Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/435 E. 2018/1379 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/435
KARAR NO : 2018/1379

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında 03.07.2013 tarihinde Marka Patent Vekilliği Sözleşmesi imzaladıklarını, Müvekkili tarafından bu sözleşmeye istinaden 6.175 TL şirketin iştigal alanları ile ilgili marka tescili yapılması için ödeme gerçekleştiğini, Ancak davalı şirketin marka tescili yaptıkları 11 sınıf içerisinde …’ın esas iştigal alanında marka tescili yapılmayarak ayıplı hizmet verildiğini, Davalıya atılan mailler ile ayıplı hizmet nedeniyle ödenen bedelin iadesi için talepte bulunulmuşsa da bu bedelin iade edilmediğini, müvekkili tarafından davalının ödediği resmi bedeller düşülerek asıl alacak miktarı olan 4.166,00 TL için … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğundan bahisle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davacıya taahhüt edilen hizmet verildiğini ve işlem tamamlandığını, Davacı ile 03.07.2013 tarihinde yapılan sözleşme … markasının 01, 02, 06, 11, 17, 21, 22, 23, 26, 27, 31. emtia sınıflarında tescili için yapıldığını, sözleşmede bu sınıfların davacı ile kararlaştırıldığını, Davacının bahsettiği sözleşme bedelinin 6175 TL değil masraflar, harçlar ve KDV dahil 4.630,00 TL olduğunu, Davacı hangi sınıflarca marka tescili talep etmiş ise o sınıflarda marka tescili yapıldığını, Davacının zaten kendi faaliyet alanında … ve … tescil numaralı markaları olduğunu, Davacı … sayılı markayı sınıf genişletme amacıyla tescil ettirdiğini, müvekkili tarafından da talebine uygun işlem yapıldığını, Davacının müvekkili ile başka işlemler için anlaşmaları olduğunu, Fakat iş bu davanın konusu 03.07.2013 tarihli sözleşme gereğince 11 sınıfta marka tescili işi olduğunu, Sözleşme gereği yapılacak iş müvekkili tarafından yapıldığını, 03.07.2013 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye göre tescil edilen markaya ait belge, fatura, banka harç ödeme dekontları olduğunu, Bu belgelerin davanın ve takibin haksız olduğunun yazılı kanıtı olduğnuu, bu nedenlerle, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, takip ve dava haksız ve kötü niyetli olup davacının müvekkiline takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, ayıplı hizmet nedeni ile oluşan bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4.166.-TL asıl alacak ve 73,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.239,10-TL alacacağın tahsili amacıyla 16/05/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 23/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 24/05/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava, cevap, ibraz edilen deliler ve tarafların 2013 yılı ticari defter ve kayıtları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … ve Marka Paten Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 26/04/2018 tarihli raporda; ” incelenen davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 16.05.2016 takip tarihi itibarıyla, alacak bakiyesinin “ortaklara borçlar hesabına virman edilerek kapatılması nedeni ile davalı yandan herhangi bir alacağının görünmediği, İncelenen davalı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 16.05.2016 takip tarihi itibarıyla davacı yana 2.048,00 TL borçlu göründüğü, Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının, davalı yan tarafından davacı unvanına keşide edilen hiçbir faturanın davacı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalı yanın sözleşmede yer alan 9 ve 37’inci sınıfları tescil etmemiş olmasının eksik ifa olduğu, davacının iştigal konusunu birebir ilgilendiren sınıfın, “inşaatlar için cam ürünleri” ibaresiyle 19’uncu emtia sınıfı olmasına rağmen, davalının bu sınıfın tescilini marka sahibine önermemesi ve dolayısıyla da sözleşmede yer verilmemesinin, uzmanlığın gerektirdiği teamüle aykırı ağır ihmal olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu durumda davacı yanın, davalının fiilen gerçekleştirdiği tescil işlemlerine rağmen, ödediği tüm bedelin iadesini talep etmesi hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu ” kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Taraflar arasında mevcut 03.07.2013 tarihli 4.630,00 TL bedelli “Marka ve Patent Vekilliği Sözleşmesi” uyarınca davacı tarafından davalıya sözleşme kapsamında 11 sınıfta marka tescili işinin yapılması için avans ödemelerin yapıldığı, davalı tarafından davacıadına ; 18.02.2016 tarihli … sıra nolu 3.450,00 TL tutarlı marka başvuru ücreti açıklamalı, 22.03.2016 tarihli, … sıra nolu 677,00 TL tutarlı marka tescil belgesi düzenleme ücreti açıklamalı, 23.11.2017 tarihli … belge numaralı 1.500,00 TL tutarlı “Manyetik Kavramak Çift Cam Arası Kumandalı Jaluzi Patent Hizmet Bedeli” açıklamalı ve 23.11.2017 tarihli … belge numaralı, 1.180,00 TL tutarlı “… Bilgisayar Yazılım Telif Hakkı Hizmeti” açıklamalı faturaların düzenlendiği görülmüştür.
Dosya kapsamına davalı tarafından Türk Patent Enstitüsü hesabına 10.07.2013 tarihinde 1.930,00 TL, 04.07.2014 tarihinde 490,00 TL olmak üzere toplam 2.420,00 TL para gönderildiği, dekont açıklamalarında, “ … çift cam arası jaluzi belge talebi” ibaresinin yer aldığı, bu çerçevede 10.07.2013 tarihinden itibaren 10 yıl geçerli olacak şekilde, 01,02,06,11,17,21,22,23,26,27,31 nolu 11 adet emtia için marka tescil belgesinin üretildiği ancak taraflar arasındaki sözleşmede alınması için anlaşılan sınıfların 01,02,06,09,11,17,21,22,23,26,27,31,37 olmak üzere 13 sınıf olarak belirlenmiştir. Bu anlamda 09 ve 37 numaralı sınıfların, alınan marka tescil belgesinde yer almadıkları görülmüştür.
Vekalet sözleşmesi kapsamında bulunan dava konusu 3.7.2013 tarihli marka vekilliği sözleşmesinde “… Çift Cam Arası Jaluzi” markasının yukarıda anılan diğer emtia sınıfları yanı sıra 11. emtia sınıfı için de tescili kararlaştırılmış ve tescil işlemi de gerçekleşmiş olup Marka vekili 10.7.2013 tarihinde başvurusunu yaptığı, 27.8.2017 tarihinde tescilileminin tamamlandığı,ve ifa sürecinde zamanlamaya özen gösterildiği, marka vekilinin koruyucu/genişletici marka tescil ettirme görevini yerine getirdiği, 9 ve 37’inci sınıflarının marka tescilinde seçilmemiş olması ile ilgili olarak ,9’uncu sınıfın, termometre, barometre, ampermetre, voltmetre, nem ölçer, test cihazı, teleskop, periskop ve pusula gibi ürünleri kapsadığı,37’inci sınıf ise, hizmetlerle ilgili olup, kiralama, bakım, tamir ve restorasyon gibi hizmetleri kapsadığı, davacının iştigal alanın ise ; inşaat ve bilhassa cam olduğubu nedenle 9.cu ve 37. Ci sınıfın tescil kapsamında dışlanması, onun iştigal konusunu ilgilendiren esas cam veya jaluzi gibi ürünlerin atlanmasına sebep olmadığı ancak sözleşme ile bu sınıfların da tescilinin kararlaştırılmış olmasına rağmen yerine getirilmemesinin vekalet görevinin eksik ifa anlamı taşıdığı yine bilirkişi heyetide yer alan sektör bilirkişisinin rapordaki tespitleri uyarınca davacının iştigal konusunu birebir ilgilendiren sınıfın, “inşaatlar için cam ürünleri” ibaresiyle 19’uncu emtia sınıfı olmasına rağmen, davalının bu sınıfın tescilini marka sahibine önermemesi ve dolayısıyla da sözleşmede yer verilmemesinin, uzmanlığın gerektirdiği teamüle aykırı ağır ihmal olarak nitelendirilmesi gerektiği ,dava konusu uyuşmazlıkta mütefakik kusur koşulunun oluşmadığı, bu durumda davacı tarafça davalıya ödenen bedelin iadesi için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali gerektiği kanaatine varılmış takipten öne temerrüt oluşmadığı, ve alacağın varlık ve miktarnın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile koşulları oluşmayan icra inkar talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 4.166-TL bedel üzerinden devamına, fazla talebin reddine, asıl alacağa değişen oranlarda takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Koşulları oluşmayıp yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 284,58-TL Harçtan peşin alınan 72,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 212,18-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 73,10-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 103,80-TL ilk gider, 64-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.667,80-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.640,83-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır