Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/480 E. 2020/124 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/480 Esas
KARAR NO : 2020/124
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında gerçekleştirilen ticari ilişki neticesinde, müvekkilinin davalıdan 14.206,42-TL alacaklı bulunduğunu, davalı tarafın borcu ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla 09/02/2017 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 17/02/2017 tarihinde davalı tarafa tebliğinden sonra 21/02/2017 tarihinde davalının haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın davaya esas teşkil eden faturaları taraflarına ibraz etmediğini, davacı tarafın müvekkil ile bir ticari ilişkisi bulunuyor ise ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkilinden hiçbir alacağı söz konusu olmadığını, davacının ibraz ettiği faturanın tek başına taraflar arasında akdi ilişkinin belgesi sayılamayacağını, davacının davasının görev yönünden Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli, yetki yönünden ise Şanlıurfa Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olmasından dolayı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının fatura alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, fatura, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09/02/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 17/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 21/02/2017 tarihinde borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 08/04/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacı şirkete ait 2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 09/02/2017 takip tarihi itibariyle davalı yandan 14.206,42 TL alacaklı göründüğü, takibe konu faturaların -irsaliyeli fatura- olarak düzenlendikleri, irsaliyeli fatura hem faturanın hem sevk irsaliyesinin şartlarını bir belgede toplama özelliğine sahip bir vesika olduğundan ayrıca düzenlenmiş bir sevk irsaliyesi aranmayacağı, ancak faturalardaki -teslim alan- ve -teslim eden- kısımlarında herhangi bir isim yada imzanın yer almaması karşısında faturalar ile muhteviyatı ürünlerin davalı yana teslim ediliğ edilmediği hususunun tespit edilemediği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden talimat yolu ile rapor alınmasına karar verildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına davalı tarafça davaya konu ticari defterlerinin ve kayıtlarının sunulmadığından bila ikmal talimat iade edilerek bilirkişi raporu alınamadığı görülmüştür.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa tekstil ürünü sattığı, bedeli ödenmediğinden bahisle icra takibi yaptığı ve davalı tarafın takibe itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali davası açmış ise de, davacı tarafın satmış olduğunu iddia ettiği ürünleri davalı tarafa teslim ettiğini usulüne uygun şekilde ispat edemediği anlaşıldığından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 171,59-TL harçtan mahsubu ile bakiye 117,19-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/02/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪