Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/300 E. 2018/823 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/300 Esas
KARAR NO : 2018/823
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2017
KARAR TARİHİ: 17/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 01.09.2015 tarihli proforma faturasından da anlaşılacağı üzere, 195.000,00 USD’lik iki adet malzemenin satışı konusunda anlaşılarak taraflarca toplam 390.000,00 USD tutar üzerinde mutabık kalındığını, davalı şirket tarafından, proforma faturasında belirtildiği ve taraflarında mutabık oldukları üzere, fatura bedelinin %50’si tutarındaki 195.000,00 USD, ön ödeme olarak, 04.09.2015 tarihinde peşin ve nakit olmak üzere müvekkil şirket hesabına aktarıldığını, müvekkil şirket tarafından bakiye 195.000,00 USD’lik tutara ilişkin olarak 27.04.2016 tarihli fatura tanzim edildiğini, bu fatura tanzim edilirken döviz kuru ve dövizli tutar belirtildiğini, bu bağlamda aradaki anlaşmaya göre davalı tarafça 27.05.2016 tarihinde yapılması gereken ödemeler yapılmayarak gecikmeli şekilde 17.06.2016 tarihinde 120.000,00 TL ödeme yapıldığını, 27.06.2016 tarihinde de 3 adet çek keşide edilerek (23.08.2016, 22.09.2016 ve 20.10.2016 keşide tarihli) ödemeler yapıldığını, davalı şirketten ödeme alınırken de işbu TL ödemeleri, ödemenin gerçekleştiği … Bankası efektif satış kuru dikkate alınarak dövize çevrilmiş ve bakiye alacak miktarı olan 195.000,00 USD’den mahsup edilerek kalan bakiye, yine … Bankası efektif satış kuru dikkate alınarak 27.10.2016 tanzim tarihli faturaya konu edilerek davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafça işbu fatura bedeli ödenmemiş ve davalı yan temerrüde düşmüş olduğunu, taraflarca USD cinsinden satış bedeli üzerinde mutabık kalındığından, aradaki anlaşmaya göre olması gereken ödeme tarihiyle gerçekleşen ödeme tarihleri arasındaki gecikmeden ötürü davalıdan ayrıca vade farkı talep edilmemiş, yalnızca kur farkından doğan alacak talep edildiğini, davalı yanın kur farkından kaynaklanan işbu alacak tutarını ödememekte direnmesi üzerine alacağın tahsili için İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı yanca işbu takibe haksız olarak yapılan itiraz neticesinde takip durduğunu, alacak likit ve davalı taraf da itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle de icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap diekçesi özetle; taraflar arasında sözleşme imzalandığını, anlaşma kurulduğundan müvekkil şirket tarafından 195.000-USD nakit davacının hesaplarına aktarıldığını, bunun karşılığında da davacı şirketin müvekkil şirkete teminat senedi verdiğini, proforma faturada taraflar siparişin kesinleşmesinden itibaren malzemelerin 2015 yılında teslim edilmesi hususunda anlaştıklarını, fakat malzemelerin 2016 yılı Mart ve Nisan ayı sonlarında teslim edildiğini, bu durumun müvekkil şirketin işveren Polimeks nazarında hem itibar kaybetmesine hem de gecikme cezalarına maruz kalmasına neden olduğunu, müvekkil şirketin davacı şirketi ürünleri teslim etmesi konusunda defalarca uyardığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından Haziran 2016’da ödemelerin tamamını davacıya yaptığını, davacıya 17/06/2016 tarihinde 120.000-TL ve 27/06/2016 tarihinde 409.003,24-TL ödenerek fazlasıyla ödeme taahhüdünü yerine getirdiğini, davacınında ödemeleri teslim alırken 27/06/2016 tarihinde müvekkil şirket merkezine gelerek 200.000-$ lık senedini teslim aldığını, davacının tanzim ettiği tahsilat makbuzundan anlaşılacağı üzere çekler teslim alınırken hesaplama küsuratlı yapılarak davacı tarafça onaylanmış ve hiçbir kur farkı vs.talep edilmediğini, taraflar arasında ne vade farkı ne de kur farkı uygulanacağına dair hiçbir yazışma, karar vs.alınmadığını, davacı şirkete 27/06/2016 tarihinde ödeme 23/08/2016 keşide tarihli 200.000-TL bedelli, 22/09/2016 keşide tarihli 100.000-TL bedelli ve 20/10/2016 keşide tarihli 109.003,24-TL bedelli üç çek ile kalan ödemenin yapıldığını, davacının taraflar arasında vade farkı veya kur farkı anlaşması bulunmazken hiçbir bilgi vermeden keyfi keserek gönderdiği faturanın kabulünün mümkün olmadığını ve tüm bu nedenlerle davacının haksız davasının reddine, davacının kötü niyetle başlattığı icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; davacı şirketin davalı şirketten 05/12/2016 tarihli icra takibine konu olan 50.114,19-TL anapara tutarında alacaklı olduğu, davalı tarafından 27/10/2016 tarihli … seri numaralı 50.114,19-TL tutarındaki kur farkı faturasının davacıya iade edildiğinden muhasebe kayıtlarında yer almadığı, davalının 2016 yılsonu muhasebe kayıtlarında TL cari hesap ekstresi dikkate alınırsa 3.295,50-TL davacıya borcu olduğu, USD cari hesap ekstresi dikkate alınırsa 16.309,61-USD davacıya borcu olduğu kanaatiyle rapor etmiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizce alınan ve her iki tarafın defterlerinin incelenmesi sonucu hazırlanan raporda taraflar arasındaki cari ilişkinin USD cinsinden yürütüldüğü tespiti yapılmıştır. Bu tespit dikkate alındığında davacının gönderdiği takibe konu faturanın davalı yanca iadesi hukuki olmakla birlikte haklı olmadığı, taraflar arasındaki cari ilişkiye göre davacının 16.309,61-TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edildiği bu yönüyle davalının takibe yapılan itirazın iptali gerektiği kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiş alacağın likit nitelikte olduğu da dikkate alınarak % 20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaliyle takibin DEVAMINA,
2-Asıl alacak üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.423,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 605,26-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.818,04-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince 5.862,56-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
5-Davacı tarafından yapılan 636,66-TL ilk gider, 600-TL bilirkişi ücreti, 83-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.319,66-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır