Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/314 E. 2018/902 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/314
KARAR NO: 2018/902

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 02/09/2014 tanzim tarihli ve 3 yıl süreli “Booklogic Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi” ile iş bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olarak 02/09/2014 tanzim tarihli ve 3 yıl süreli “Booklogic … Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi” akdedildiğini, müvekkilinin iş bu sözleşmeler gereği üzerine düşen edimlerini ve hizmetleri tümüyle yerine getirdiğini, kesilen faturaların ödenmemesi üzerine borçlu davalı şirket aleyhine … 27. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile 29.074,72-TL üzerinden 14/12/2016 tarihinde kanuni takibe geçildiğini, takip üzerine davalının borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileni itiraz ettiğini, davalının bu itirazlarının usule yasaya ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeler hükmüne aykırı olduğunu, davalının temerrüdü için ayrıca bir ihtar ve ihbara gerek olmadığını ve yapılan işin ticari iş ve her iki tarafın da tacir olması sebeplerine binaen takip tarihine kadar işlemiş aylık %5 faiz ve takip tarihinden işleyecek davalı aleyhine talep olanın aylık %5 faiz talep ettiklerini, bu nedenlerle haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen sözleşmeden doğan fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 26.960,05-TL asıl alacacağın ve 2.114,67-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.074,72-TL alacağın tahsili amacıyla 15/12/2016 tarihinde örnek 1 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 24/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafları iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, Mali Müşavir Bilirkişi Türkan Paşalı 30/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Alacağa dayanak gösterilen faturaların toplam tutarının 27.616,01-TL olmasına karşılık, başlatılan takipte 26.960,05-TL asıl alacak talep edildiği, Davacı defter kayıtlarına göre de; davalı şirketin takip ve dava konusu faturalar nedeniyle 26.960,05-TL borçlu olduğu, Sözleşmenin 2. maddesi kapsamında düzenlenen e-Arşiv Faturalarının toplam tutarının 24.821,75-TL olduğu, E-Arşiv fatura oluşu nedeniyle, anılan faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği sonucuna varılmış ise de, fatura edilen komisyon bedellerinin hesaplanışına dayanak olabilecek herhangi bir verinin sunulmadığı, Taahhütname kapsamında düzenlenen 01.09.2015 tarihli faturanın tebliğine dayanak olabilecek herhangi bir belgenin de sunulmadığı, 01.09.2016 tarihli faturanın ise e-Arşiv Fatura oluşu nedeniyle davalı şirkete tebliğ edildiği sonucuna varıldığı, Davalının, takip konusu edilen faturaların tebliğ edilmediği, içeriği hizmetlerin alınmadığı yönünde itirazının bulunmadığı, Davacının; tüm fatura tarihlerine 7 gün ilavesi ile belirlenen ödeme vadelerine göre temerrüt faizi talep ettiği, ancak; Sözleşme ve taahhütnamede farklı ödeme vadelerinin belirlendiği, Davacının komisyon faturaları nedeniyle 24.821,75-TL alacaklı olduğunun kabulü halinde; sözleşme hükmü doğrultusunda talep edilebilecek işlemiş faiz alacağının 1.232,64-TL olacağı, Üyelik bedeli faturalarının davalı şirkete ulaştırıldığı tarihleri açıklığa kavuşturacak belgenin sunulmadığı, bu nedenle temerrüt tarihlerinin belirlenemediği, davacının, hizmet başlangıç tarihlerini baz alarak belirlenen temerrüt tarihlerine göre işlemiş faiz talep ettiği, Davacının üyelik bedeli faturaları nedeniyle 2.138,30 TL alacaklı olduğu ve bu alacak tutarlarına hizmet başlangıç tarihleri baz alınarak belirlenen temerrüt tarihlerine göre işlemiş faiz talep edilebileceğinin kabulü halinde; talep edilebilecek işlemiş faiz alacağının 798,39 TL olacağı…” kanaati bildirilmiştir.
Bilindiği üzere, TTK 21.maddesi hükmü gereğince, gönderilen faturanın, tebliğinden itibaren sekiz gün içerisinde hiçbir itiraza uğramaması halinde; o faturanın kapsamının, karşı tarafça kabulü anlamını taşımaktadır. Fatura, akdin kuruluşu ile ilgili bir belge olmayıp, akdin ifası ile ilgili bir belge sayıldığından, kendisi bir akit olmayıp, dayanağı olan temel borç ilişkisini de değiştirici niteliği bulunmamaktadır. Fatura, onu alan tacir aleyhine, fatura içeriği bakımından kanunen yazılı delil halini almaktadır. Fatura, tacirin ticari defterlerine geçireceği ve kayıtlarını belgeleyecek bir belgedir.
Fatura, akdin ifasını gösteren bir belge olduğundan, verilmesi, bir mal alınması veya imal edilmesi yahut bir hizmet verilmesi veyahut bir menfaat temin edilmesi gibi bir akdin yani geçerli bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlıdır.
Yargıtay, sözleşmesi olmayan işlerde faturaya itiraz edilmemiş olunmasının, bağlayıcı olmadığı ve faturayı alanın akdi ilişkiyi inkar etmesi halinde, faturayı tanzim edenin önce akdi ilişkiyi ispatlaması gerektiği görüşündedir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesine göre, akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece davacının davalı adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin davalıyı bağlayıcı bir yanı yoktur. ( 15.HD. 13.04.1994 gün, 1994/1088 E. 1994/2327 K.)
Faturanın gönderilmiş olması, faturanın, adına tanzim edilen tarafından alınmış olmasını ifade eder. Fatura, itiraz edilmediği takdirde akdi ilişki için delil teşkil etmektedir.
Faturayı alanın itiraz etmiş olması halinde, artık karşı tarafın fatura içeriğini kabul etmiş sayılması söz konusu olmadığı gibi, karşı tarafın da itiraz ettiği hususları ispat külfeti yoktur. Fatura içeriğinin doğru olduğunu, düzenleyen kimse ispat etmek zorundadır.
Kanunun faturaya tanıdığı karinenin geçerli olabilmesi için, faturayı alanın 8 gün içerisinde fatura içeriğine itiraz etmemiş olması şarttır.
Taraflarca ibraz edilen deliller ,dosya kapsamı ile uyumlu bulunup hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; taraflar arasında 02/09/2014 tanzim tarihli ve 3 yıl süreli “Booklogic Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi” ile iş bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olarak 02/09/2014 tanzim tarihli ve 3 yıl süreli “Booklogic … Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi” akdedildiği ,davacının sözleşme uyarınca verdiği hizmetleri nedeniyle davacı adına kesilen faturaların ödenmemesi üzerine borçlu davalı şirket aleyhine İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2016/38878 e. Sayılı dosyası ile 29.074,72-TL üzerinden 14/12/2016 tarihinde icra takibi başlattığı, usulünce tutulan davacı defter kayıtlarına göre de; davalı şirketin takip ve dava konusu faturalar nedeniyle 26.960,05 TL borçlu olduğu,davalı tarafın ise usulünce yapılan ihtara rağmen defterlerini ibraz etmediği,
Sözleşmenin 2. maddesi kapsamında düzenlenen e-Arşiv Faturalarının toplam tutarının 24.821,75 TL olduğu, E-Arşiv fatura oluşu nedeniyle, anılan faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği sonucuna varıldığı, yine taahhütname kapsamında düzenlenen 01.09.2015 tarihli faturanın e-Arşiv Fatura oluşu nedeniyle davalı şirkete tebliğ edildiği sonucuna varıldığı, davalı tarafından da takip konusu edilen faturaların tebliğ edilmediği, içeriği hizmetlerin alınmadığı yönünde itirazının bulunmadığı, davacının; tüm fatura tarihlerine 7 gün ilavesi ile belirlenen ödeme vadelerine göre temerrüt faizi talep ettiği, ancak; Sözleşme ve taahhütnamede farklı ödeme vadelerinin belirlendiği ,bu nedenle bilirkişi raporu ile tespit olunan 26.960,05-TL asıl alacak, (1.232,64+798,39) 2.031,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.991,08-TL alacak üzerinden itirazın iptali ve likit olan alacağın %20 oranı üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … 27. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 26.960,05-TL asıl alacak, 2.031,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.991,08-TL alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %60 akdi Faizi uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 5.998,21-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.980,38-TL. Harçtan peşin alınan 351,16-TL. harcın mahsubu ile bakiye 1.629,22-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.478,93-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 382,56-TL ilk gider, 93,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.226,06-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.223,63-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/09/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır