Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/49 E. 2019/446 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/49
KARAR NO : 2019/446
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin 5015 sy ile ilgili mevzuat kapsamında EPDK’nın tanzim ettiği “Dağıtıcı Lisansı” kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte olup bu faaliyeti çerçevesinde bizzat belirlediği noktalar kendi marka ve logosu altında … standartlarında kurulacak akaryakıt, LPG ve madeni yağ satış faaliyetini gerçekleştirdiğini
Müvekkil ile davalı şirket arasında … … Karayolu … Mevkii … İzmir adresinde bulunan ve tapuda 30M3 pafta, … parsel, … m2 alanlı, 2411/3577 hisseli taşınmazda akaryakıt istasyonunun … kurumsal kimliği altında lisans alınarak işletilmesi amacıyla 18/08/2010 tarihli Ön Protokol ve 19/09/2010 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini ve müvekkili şirket lehine anılı taşınmaz üzerine 22/09/2020 tarihine kadar intifa hakkı tesis edildiğini,
Davalı şirket tarafından iş yeri açma ruhsatı alınmadığını ve EPDK’ya bayilik sözleşmesi başvurusunda bulunmadığını, taşınmazın atıl durumda kaldığını, davalı tarafın böylelikle sözleşmeyi ihlal ettiğini, yapılan yatırımlar gereği müvekkilinin zarara uğradığını,
Davalı tarafın bahse konu olan akaryakıt istasyonunun işletilmemesinden kaynaklı olarak müvekkili şirketin satmayı öngördüğü akaryakıt ürünlerini de satamadığını, müspet zararının doğduğunu, bu nedenle de kar kaybı olduğunu,
Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle nakdi yatırım olarak 10/11/2010 tarihinde 150.000,00 TL ve 20/01/2011 tarihinde 150.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL tutarında intifa bedeli ödediğini, davalı tarafça atıl vaziyette bırakılması ile müvekkili şirketin elde etmek istediği faydanın da gerçekleşmediği, nitekim davacı tarafça sorumluluklarının yerine getirilmemesi, müvekkili şirketin yapmış olduğu yatırım bedellerinin ve nakdi ödemelerin tazmini gerektiğini, tüm bu hususlar çerçevesinde davalı şirkete …. Noterliğinin 14/12/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı şirkete bildirildiğini, olumlu yanıt alınamadığını beyanla,
Kurumsal kimlik ekipmanı ile ariyet, demirbaş ve tesisatlardan oluşan ayni yatırım bedellerinin şimdilik 10.000,00 TL’sinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek bayilik sözleşmesinde yer alan aylık %3 akdi faizi ile birlikte,
İstasyonun işletilmemesinden kaynaklı olarak müvekkili şirketin mahrum kaldığı kar kaybının tazminine ilişkin alacağın şimdilik 10.000,00 TL’sinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek bayilik sözleşmesinde yer alan aylık %3 akdi faizi ile birlikte,
Nakdi yatırım olarak davalıya ödenen toplam 300.000,00 TL intifa bedelinden; 150.000,00 TL’nin fiili ödeme tarihi olan 10/11/2010 tarihinden itibaren, diğer 150.000,00 TL’nin de fiili ödeme günü olan 20/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek bayilik sözleşmesinde yer alan aylık %3 akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin iş yeri açmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduğunu, İBB’nin söz konusu taşınmaza ait 1/5000 ölçekli imar planı bulunmadığını, dolayısıyla arazinin akaryakıt ve LPG satış istasyonu olarak belirlenemediğini, 1/1000 ölçekli imar planının ise mevzuata aykırı yapıldığı gerekçesiyle ruhsat başvurusunun iptaline karar verildiğini, İzmir İdare Mahkemesine açılan davada ise İBB’nin lehine sonuçlandığını, müvekkilinin iş yer açma ruhsatı alma konusunda her türlü yasal hakkını kullanmaya çalıştığını,
Kar mahrumiyeti talebine ilişkin olarak akaryakıt bayilik sözleşmesinin henüz yürürlüğe girmediğini, sözleşmenin feshedilebilmesi için bir takım belgeler ile EPDK’ya sunulması, kurumun onayından sonra lisansın yayınlanması ve sözleşmenin uygulanabilir hale gelmesi gerektiğini, yine sözleşmenin yürürlüğe girmesi için de bayilik lisansının yayınlanabilmesi için usulüne uygun bir şekilde iş yer açma ruhsatının alınması gerektiğini, İBB’nin müvekkiline ruhsat vermediğinden müvekkilinin kusurundan söz edilemeyeceğini,
Kurumsal kimlik, malzeme ve ekipmanları yönünden davacı şirket tarafından müvekkili şirkete ait akaryakıt istasyonuna kurumsal kimlik malzeme ve ekipmanları kurulduğu iddiasının ihtilafsız olduğunu, davacı şirketin söz konusu malzeme ve ekipmanları yatırım gibi göstermesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, EPDK’nın bu hususta kurul kararı olduğunu,
Davacı şirketin intifa bedeli ile ilgili de intifa ile ilgili hükümlere göre davacının müvekkiline 500.000,00 TL intifa bedeli ödemesi gerektiğini, ancak davacının intifa bedelini eksik ödediğini, davacı lehine tapuda şerh edilen intifa şerhinin devam ettiğini, bu durumda davacının intifa bedelini isteyemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava bayilik sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.taraflar arasında bağıtlanan ön protokol ve 19/10/2010 tarihli bayilik sözleşmesi, İzmir ili … ilçesi … köyü … parsel … m2 alanlı taşınmazın üzerindeki şerhleri gösterir tapu kaydı, intifa senedi, bu taşınmaz üzerindeki istasyona işyeri işletme ruhsatı verilmediğine dair … Belediyesi yazısı alınmıştır.taşınmazın başında 13/07/2018 tarihinde sabit yatırım araçlarının tespit ve değeri bakımından keşif yapılmış bilirkişi Recep Yalçıner ve arkadaşlarının 26/07/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.Mahkememizce tarafların delil sözleşmesi nedeniyle bağlı oldukları davacı defterlerinin incelenmesi , davacı alacağının belirlenmesi bakımından bilirkişi … ve arkadaşlarının 16/01/2019 tarihli raporu alınmıştır.
Taraflar arasında 18/08/2010 tarihli ön protokol ve 19/09/2010 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin konusunun davalı şirkete ait … … karayolu … mevkii İzmir ili … ilçesi … köyü … parsel … m2 alanlı taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunun işletilmesi olduğu taraflar arasında tartışmasızdır.
-Davacı nakdi yatırım olarak davalıya ödenen toplam 300.000 TL tutarındaki intifa bedelinin 10/11/2010 ve 20/01/2011 ödenme tarihlerinden itibaren akdi faiziyle ödenmesini istemiştir.
Taraflar arasındaki protokolün 13.maddesi gereğince davalıya ait İzmir ili … ilçesi … köyü … parsel … m2 alanlı taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonu üzerine davacı lehine 22.09.2010 tarih ve … yevmiyeli resmi senet ile 500.000 TL bedel karşılığında 10 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiştir. Bu intifa hakkı gereğince davacının 10/11/2010 tarihinde 150.000 TL ve 20/01/2011tarihinde 150.000 TL ödeme yapılmıştır.
İzmir ili … ilçesi … köyü … parsel … m2 taşınmazın getirtilen tapu kaydından davacı lehine tesis edilen intifanın dava tarihi itibariyle devam ettiği anlaşılmıştır.Davacı tarafından intifa bedelinin kullanılmayan kısmının isteyebilmesi için taşınmaz kaydına konulan intifa hakkının terkini aranacaktır. Ancak taşınmaz üzerindeki intifa hakkı dava tarihi itibariyle devam ettiğinden, davacının ödediği bakiye intifa bedelini istemesi mümkün değildir.Davacının istemi kabul edilmemiştir.
-Davacı istasyonun işletilmemesinden kaynaklı olarak mahrum kaldığı kar kaybının davalı tarafından müspet zarar olarak tazminini istemektedir.
19/10/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin 11 .mad gereğince petrol istasyonunun işletme ve kullanım ruhsatını almak davalının yükümlülüğündedir.Ön protokol de ise davalının yıllık asgari akaryakıt alım taahhüdü miktarıda belirlenmemiştir.
Tarafların dosyaya sundukları ve her iki tarafında kabulünde olduğu üzere sözleşmenin bağıtlandığı 19/10/2010 tarihinden sözleşmenin süresinin dolduğu 19/10/2015 tarihine kadar davacı davalı şirkete işyeri açma ruhsatı alması konusunda ihtarda bulunmamıştır.Ayrıca davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine makul süre olarak kabul edilebilecek dönemin sonunda davacı sözleşmenin 25.maddesi gereğince,gidebileceği yollara başvurmamış, tek taraflı fesih hakkını da kullanmamıştır.Ayrıca davacı mahrum kaldığı zararı isteyebilmek için TBK 117 ve 123 gereğince yasal koşulları yerine getirmemiş davalıyı temerrüde düşürmemiştir. Davacının mahrum kaldığı karı davalıdan isteyebilmesi için sözleşme ve yasa koşulları oluşmamıştır.Bu istemde mahkememizce yerinde bulunmamıştır.
-Davacı davalıya ariyet olarak verdiği kurumsal kimlik ekipmanları,alet edevat malzeme ve teçhizat tan oluşan malların dava tarihi itibariyle rayiç bedelllerini istemektedir.
Davacının önprotokolün 3 maddesi gereğince; davalı bayiye 3 adet pompa jeneratör kompresör hava+su saati yıkama tonozu tank ve pompa otomasyonu ile market raflarını verdiği 26/07/2018 tarihli keşif bilirkişi raporu ile sabittir.
Bayilik sözleşmesinin 12.maddesine göre verilen ekipman ve teçhizat bayilik sözleşmesinin eki olan ariyet sözleşmesi ile verilmiştir. Taraflar arasındaki 19/10/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin süresi 5 yıl olup 19/10/2015 tarihinde sona ermiştir. Bayilik sözleşmesi ile birlikte ayrılmaz parçası olan ariyet sözleşmeside sona ermiştir.
TBK 379 maddesinde tanımlanan ariyet sözleşmesinin sona ermesinden sonra davacı teçhizat ve ekipmanların kendisine iadesi için davalıyı temerrüde düşürmemiştir.Kaldı ki ariyete konu teçhizat ve ekipmanların bedelini de davacı ancak TBK 380 vd maddeleri ile bayilik sözleşmesinin 12 maddesinde açıklanan şekilde amaca aykırı olarak kullanım sonucu, ariyet alınanın zarar görmesi halinde isteyebilecektir.Alınan 26/07/2018 tarihli keşif bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere teçhizat ve ekipmanların zarar görmediği, halen kullanım amacına uygun olarak bakımlı şekilde muhafaza edildiği anlaşılmıştır. Davacının ariyet olarak verilen teçhizat ve ekipmanların bedelinin isteyebilmesi içen sözleşme ve TBK 379 vd koşulları oluşmadığından istem kabul edilmemiştir.
Mahkememizce ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-Sabit olmayan davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 5.464,80 TL harçtan mahsup edilerek 5.420,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 25.150,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/04/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …