama ile değiştirildiğini ortaya koyduğunu, sözleşmenin artış yapılmadan sona ermiş olması ve davacının bu yönde herhangi bir faturasının bulunmaması da keyfiyeti ortaya koyduğunu, bu nedenle fiyat artırımı adı altında herhangi bir bedel talep edilmesi mümkün olmadığını, talebin iyi niyet kurallarına da aykırı olduğunu, bu nedenlerle Fazlaya ve sair huşulara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının davacıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususundadır.
Mahkememizce dosyanın taraf iddia ve savunmaları, ibraz edilen deliller değerlendirilmesi ile taraflar arasındaki sözleşme kapsamında tarafların 2015 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Ekonomi ve Finans Uzmanı Ticaret ve Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Bilirkişi Dr. … ve Musabe ve Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 01/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda;
İncelenen davacı yana ait 2015 yılı İşletme defteri açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda işletme defterinin usulüne uygun tutulduğu, İşletme defterleri tutulma şekli itibarı ile sadece gelir-gider kayıtlarını ihtiva eder nitelikte olup, ödeme ve tahsilat bilgileri kaydedilemediğinden, işletme defteri kayıtlarından borç/alacak bakiyelerinin tespit edilemeyeceği, bununla birlikte davacı yanın 2016 yılında bilanço esasına göre defter tutmuş olduğu, 2016 yılı açılış fişinde 2015 yılından her hangi bir bakiyenin devretmediği, 27.05.2017 dava tarihi itibarıyla da davacı yanın davalı yandan herhangi bir alacağının bulunmadığı, İncelenen davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürede yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Davalı yanın ticari defter kayıtlarına nazaran, 27.05.2017 dava tarihi itibarıyla davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı, Davacı yanın, sözleşmenin 2.1.2 maddesine göre 58.766,74 TL Taşıma bedeli Fiyat farkı, Sözleşmenin 2.3.2 maddesine göre de 3.033,60 TL Hizmet bedeli fiyat farkı olmak üzere toplam 61.800.34 TL talep edebileceği, Sözleşmenin “feragat” başlıklı 13. maddesi dikkate alındığında, sözleşmeden kaynaklanan bedellerin her hesap döneminde talep edilmemesi nedeniyle bu haklardan feragat edildiği veya sözleşmenin bedel artışına ilişkin hükmünün zımni olarak değiştirildiği yönündeki davalının iddiasının yerinde olmadığı, Davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delile rastlanmadığından hesaplanan alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları nazara alınarak dosyanın rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdi ile itirazların karşılandığı ek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, bilirkişiler tarafından sunulan 17/02/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; Davacı yanın, sözleşmenin 2.1.2 maddesine göre 120.865,25 TL Taşıma bedeli Fiyat farkı, Sözleşmenin 2.3.2 maddesine göre de 3.137,10 TL Hizmet bedeli fiyat farkı olmak üzere toplam 61.800.34 TL talep edebileceği kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan bilirkişi raporuna karşı tarafların beyan ve itiraz dilekçesi sundukları, bilirkişi raporunun incelenmesinde de sonuç kısmında maddi hata bulunduğu görülmekle; dosyanın Hesap Uzmanı bilirkişi …’e tevdi ile tarafların itirazlarının ve önceki rapordaki maddi hatanın irdelendiği ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 18/06/2020 tarihli 2 ek bilirkişi raporunda; Sözleşmenin Şubat ayında başlaması karşısında baz ayın, bir önceki ay olan Ocak ve buna göre Ocak-Temmuz aylarının katsayı artışında nazara alınması benimsenerek, Davacı yanın, sözleşmenin 2.1.2 maddesine göre 114.500,07 Taşıma bedeli Fiyat farkı, Sözleşmenin 2.3.2 maddesine göre de 3.137,10 TL Hizmet bedeli fiyat farkı olmak üzere toplam 117.637,17 TL talep edebileceği, Davalının bu yaklaşımı kabul görmez ise, ek raporda yer verildiği şekli ile davacı yanın sözleşmenin 2.1.2 maddesine göre 120.865,25 TL Taşıma bedeli Fiyat farkı, Sözleşmenin 2.3.2 maddesine göre de 3.137,10 TL Hizmet bedeli fiyat farkı olmak üzere toplam 124.002,35 TL (61.800,34 TL maddi hatanın düzeltilmiş hali) talep edebileceği…” Sözleşmede katsayıda düşüş olması halinde uygulanan fiyatlarda indirim yapılacağına yönelik bir düzenleme bulunmadığından, taşıma hizmetine konu fiyatların, katsayı indiriminden önceki tutarlar üzerinde devam edeceği teamülünün esas alınmasının makul olduğu, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise, katsayıdaki düşüşe paralel olarak fiyatlara yansıyacak indirimi farkı da dikkate alınmak sureti ile kümülatif fark tutarının 35.786,00 + 78.714,07 – 51.972,92 = 62.527,15 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 19/08/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini; taşıma bedeli fiyat farkı ücretini 120.865,25-TL, hizmet bedeli fiyat farkı ücretini ise 3.137,10-TL olmak üzere toplam 124.002,35-TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
Dosyaya ibraz edilen Finans uzmanı Doç. Dr … tarafından hazırlanan uzman görüşü ile “Bilirkişiler tarafından hazırlanan 01.10.2019 tarihli raporun raporda tespit edilen hataların düzeltilerek hesaplama detaylarına göre; Davacı tarafın fiyat farkı alacağının, sözleşmenin 2.1.2 fiyat farkından 124.002,68 TL ile sözleşmenin 2.3.2. maddesinden doğan hizmet bedeli fiyat farkından 3.137,44 olmak üzere toplam 124.002,68 TL olduğu, Davalı tarafın temerrüde düşmediği gereği ile davacı tarafın toplam fiyat farkından kaynaklanan alacağının dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinin belirtildiği görüşülmüştür.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu, ek raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında mevcut 01.02.2015 tarihli 2 yıl sureli “Personel Taşımacılığı Yemek ve Temizlik hizmetleri” ne ilişkin sözleşmenin Ek-6 işin kapsamı ve birim fiyatlar başlığı altında 2.1.2 maddesinde “‘Birim Fiyatlarının Ulaşım işlerine ait fiyatlar her 6 ayda bir Türk İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan 2003 baz yılı Yurt içi fiyat Endeksi içinde bulunan Kök ve rafine Petrol Ürünlerinde belirtilen oranda artırılacaktır.” Düzenlemesinin yer aldığı, aynı sözleşmenin EK 6 – İşin Kapsamı ve Birim Fiyatları bölümünün 2.3.2 Birim fiyatı başlığını taşıyan maddesinde; “BİRİM FİYAT İş Sahibi Yüklenicinin temizlik işleri için görevlendireceği personele karşılık Yükleniciye aylık 3.000.00 TL ödeme yapacaktır. Temizlik işlerine ait birim fiyat yıllık olarak önceki yılın (TEFE + TÜFE )/2 oranında artırılacaktır. Uygulanacak eskalasyon formülü aşağıdaki gibidir; 1. Yıl için: (TEFE (2016 Ocak/ 2015 Ocak) + TÜFE (2016 Ocak/2015 Ocak)/2, 2. Yıl için: (TEFE (2017 Ocak/ 2016 Ocak) + TÜFE (2017 Ocak /2016 Ocak)/2” düzenlemesinin yer aldığı, görülmüştür.
Sözleşmenin “feragat” başlıklı 13. maddesinde “Taraflardan birinin bu Sözleşme den doğan her hangi bir hak, yetki ve imtiyazını kullanmaması veya kullanmakta gecikmesi bu hak, yetki ve imtiyazdan feragat ettiği anlamına gelmez ya da bir yetki veya imtiyazın tek başına veya kısmen kullanılması daha sonra kullanmasını engellemez” ifadelerinin yer aldığı dolayısıyla sözleşmeden kaynaklanan bedellerin her hesap döneminde talep edilmemesi nedeniyle bu haklardan feragat edildiği veya sözleşmenin bedel artışına ilişkin hükmünün zımni olarak değiştirildiği yönündeki davalının iddiası yerinde görülmemiştir.
TUİK resmi web sayfasında açıklanan Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) hesaplama kurallarına göre artış katsayısı fiyat farkların ve ibraz edilen Uzman görüşünde yer verilen hesaplama metodolojisi ile TÜK sayfasında yer alan açıklamalar dikkate alınarak bilirkişilerce ek rapor hazırlanmış olup davalı tarafından ek rapora karşı beyan dilekçesinde, sözleşmenin Şubat ayında başlaması karşısında baz ayın, bir önceki ay olan Ocak ve buna göre Ocak-Temmuz aylarının nazara alınması gerekirken, Şubat – Aralık döneminin alındığını ifade etmiş olup, baz alınan dönem Şubat – Aralık değil Şubat-Ağustos dönemi olup, artış katsayısı dikkate alınarak artış yapılacağı dikkate alındığında, davalının bu yöndeki itirazı yerinde olduğu, Sözleşmenin yeni dönemi de Şubat ayından itibaren geçerli olacağından, Şubat ayında yapılacak artışların, Ocak artış katsayısı ile müteakip dönem olan Ağustos ayında yapılacak artışların da Temmuz artış katsayısı ile değerlendirilmesinin uygun olduğu, Sözleşmenin Şubat ayında başlaması karşısında baz ayın, bir önceki ay olan Ocak ve buna göre Ocak-Temmuz aylarının katsayı artışında nazara alınması benimsenerek, Davacının, sözleşmenin 2.1.2 maddesine göre 114.500,07 Taşıma bedeli Fiyat farkı, Sözleşmenin 2.3.2 maddesine göre de 3.137,10 TL Hizmet bedeli fiyat farkı olmak üzere toplam 117.637,17 TL talep edebileceği, davacı tarafından hesaplanacak alacağa, ödenmesi gerektiği tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi üzerinden faiz yürütülmesini talep edilmiş ise de davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediği nazara alınarak hesaplanan alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile sözleşmenin 2.1.2 maddesi uyarınca 114.500,07-TL taşıma bedeli fiyat farkı, sözleşmenin 2.3.2 md uyarınca 3.137,10-TL hizmet bedeli farkı olmak üzere toplam 117.637,17-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 8.038,80-TL Harçtan peşin alınan 2.117,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.918,15-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 15.125,53-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.400- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.149,05-TL ilk gider, 149,70-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 2.900-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.198,75-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 5.042,21-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır