Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/325 E. 2018/380 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/155
KARAR NO: 2018/483

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 23/05/2015
KARAR TARİHİ : 02/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya her ay işyeri olarak bulunduğu adresinde kullandığı elektrik tüketim miktarına göre davalı firma tarafından fatura tahakkuk ettirildiğini, davacının her ay düzenli ödediği faturalarda hizmet bedeli karşılığı olmayan Kayıp Enerji Bedeli adı altında kayıt, kaçak bedeli alındığını tespit ettiğini, aslında 4628 Sayılı Kanunun 4. ve 11.maddesi ile Elektrik Piyasası tarifeler Yönetmeliğinin 10.madesinde konuyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapıldığını, ilgili yasal hükümler gereğince EPDK’nın kayıp/kaçak bedellerinin abone faturalarına yansıtılması hususunda aldığı kararın mevcut yasal hükümlere aykırılık teşkil ettiğini, halen davacıya tahakkuk edilen faturalarda yasal olmayan kayıp enerji bedeli altında fiyatlandırılan miktarın tahsil edildiğini, yapılan bu haksız ve hukuksuz tahsilatın tedbiren durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuksuz olarak alınmış bedellerin toplamı olan 6.554,10 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın muatabı EPDK olduğunu, Müvekkili şirketin EPDK mevzuatı ve kurul kararları gereği tespit edilen tarifelere göre faturaları tahakkuk ettirdiğini, Davanın EPDK’ya karşı idari yargıda açılmasının gerektiğini, EPDK tarafından resmi İnternet sayfasında 07/12/2011 tarihinde yayımlanan duyuru ile kamooyunun bilgilendirildiğini, kayıp kaçak bedelinin, daha önce olmayan bir bedelin uygulanmaya konması değil, maliyet kalemlerini ayrıştırarak faturalarda gösterilmesinin söz konusu olduğunun bu duyuruda açıklandığını, Ayrıca davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasını kabul etmediklerini, Davacının ödediği bedellerin faturalarda belirli olduğunu, bu itibarla belirsiz yada kısmi alacak davası açması usul hukukuna aykırı olduğunu, Müvekkil şirket tarafından tahakkuk ettirilen başta kayıp kaçak bedeli olmak üzere, faturayı oluşturan diğer kalemler, elektrik piyasasında faliyet gösteren perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin kullanıcılarar yansıtacağı tarifeler “6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ” uyarınca EPDK tarafından çıkartılan “Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği , Tarife uygulama te bliğileri, Elektrik piyasasında gelir ve tarife düzenlemesi” kapsamında düzenlemeye tabi unsurlar ve raporlamaya ilişkin esaslar hakkında tebliğ, hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, Tarifelerin uygulanması, lisans sahibi şirketler 15/04/2015 tarihli resmi gazetede yayaımlanarak yürürlüğe giren 6639 sayılı yasasının 18. Maddesi hükmüne görede düzenleme yapma yetkisi EPDK’nın olduğunu, tüketicilerin elektrik enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için dağıtım şirketleri dağıtım sisteminde kaybolan elektrik enerjisini perakende satış lisansı kapsamında temin etmekle yükümlü olduğunu, sisteminde kaybolan enerjinin üretim kaynaklarından temin edilmesinde oluşan maliyetlerin karşılanmasına ilişkin enerji birim fiyatı EPDK tarafından onaylanan kayıp kaçak bedeli olarak adlandırılmış tarifeyi oluşturduğunu, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava ; taraflar arasında akdedilen elektrik satış sözleşmesi nedeniyle enerji bedeli faturası içinde haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedelinin davalıdan tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında, 17/06/2016 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunla, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda ve İlgili Mevzuatta değişiklikler yapılarak; elektirik eneıjisi tükeiticilerinden kayıp kaçak bedeli alınması konusunda değişiklik yapılmış olup; bu konuda mahkemelerin görevi de yasa ile sınırlandırılmıştır.
Mahkememizce dosyanın dosyanın bilirkişiye tevdi ile Dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 gün 2016/6993 Esas-2016/17081 Karar sayılı ilamı doğrultusunda ilamda belirtilen hususların değerlendirilmesi babında elektrik faturalarında yapılan kesintilerin miktarı, bu kesintilerin ilgili dağıtım tariflerinde yer alıp almadığı, kesintilerin miktar veya oran olarak dağıtım tarifelerindeki miktar veya oranlara uygun olup olmadığı, uygun değil ise davacıdan fazla kesilen miktarlara ilişkin rapor alınmasının istenmesine karar verildiği, Prof. Dr. … 21/03/2018 tarihli raporda; 6719 Sayılı Kanun değişikliği olmasaydı Davacı’ nin Davalılardan talep ettiği miktarda Dava Esas Değeri; 6.554,10-TL alacaklı olacağı, Ancak, Yürürlükteki 6719 sayılı yasanın geçici 20. Maddesi Hükmü’nün “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 inci madde hükümleri uygulanır99 şeklinde, 6446 sayılı yasanın 17. Maddesi’nin ise; “İlgili tüzel kişiler Kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamakla yükümlüdür ve ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı şeklinde olduğu, Sonuç olarak bağlayıcı nitelikteki bu yasal hükümlere ve en son yargı içtihatlarına göre, 6719 sayılı Kanun kapsamında yapılan tespitlerde; dava konusu edilen abonelik adına tahakkuk ettirilmiş bedeller incelendiğinde, yapılan uygulamanın 3’er aylık periyotlar halinde EPDK tarafından onaylanmasına takiben yayımlanarak yürürlüğe giren, ilgili abone grubu için belirlenen tarifelerle örtüştüğü, Dolayısıyla, EPDK tarafından yayımlanan tarifelere dayanılarak dava konusu bedeller ile ilgili kesintiler üzerinde yapılan kontrollerde dağıtım ve perakende satış şirketlerince bu bedellerin tahsil edilmesinin, “6719 Sayılı Kanun9un 20. Madddesi Uyarınca Kurumun Düzenleyici İşlemlerine uygun olduğu ve bu nedenle, Davalılar’ın; söz konusu kesintileri yapmasında bir edim ifasına davalı haksız zenginleşme durumunun bulunmadığı, bu durumda iade yükümünün de söz konusu edilemeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafından idari işlemin iptali talep edilmediği ve uyuşmazlığın taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklandığından , davalının görev itirazı, alacağın tespiti bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden, belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki hukuki yarar itirazı yerinde görülmemiş , dava konusu abonelik sözleşmesi taraflar arasında imzalanmış olduğundan ve alacak sözleşmeye dayalı olarak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı itirazları kabul edilmemiştir.
Davacı şirketin, davalı şirketten satın aldığı elektrik enerji bedeli faturalan içinde ; kayıp- kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ile kayıp-kaçak bedeli üzerinden alınan %2 TRT payı adı altındaki tahsilatlar konusunda ; geçmişe de etkili olarak dava açıldıktan sonra, 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralan ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile getirilen; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun (EPDK nun) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü uygulanacaktır.
6446 Sayılı Kanunun 17.maddesi gereğince mahkememizin, kayıp kaçak bedellerinin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetlenmesi ile sınırlı yetkisi nazara alınarak davanın Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. Sayılı ilamında “Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış olması halinde, yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceği kuşkusuzdur, “denilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nin 2017/652-674 sayılı ve 19/06/2017 tarihli kararında ise davanın açılmasına davalı neden olduğundan davacının yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı ve davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği açıklanmıştır.
Somut olayda dava açıldıktan sonra yapılan yasal düzenleme nedeniyle davada haksız çıkan davacının genel kuralın istisnası olarak yargılama harç ve giderlerinden sorumlu olmayacağı gözetilmiş , davalının bu konudaki talepleri kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 35,90-TL karar harcı, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 71.80-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı lehine 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 500-TL bilirkişi, 520-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.020-TL Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/05/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır