Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/429 E. 2020/67 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/429 Esas
KARAR NO : 2020/67
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında süre gelen ticari ilişki neticesinde davalı borçlu ödemeye istinaden 30/01/2012 tanzim tarihli, 30/03/2012 vade tarihli ve 4.600,00 TL bedelli bir bono teslim ettiğini, bonu bedelinin vadesinde ödenmediğinden alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ilgili icra takibine davalı borçlu tarafından haksız ve dayanaktan yoksun olarak itiraz edildiğinden takibin durduğunu ve tüm bu nedenlerle …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafça alacağının varlığı bakımından kambiyo senedine dayanıldığını ve başkaca hiçbir delil ibraz edilmediğini, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir nam ve ad altında herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafça ibraz edilen kambiyo senedi yazılı delil başlangıcı hükmünde olduğunu, davacı tarafın alacağını başkaca yan delillerle ispatı gerektiğini, ancak davacı tarafça ne tanık bildirilmiş, ne de bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi incelemesinden vazgeçen davacı tarafın ticari defterlerinde bu alacağın var olmadığı gerekçesiyle bu talebinden vazgeçtiğini, davacının müvekkilinden hiçbir nam ve ad altında alacağı olmadığından faiz talep edemeyeceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının fatura alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, fatura, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 03/02/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 03/04/2017 tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 06/04/2017 tarihinde takibe, borca, imzaya ve tüm fer’ilere itiraz ettiği ve davalı borçlu vekilinin itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraflaraın iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile dosya kapsamına göre bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, bilirkişi Murat Kurt tarafından düzenlenen 19/09/2018 tarihli ön raporunda; ”Mahkeme kaleminde inceleme günü olan 20/06/2018 tarihinde davacı vekili tarafından evrakların çok ve kapsamlı olması nedeniyle yerinde inceleme talebinde bulunmuş olup, 07/08/2018 tarihli dilekçesinde de tarafların ticari defter ve kayıtlarına ilişkin delile dayanmaktan vazgeçtiğini beyan etmesinden dolayı inceleme yapılamadığını” beyan etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın zamanaşımına uğramış bonoyu genel haciz yoluyla takibe koyduğu, davalı tarafın borca itiraz ettiği ancak bonodaki imzaya itiraz etmediği, Türk Ticaret Kanunu’nun 732/4 maddesi uyarınca ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden taraf yani somut olayda davalıya ait olduğu davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği zamanaşımı definde bulunduğu ancak zamanaşımı definin süresinde olmadığı anlaşıldığından asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, takipten önce borçlu temerrüte düşürülmediğinden takip öncesi faiz talebinin reddine, davalı likit ve bilinebilir borcu ödemediği halde haksız olarak icra takibine itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 4.600,00 TL asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA,
Asıl alacak 4.600,00 TL nin %20’si oranından icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 314,23-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 124,35-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 189,88-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 124,35-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.681,34-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 100,00-TL bilirkişi ücreti ve 50,00-TL posta giderleri olmak üzere toplam 150,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 94,76-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.28/01/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪