Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/347 E. 2021/478 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/347 Esas
KARAR NO : 2021/478
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 27/11/2013 tarihinde … plakalı motosikleti seyir halindeyken davalı … …’ın adına kayıtlı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı motorun müvekkiline çarptığını, kaza tespit tutanağında davalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-a kuralını ihlal ettiği belirlendiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin yaralanarak malûl kaldığını, davalı … şirketine 23/03/2016 tarihinde başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 27/11/2013 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinin sigorta poliçesinde yazılı limit ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı için ise poliçe ile sınırlı olmadan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davaya dayanak trafik kazası ile ilgili ceza davası açıldığını ve halen derdest olduğundan bekletici mesele tapılmasını, davacının yaşı nazara alındığında kazanın öncesinde fiziksel ve zihinsel aktivitelerinde rahatsızlık olabileceğinden davacının daha önce görmüş olduğu tedavi ve kullandığı ilaçların araştırılması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacının kask takmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunun Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının maluliyetinin tespiti için ATK ndan maluliyet raporu aldırılacak aktüerya tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini ve davacının kazaya ilişkin SGK ndan herhangi bir ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini, kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik tazminatının ve tedavi giderleri taleplerinin SGK dan talep edilebileceğini, müvekkilinin bu hususlarda sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafça başvuru şartı yerine getirilmediğinden temerrüdün söz konusu olamayacağını, müvekkil şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğinden mahkemece faize hükmedilecek ise dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olabileceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanarak malûl kalması sebebiyle maddi tazminatın davalılardan tahsili istemidir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; kaza tespit tutanağı, poliçe, hastane kayıtları, hasar dosyası, tedavi evrakları, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyası, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce davacıya ait hastane evrakı getirtilerek maluliyet raporu aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 24/12/2018 tarih ve 12116 sayılı raporda; ”Davacının 27.11.2013 tarihli trafik kazasına bağlı meydana gelen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr1 I (18Ba….35) A % 39 E cetveline göre: % 48,2 (yüzdekırksekizvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce kaza tarihi 27/11/2013 tarihi olduğundan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre maluliyet oranının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 26/08/2019 tarih ve 19116 sayılı raporda; ” Dosya kapsamında mevcut tıbbi belgeler ve kişinin Kurulumuzda yapılan muayeleri birlikte değerlendirildiğinde; Hastada yaş ve kendi bünyesine bağlı demansiyal tablonun mevcut olduğu, klinik tabloda demansiyel tablo ekarte edilerek yalnızca travmanın dikkate alındığı, hastadaki kognitif fonksiyon kaybı oluşturabilen her iki temporal ve sağ frontal lob hasarına bağlı tespit edilen ensefalomalazik alanların olaya bağlı olduğu, demans skoru olan mimimental testinin düzeyde mental yıkım tespit edildiği, maluliyet belirlenmesinde ikisinin farkı olarak hafif düzeyde organik beyin sendromundan maluliyet tayininin yapıldığı cihetiyle; Kurulumuzun 24.12.2018 tarih ve 12116 karar nolu mütalaasına eklenecek bir husus olmadığı” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti yönünden rapor aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 26/02/2020 tarih ve … sayılı raporda; ”Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalli kavşaktan geçiş yapmadan evvel yeterli kontrolü sağlaması, sol tarafındaki yoldan gelen davalı sürücü idaresindeki motosikletin seyir durumunu dikkate alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda tali kusurlu, davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki motosiklet ile kavşak mahalline yaklaşırken kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi, sağ tarafındaki yoldan kavşağa giren davacı sürücü idaresindeki motosiklete ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, zamanında ikazla birlikte etkili tedbir almadığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda asli kusurlu, davacı sürücü …’in %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nin %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte kusur oranları yönünden bilirkişi heyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, … Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan bilirkişiler Prof.Dr. … , Prof.Dr. … ve Doç.Dr. … tarafından hazırlanan 13/10/2020 tarihli rapor özetle; ”Davacı sürücü …in % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …nin % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, davacı sürücü …in kask takmaması nedeniyle kendi yaralanmasında ayrıca % 20 (Yüzdeyirmi) oranında müterafik kusurlu olduğu” kanaatiyle rapor etmişlerdir.
Mahkememizce ATK … İhtisas Dairesi ile … Makine Mühendislerinden oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyeti raporları arasında önemli derecede çelişki bulunduğundan çelişkilerin giderilmesi ve rapor tanzimi için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyetinden rapor aldırılmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 09/02/2021 tarih ve … sayılı raporda; ”Davalı sürücü … idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olay mahalli kontrolsüz dört yönlü kavşak mahalline asgari hızla tedbirli bir şekilde yaklaşması ve ilk geçiş hakkını davacı sürücü idaresindeki araca vermesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmeyip mevcut hızı ile seyrine devam ederek kavşağa girmesi ve ilk geçiş hakkı kural ihlali sonucu sebebiyet verdiği olayda asli kusurlu, davacı sürücü … idaresindeki motosiklet ile olay mahalli kavşakta her ne kadar ilk geçiş hakkına haiz ise de seyrine göre sol tarafından gelen bisikletliye yol vermek üzere durakladıktan sonra kontrolsüzce harekete geçerek can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla olayda tali kusurlu, davalı sürücü …’nin %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, ATK raporları ve bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar sebebiyle maddi tazminat davasıdır. Maluliyet ve kusur raporları aldırılmıştır. Yargılama devam ederken davalı … şirketinin ödeme yapması üzerine dava konusuz kalmıştır. Davalılar müşterek ve müteselsilen zarardan sorumlu olduklarından davalı … şirketinin yapmış olduğu ödeme diğer davalılar içinde yapılmış sayılır. Kusur ve maluliyet raporu göz önünde bulundurulduğunda, davacı taraf dava açmakta haklı olduğundan davalı taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemez, davacı tarafın da yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi yoktur. Yargılama esnasında dava konusu talep karşılanmış olup dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 27,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Talep olmadığından davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf dava açmakta haklı olduğundan davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK.nun 333. md. uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪