Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/394 E. 2018/1412 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/394
KARAR NO : 2018/1412

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firma aralarındaki ticari ilişki gereği müvekkile ödemesi gereken fatura bedellerini ve tutarları ödenmediğini, Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında devam eden ticari ilişkiler çerçevesinde; müvekkil şirketin; davalı şirketten fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.980,22 TL alacağının olduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, Davalınin icra takibine itirazı haksız, dayanaksız olmakla beraber alacağın tahsilini engellemeye yönelik olduğunu, Davalının likit ve yargılama gerektirmeyecek borca itiraz etmesinin haksız olduğunu, Davalının ilgili icra takibindeki itirazının kısmen iptali ile ilgili takibin asıl alacak tutan olan 3.980,22-TL üzerinden devamına ve bu alacağa takip tarihi olan 29/03/2017 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizi üzerinden faiz yürütülmesine, Takipte asıl alacak olarak belirlenmiş ve itirazın kısmen iptalinin talep edildiği miktar olan 3.980,22-TL üzerinden % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının itirazında haksız olan davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 3.980,22-TL cari hesap alacağı ve 52,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.032,32-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 29/03/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 31/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 31/03/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2015 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 16/04/2018 tarihli raporda; ” İncelenen davacı şirkete ait 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2017 yılı yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdik süresinin henüz dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Davacının kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 29.03.2017 takip tarihi itibarıyla davalının 3.980,22 TL alacaklı göründüğü, Davacının takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacının davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarım düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği… ” kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 05/10/2018 havale tarihli dilekçesi ile davalı firma yetkisine ” Davacı firma ile yetkilisi olduğum … Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişki süresi boyunca, davacı yanın … adına düzenlemiş olduğu dosyada mübrez faturalarda belirtilen malların hiçbirini kesinlikle teslim almadığımıza ve davacı şirkete karşı ödenmemiş hiçbir fatura borcumuzun bulunmadığına namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ederim.” şeklinde yemin teklifinde bulunmuştur.
Yemin davetiyesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin 07/12/2018 tarihli celsede müvekkili şirket temsilcisini hazır etmek üzere bir sonraki celseye kadar süre verilmesini talep ettiği, Mahkememizce yine aynı tarihli celsede davalı vekilinin davacı vekili tarafından teklif edilen yemini eda etmek üzere bir sonraki celse davalı şirket temsilcisi …’nun duruşmada hazır bulundurmak için süre verilmiş, hazır bulundurmadığı takdirde yemin edasından vazgeçilmiş sayılacağı hususunda ihtarat yapılmıştır.
25/12/2018 tarihli celsede yapılan yoklamada davalı vekili ve davalı şirket temsilcisinin mazeret bildirmeksizin hazır bulunmadıkları görülmüş ,bu koşulda davalı tarafın yemin edasından kaçındığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı şirket ticari defterlerinde, davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin 2014 yılında başladığı, muhasebe hareketlerinin 120.01.14656 numaralı “alıcılar” hesabında takip edildiği, dosyaya sunulan faturaların bir kısmında “teslim alan” isim ve imzaların bulunduğu, bir kısmında “teslim alan” isim ve imzalarının bulunmadığı, bu hususta davalı şirket yetkilisine davacı vekili tarafından yemin teklif edildiği ancak yapılan ihtarata rağmen davalı şirket yetkilisinin duruşmada hazır bulunmadığı göz önüne alınarak dava konusu ürünlerin tesliminin yapıldığı tespit edildiğinden, davacının, davalıdan takibe konu fatura tutarı olan 3.980,22-TL alacağının olduğu kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. nolu takibe yönelik itirazın iptali ile takibin 3.980,22 TL asıl alacak üzerinden, takip koşulları ile devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 796,04-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 271,89-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 47,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 224,07-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 79,22-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 105,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 934,72-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır