Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/364 E. 2018/1261 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/364
KARAR NO: 2018/1261

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirkete satmış olduğu ürünler karşılığında davalı şirketin müvekkiline 135.383,61-TL borçlandığını, davalının bu borcuna karşılık 60.000-TL tutarında çek verdiğini, fakat bakiye 75.383,61-TL’lik cari hesap borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının yaptığı itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin davalıya satmış olduğu ürünler karşılığında davalıdan alacaklı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalı şirkete satılan ürünler nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 75.383,61.-TL asıl alacak 346,97-TL işlemiş faiz olmak üzere 75.730,58-TL alacağın tahsili amacıyla 02/11/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 07/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 09/11/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Taraflar arasında mevcut reklam yayınları nedeniyle davacının icra takibi tarihi itibariyle icra takibine dayanak faturadan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarına ilişkin rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Usulüne uygun davacı defterlerine göre; davalı şirketin, takip tarihi itibariyle 75.383,61-TL borçlu olduğu, borcun alacağa dayanak gösterilen faturalardan kaynaklandığı, anılan tutarın başlatılan takipte asıl alacak olarak talep edildiği, Alacağa dayanak gösterilen faturaların e-fatura olduğu dikkate alınarak, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği, Faturaların sevk irsaliyeleri ile cins ve miktar olarak uyumlu olduğu, irsaliyeler üzerindeki ibarelerin; sevk irsaliyesi içeriği malların davalı adına dava dışı … unvanlı firmaya gönderildiği izlenimini verdiği, Sevk irsaliyelerinin “Malı Teslim Alan” kısmında … isim ve imzasının bulunduğu, anılan kişinin, davalı şirket ya da dava dışı … çalışanı olup olmadığı hususunu açıklığa kavuşturacak belge ve bilginin bulunmadığı, Ancak, dava dilekçesi ve eklerinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalının faturaların tebliğ edilmediği, ya da fatura içeriği malların teslim edilmediği yönünde itirazının bulunmadığı, Başlatılan takipte, 346,97-TL işlemiş faiz talep edildiği, ancak taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme veya davalıyı temerrüde düşürmek amacıyla keşide edilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığı, işlemiş faiz talebine dayanak olabilecek herhangi bir belgenin de ibraz edilmediği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; Davalı şirket ile olan ticari ilişki 120-Alıcılar kebir hesabı altında 120 12 022 kod’lu yardımcı hesapta izlenmekte olduğu, Takip ve dava konusu faturalar nedeniyle davalı cari hesabına toplam 135.383,61 TL borç, çekle yapılan tahsilat nedeniyle de 60.000-TL alacak kaydedildiği, yapılan bu işlemler sonucunda davalı şirketin, takip tarihi itibariyle 75.383,61-TL borçlu olduğu, anılan bakiyenin, 4491 sayılı yevmiye kapanış maddesinde davalı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı, Faturaların e-fatura oluşu nedeniyle davalı şirkete tebliğ edildiği sonucuna varıldığı, Fatura içeriği malların teslimine dayanak olarak sunulan sevk irsaliyelerinin cins ve miktar olarak faturalarla uyumlu olduğu ve …, …, …, …, … no.lu sevk irsaliyelerinin üzerinde, ”Talimatıyla … Esenler, … no.lu sevk irsaliyesinin üzerinde ise, “Talimatıyla …” ibaresi bulunduğu, sevk irsaliyelerinin “Malı Teslim Alan” kısmında … isim ve imzası bulunduğu görülmüş mahkememizce irsaliye tarihleri itibari ile malı teslim aldığı belirtilen dava dışı şirket … firmasının çalışanlarına ait dönem bordro listesi SGK dan sorulmuş, yine mahkememizce dava dışı … firmasına müzekkere yazılarak davaya konu fatura içeriği malların teslim alınıp alınmadığı alınmış ise kim adına teslim alındığı hususunda tebliğden itibaren beyanda bulunmaları istenmiş herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Davalıya dava konusu faturalar isticvap yerine kaim olmak üzere tebliğ edilerek fatura içeriği emtianın teslim alınıp alınmadığı hususunda beyanda bulunması aksi takdirde fatura içeriği emtianın davalıya teslim edileceği ihtar olunmasına rağmen davalı yanca isticvap davetiyesine beyanda bulunulmadığı gibi duruşmaya gelerek beyanda da bulunulmamıştır.
Anılan durum karşısında; başlatılan takipte, 346,97 TL işlemiş faiz talep edildiği ancak taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme veya davalıyı temerrüde düşürmek amacıyla keşide edilmiş bir ihtarname bulunmadığı gibi , İşlemiş faiz talebine dayanak olabilecek herhangi bir belge de ibraz edilmemesi nedeniyle işlemiş faiz talebinin reddi ile davacının, davalıdan takibe konu fatura tutarı olan 75.383,61-TL alacağının olduğu kanaatine varılmış takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı takibe yönelik itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 75.383,61-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 15.076,72-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 5.149,45-TL Harçtan peşin alınan 1.287,37-TL. harcın mahsubu ile bakiye 3.862,08-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 8.642,20-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 346,97- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.318,77-TL ilk gider, 118-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.186,77-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2.182,79-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır