Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/295 E. 2019/567 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/591
KARAR NO : 2019/530
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 25/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, Toplu Dağıtım ve Özel Gönderi Hizmeti veren bir firma olduğunu, İstanbul ve Ankara’da kendi şubeleri, diğer illerde acentleri ile teslimat sağladığını, Davalı Şirketin ödenmemiş gecikmiş enerji bedelinden kaynaklanan borç adı altında müvekkili şirkete karşı takip başlattığını, Takibe dayanak … numaralı abonelikle müvekkili şirketin bir bağlantısı bulunmadığı gibi söz konusu adresten taşınalı 5-6 sene geçmiş bulunduğunu, Davalı şirketle de arasından herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, akabinde bu zamana kadar herhangi bir borç bildiriminin gerçekleştirilmemesi ise davalı şirketin kötü niyetinin açıkça göstergesi olduğunu, Davalı şirketin müvekkili şirkete … İcra Dairesi … Dosya numarasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, Müvekkilinin sağlık sorunları sebebiyle süresinde takibe itiraz edemediğini ve vekil olarak takipten henüz haberdar edilmiş olduklarını, Aksi takdirde davaya konu borca itirazlarını takibe yönelttiklerini, Davalı şirketçe müvekkili aleyhine başlatılan takipte takibe dayanak borcun kaynağının ne olduğunu bildirir bir evrakında taraflarına tebliğ edilmediğini, Dolayısıyla borcun asıl kaynağı bilinmediğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, Davalı alacaklıya borçlu olmadıklarının tespitine, Müvekkilinin İcra Müdürlüğünün … nolu icra dosyasına konu 12693.79 TL ile borçlu olmadığının tespitine ve aleyhlerine yapılan icra takibi nedeni İcra ve İflas Kanununun 72/4 maddesi gereği toplam alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bahsi geçen borcun söz konusu aboneliğin bulunduğu adreste 01,04.2010-31.03.2011 tarihleri arasında davacı şirket faaliyette bulunduğu ve abonelik sözleşmesi yapmadan elektrik kullandığı için, “abonesiz kaçak kullanım” gerekçesiyle tahakkuk ettirildiğini, Davacının dava dilekçesinde “…abonelikle bir bağlantısı bulunmadığı” ve daha sonra da “söz konusu adresten taşınalı 5-6 sene geçmiş bulunmaktadır” ifadeleri göze çarpmakta olduğunu, Açıkça bu ifadeler birikiriyle çelişkili ve hatalı olduğunu, Çünkü davacının … numaralı aboneliğin bulunduğu adresle, arada yazılı bir sözleşme olmasa da bağlantısı bulunduğunu, Davacı söz konusu adreste faaliyette bulunduğundan, fiili kullanıcı olması sebebiyle “eylemse! sözleşme” ilişkisi kurulmuş sayılacağını ve davacı şirketin, fiili kullanıcı olarak dava konusu kaçak kullanım bedelinden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava davacının davalıya … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeni ile borçlu olup olmadığı tespiti istemidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 5.527,34-TL enerji bedeli, 4.658,46-TL gecikmiş gün faizi, 838,53-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 11.024,33-TL alacağın tahsili amacıyla 05/04/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 06/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile davacının borçlu olmadığının ve davalının da kaçak elektrik kullanım ve bu nedenle davacının borçlu olduğu konusundaki itirazlarının değerlendirilerek rapor düzenlenmesine karar verildiği, Elektrik Elektronik Mühendisi Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 10/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Müşteri hizmetleri yönetmeliği Madde 13 gereği davacı tarafça 31.03.2011 tutanak tarihi itibariyle ..yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmesinin gerektiği, “Kaçak Tahakkuku Hesabı” madde 2 de yapılan değerlendirmeler doğrultusunda; Davalı kurumca davacı şirket adına tahakkuk ettirilen kaçak efektrik faturasında hesaplamaya dahil edilen 365 gün sürenin hangi gerekçe ile değerlendirmeye alındığı hususu davalı tarafça belgelendirilmediği, Davalı kurum delilleri arasında; 365 gün sürenin dikkate alınmasını gerektirecek Dava konusu tutanak öncesinde davacı adına tanzim edilmiş mükerrer tutanak örneği bulunmamakta ayrıca davacının hangi tarihten itibaren mahalde ticari faaliyete başladığı hususunda herhangi bir belge dosya kapsamına sunulmadığı, bu nedende 365 gün sürenin kacak tahakkuk hesaplamasına dahil edilmesinin uygun bulunmadığı, “kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılmaktadır” içtihadı doğrultusunda, Dava konusu 31.03.2011 tarihli tutanakta davacı tarafça mahalde bilfiil tüketildiği tespit edilen 4111 kwh. tüketim üzerinden yine EPDK 622 Sayılı Kurul Karar hükümleri uygulanmak kavdıyla (Ceza enerji bedeli dahil edilmek şartıyla) Davacı şirketin Sorumlu Tutulması Gereken Bedelin 1.931,61 TL. olarak hesap edildiği, Davacı şirketin 05.04.2016 takip tarihi itibariyle 1.931,61-TL asıl alacak; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin içtihadına göre 1.627,97 TL avans faizi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun E.2012/7-502; K.2012/707 T. 10.10.2012 emsal ilamındaki içtihadına göre 293,03 TL. avans faiz KDV si olmak üzere toplam 3.852,61-TL tutardan sorumlu tutulması kanaati bildirilmiştir.
Dosya davalı itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlemek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan 03/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 09.11.2018 tarihli yazı içeriğinde; davacı tarafından takibe konu asıl alacak bedelini ihtiva eden 5.527,34-TL tutarındaki kaçak tahakkukunun tanzim edilmesine neden 31.03.2011 tarihli tutanak kayıtlarına geçen … Mah. … Cad. No: … Kağıthane/İSTANBUL adresinde 11/11/2009 tarihinde faaliyete başlandığı hususu belirtildiği, Davacı şirketin 11.11.2009 işe başlama tarihi ile 31.03.2011 dava konusu tutanak tarihi arasındaki dönemde tutanağa konu adreste tüketilen elektrik miktarından ve bedelinden sorumlu tutulması gerekeceği, Bu dönemde davacı şirketçe kayıtsız sayaç ile sözleşmesiz elektrik
kullanıldığından EPDK 622 sayılı kurui karar hükümlerinin uygulanması gerekeceği, 5.527,34-TL tutarındaki kaçak tahakkukunun mevzuata uygun olduğu, 05.04.2016 takip tarihi itibariyle, Davacı şirketin 5.527,34-TL tutarındaki kaçak tahakkuku + 4.658,46-TL işlemiş faiz + 838,53-TL faizin KDV si olmak üzere toplam 11.024,33-TL tutardan sorumlu tutulması gerekeceği kanaati bildirilmiştir.
Yargıtay 7.hukuk Dairesinin; 06.02.2009 tarih 2008/946 -2009/122 sayılı İlamında; “3095 sayılı Yasa’nın 2/3 üncü maddesi uyarınca gerçek ve tüzel kişi tacirler arasında haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda istek halinde; T C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi zorunludur.”
Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin E.2001 / 5631 ;K.2001/9813 .18.10.2001 Tarihli karar ilamında; “Kaçak elektrik kullanılması haksız eylem niteliğinde oiup uyuşmazlığın çözümü için Yargılamayı gerektireceğinden alacak miktarı (likit)değildir.Bu durumda olayda uygulama yeri bulunmayan İcra iflas yasasının 67/2 maddesi gereğince davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmamaktadır.”
Yargıtay 19, hukuk dairesinin 2011/614 e 2011/1 976 k sayılı14.2.2011 tarihli ilamda; “kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılmaktadır.”
Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 16.1.2008 tarih ve 2007/10 958 Esas 2008 / 306 Karar sayılı ilamında; “Kaçak Elk kullanımı haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişi sorumludur”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2001 T E:2001/ 3-173.2001 /232.ilamı Kamu hizmetinden; Sözleşme vasıtasıyla faydalanacağı yerde sözleşme yapmaksızın karşılıksız ve kaçak olarak elektrik eneıjisinden yaralanan davalı Davacı idarenin belirlediği kurallara uygun bedeli ödemekle yükümlüdür” denilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu, ilgili Yargıtay ilamları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı şirketin ticari faaliyet yürüttüğü … Mh. … Cd. No: … Kağıthane adresindeki işyerinde 31.03.2011 tarihinde “İdareye kaydı olmayan sayaçla sözleşmesiz elektrik kullanıldığı gerekçesiyle davalı kurum elemanlarınca kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiği, Akabinde de davacı adına 365 gün süre üzerinden 5.527,34-TL tutarında kaçak elektrik tüketim faturası tahakkuk ettirildiği,
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün 09/11/2018 tarihli yazı içeriğinde davacı şirket tarafından takibe konu asıl alacak bedelini ihtiva eden 5.527,34-TL tutarında kaçak tahakkuk tanzim edilmesine neden olan 31/03/2011 tarihli tutanak kayıtlarına geçen “… Mah. … Cad. No: … Kağıthane İSTANBUL adresinde 11/11/2009 tarihinde faaliyete başlandığı hususunun bildirildiği, böylece davacı şirketin 11/11/2009 işe başlama tarihi ile 31/03/2011 dava konusu tutanak tarihi arasındaki dönemde tutanağa konu adreste tüketilen elektrik miktarından ve bedelinden sorumlu olduğu, bu dönemde davacı şirketçe kayıtsız sayaç ile sözleşmesiz elektrik kullanıldığından EPDK 622 sayılı kurul karar hükümlerinin uygulanacağı, 5.527,34-TL tutarındaki kaçak tahakkukunun mevzuata uygun olduğu,
Bu sebeple davalı şirketin 05/04/2016 takip tarihi itibariyle 5.527,34-TL kaçak tahakkuku + 4.658,46-TL işlemiş faiz + 838,53-TL faizin KDV si olmak üzere toplam 11.024,33-TL tutar alacaklı olduğu, davacı şirketin menfi tespit davasında haksız olduğu görülmekle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 94,40-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 50-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu 800-TL bilirkişi giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır