Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/369 Esas
KARAR NO : 2019/924
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/07/2013
KARAR TARİHİ : 14/10/2019
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
12/09/2009 tarihinde sürücü…’ün yönetimindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken yaptığı kazada babası… ve annesi…’ün hayatını kaybettiğini, söz konusu kazada…’ün asli ve tam kusurlu olduğunu … Cumhuriyet Savcılığı’nın … E. Sayılı soruşturma kapsamında müteveffa dışında kimseye kusur yüklenmediğinden Takipsizlik kararı verildiğini
Kazaya karışan araç için davalı sigorta şirketinin ZMM sigorta poliçesi düzenlendiğini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; belirsiz alacak olarak müvekkili için şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile başvuru tarihi olan 26/09/2012 den itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili 15/08/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Zamanaşımı ve görev itirazları nedeniyle davanın reddini, aksi halde davacı tarafa 14/11/2011 tarihinde 20.026,08 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapılmış olmakla davanın esas yönünden de reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; Davacı murisinin ölümü nedeniyle 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatının davalı ZMM sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin 06/03/2014 tarih ve 2013/179 Esas, 2014/28 sayılı kararı verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/16913 Esas, 2017/1010 Karar sayılı ve 06/02/2017 tarihli bozma ilamı verilmiştir.İlamda; “Davaya konu edilen olayda; davacının babası … ‘ın, sürücüsü olduğu araçla, karşı yöne ayrılan şeritte seyreden araca çarpması şeklinde kaza gerçekleşmiş; davacının desteği … ve annesi … ölmüş, ayrıca kazada desteğin aracındaki 4 kişi ve karşı araçtaki iki kişi de yaralanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, KTK’nun 109/2. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Bir kişinin ölümü ve iki kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan sözkonusu trafik kazası da bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğindedir ve davacı desteğinin vefat etmiş olması sonuca etkili değildir. Yasa koyucunun amacı, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. KTK’nun 109. maddesinin 2. fıkrasındaki “cezayı gerektiren fiil” ifadesinin seçilmesi zamanaşımı yönünden yukarıda da açıklandığı gibi soruşturma veya kovuşturma yapılması koşullarının aranmadığı sonucunu doğurmaktadır. Buna göre eylem için (TCK’nun 85/2. Md.) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nun 66/1-d maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu dikkate alındığında, dava tarihi olan 01.07.2013’te zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre, zamanaşımı süresinin dolmadığı” gerekçesi açıklanmıştır.Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Dava dosyasında tarafların delilleri toplanmıştır.Davacı murisinin geliri konusunda sgk kayıtları, emniyet araştırması, davalı sigorta şirketinin düzenlediği poliçe, yapılan ödemeyi gösterir hasar dosyası, davacının vesayet kararı, nüfus kayıtları ile yaş küçüklüğünün davacının onsekiz yaşını tamamlaması nedeniyle sona ermesi üzerine vekalet eksiği tamamlanmıştır.Dava dosyasında kusur bilirkişisi …, sigortacı bilirkişi … ve aktüer bilirkişi … nın raporu ve ek raporu alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/06/2012 tarih ve 2012/17-215 E , 2012/413 sayılı kararı gereğince zarar gören üçüncü kişi olarak dava açtığı 12/09/2009 tarihinde meydana gelen kazada davacı murisi ve araç sürücüsü…’ün vefat ettiği murisin % 100 kusurlu olduğu, kaza tarihinden dava tarihine kadar 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi dolmadan davanın açıldığı,
Davalının … plakalı araç ZMM sigortacısı olup aracın %100 kusuruna isabet eden oranda poliçe limiti kapsamında sorumlu olduğu, davalının temerrüdünün davacılara ödeme yapılan 26/09/2012 tarihinde başlayacağı davacı ve murisin gerçek kişi olup, aracın ticari araç olmadığı,işin ticari iş olmadığı sabit olup talep gereğince yasal faiz takdir edilmiş, davanın bilirkişi raporunda belirlenen ( hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu) 7.393,76 TL üzerinden kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-7.393,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının 26/09/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Davalı tarafın zamanaşımı def inin cezazamanaşımı süresi dolmadığından reddine
3-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 505,07 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL ve ıslah ile tamamlatılan 24,91 TL harçların toplamı olan 49,21 TL harcın mahsup edilerek 455,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.742,51 TL yargılama giderinin(tebligat – müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 2.725,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile YARGITAY da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
14/10/2019
Katip …
Hakim …