Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/284 E. 2021/337 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/284
KARAR NO : 2021/337
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 31/10/2016 tarihinde açtığı …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/… Esas sayılı dava dosyası ile … A.Ş. … Şubesine ait … seri nolu keşidecisi … olan müvekkilin hamili olduğu ve cirosu olan 31/11/2016 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çeki kaybettiği ya da çaldırdığından dolayı iptalini talep ettiğini, mahkeme sürecinde çekin … Şubesine davalı … tarafından ibraz edilmiş olup müvekkilinin son hamilden iki önceki hamil olduğunun anlaşıldığını, çekte yer alan tedbir kararından dolayı davalıya ödeme yapılmadığını, mahkemenin 09.03.2017 tarihli duruşmasında mahkeme 2 haftalık süre vererek istirdat davası açılması için süre verdiğini, iş bu dava bu sebeple süresi içinde açıldığını, müvekkilinin ve onun yönetim kurulu başkanı olduğu … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin lehtar ve ciranta olduğu dava konusu çekte müvekkili cirosundan sonra ciroların sahiplerinin hiçbiri ile ne müvekkilinin ne de müdürüğü olduğu firmanın hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, kaldı ki firma ile çekin keşidecisi arasında yapılan işlerden dolayı kesilen faturalar mevcut olduğunu, müvekkilinin ve firmanın ticari kayıtlarında hiçbir dönemde kendisinden önce gelen cirantalarla ticari bir ilişkisi olmadığını, bu nedenlerle dolayı … A.Ş. … Şubesine ait … seri nolu keşidecisi … olan müvekkilinin hamili olduğu ve cirosu olan, 31/11/2016 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin …’tan alınarak müvekkiline iade edilmesine, müvekkilinin cirosundan sonra yer alan ciroların iptaline karar verilmesine, aksi takdirde 20.000,00 TL olan çek bedelinin davalı tarafından müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas nolu Zayi davasında, dosya içeriğinden anlaşılacağı üzere tedbir kararı kaldırıldığını, dava konusu çek ile ilgili herhangi bir tedbir kararı bulunmadığını, işbu dava devam ederken dava konusu çekin keşidecisi …, dava konusu çek bedelini müvekkiline banka kanalı ile ödediğini ve çek aslının keşideciye gönderilmek Üzere … BANKASI … ŞUBESİNE teslim edildiğini, bu sebeple istirdat konusu çek müvekkilin elinden çıktığından ve keşideciye iade edildiğinden, iadesi istenen çek bakımından davanın konusuz kaldığını, Davacının çekin çalındığı/kaybolduğu yönündeki şikayetine ilişkin takipsizlik kararı verildiğini, ayrıca çekin çalındığı/kaybolduğu yönünde dosya kapsamında inandırıcı delil de bulunmadığını, müvekkilinin iyiniyetli çek hamili olduğunu, ciro silsilesi tam ve şekli eksiklik bulunmayan çeki kendisi ve ortağı ağabeyi … ‘UN ticari ilişkileri sebebiyle kendinden önceki ciranta … …’dan iyiniyetle iktisap ettiğini, buna ilişkin müvekkilinden önceki ciranta … … ile imzalanan makina satış protokolü bulunduğunu, Müvekkilinin bu çek karşılığı ciranta … …’a sözleşmeden de anlaşılacağı üzere Etiket Makinası devrettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, … ATM 2016/… sayılı dosyası ile zayi nedeniyle açılan çek iptali davasında çekin davalı tarafından ibrazı nedeniyle açılan istirdat davasına ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanması sonrasında dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Muhasebe ve finans uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 30/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu çekin, bir makine hisse devrine bağlı olarak dava dışı … …’dan alındığı ve çek bedelinin çek keşidecisi tarafından davalı ile ilişkisi belirlenemeyen … adlı kişiye havale yolu ile gönderilerek ödenmiş olduğu, ancak dava dosyasında yer alan belgelerden, çekin davacı … ‘ten dava dışı … …’a nasıl geçtiğini gösteren herhangi bir belgeye rastlanmamış olmakla, davacı yanın iddiaları dikkate alınarak, dava dışı … …’m çeki nasıl elde ettiğinin tespit edilmesinin gerektiği, bu amaçla takdiri mahkemeye ait olmak üzere dava dışı … ‘ın ticari defterlerinin incelenmesi sureti ile davaya konu çekin iktisap şeklinin belirlenmesi gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen 30/10/2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda dava dışı … etiket ve matbaacılık/… …’a ait … Mah. … Cad. … İSTANBUL adresinde ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ek rapor düzenlenmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 19/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; “Davalı yan vekili 16.04.2021 tarihli mail ile dosyada mahkemenin davalı …’UN defterlerinin incelenmesi yönünde bir ara kararının mevcut olmadığını, davacı tarafın da dava dilekçesinde sadece kendi ticari defterlerine dayandığını, bu nedenle davacı tarafın delil olarak dayanmadığı …’UN ticari defterlerinin herhangi bir mahkeme ara kararı olmadan talep edilmesinin usul ve kanununa aykırı olduğunu beyan etmiş, talep edilen belge ve kayıtları incelemeye ibraz etmemiştir. Oysa mahkemenin 16.02.2021 tarihli duruşmada aynen “tarafların ve 3. Kişinin ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine..” karar vermiş olup, davalı defterlerinin de incelenmesine yönelik karar oluşturduğu açıktır. Bu durum karşısında davalı yan beyanları mahkemenin takdirindedir. Davacı yan ise 08.04.2021 tarihli mailimize telefon ile dönüş yapmış, işletmenin faaliyetine devam etmediğini ancak belgeler ulaşabilmesi halinde ibraz edeceğini sözlü olarak ifade etmişse de işbu raporun tanzimine kadar geçen sürede herhangi bir belge ve kayıt ibraz etmemiş olup, takdir mahkemeye aittir. 3. Kişiye ait ticari defterlerin incelenmesi ise, … nün 22.10.2020 tarihli cevap yazısından da anlaşılabileceği gibi, … unvanlı firmaya ilişkin herhangi bir iletişim ve adres bilgisine ulaşılamadığından, gerçekleştirilememiştir” kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasında davaya konu, keşidecisi dava dışı … olan, … emrine keşide edilmiş, … Bankası … Şubesinin 31.11.2016 tarih, … numaralı 20.000,00 TL bedelli çekin sunulu olduğu, Çekin keşide tarihinin önce 28.09.2015 olduğu, sonrasında 31.11.2016 olarak düzeltildiği, çekin arka yüzündeki ciro silsilesinde, 1. Sırada dava dışı … 2. Sırada davacı …, 3. Sırada dava dışı … Matbaacılık … …’ın cirolarının yer aldığı, bir sonraki cirantanın karalanarak iptal edildiği,
Çekin, son ciro olan davalı tarafından tahsil edilmeye çalışıldığı, bu aşamada … Bankası … Şubesinin, 30.11.2016 tarihinde “Bu çek 30.11.2016 tarihinde ibraz edilmiş ancak bankaca T.C …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… sayılı 14.11.2016 tarihli kararı ile üzerine ihtiyati tedbir konulduğundan, üzerinden herhangi bir işlem yapılmamıştır.” ifadelerini çekin arkasına şerh olarak düştüğü ve çeki ödemediği,
… Bankasının … Şubesine ait 30.10.2017 tarihli … seri ve … sıra nolu dekontu ile çek keşidecisi dava dışı … tarafından 31.11.2016 keşide tarihli … nolu çeke istinaden dava dışı … ‘a 20.000,00 TL ödeme yapıldığı ve çek aslının keşideciye gönderilmek Üzere … Bankası … şubesine teslim edildiği,
Davalıdan bir önceki ciranta dava dışı … … ile yine dava dışı … arasında tarihsiz olarak düzenlenen ortak oldukları etiket makinesi hissesi devri ile ilgili yazılı bir belgenin sunulu olduğu, söz konusu belgede dava konusu çekin hisse devri bedeli olarak verildiğinin ifade edildiği görülmüştür.
Dosya içerisindeki … CBS 2016/… nolu soruşturmanda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Dava konusu çekin, bir makine hisse devrine bağlı olarak dava dışı … …’dan alındığı ve çek bedelinin çek keşidecisi tarafından davalı ile ilişkisi belirlenemeyen … adlı kişiye havale yolu ile gönderilerek ödenmiş olduğu, ancak dava dosyasında yer alan belgelerden, çekin davacı … ten dava dışı … …’a nasıl geçtiğini gösteren herhangi bir belgeye rastlanmamış olmakla, davacı yanın iddiaları dikkate alınarak, dava dışı … …’ın çeki nasıl elde ettiğinin tespit edilemediği ,… Müdürlüğünün 22.10.2020 tarihli cevap yazısı ile sicil fihristinde … Etiket ve Matbaacılık/ … … unvanlı firma kaydının bulunamadığının bildirildiği bu kapsamda dava dışı … ‘ın ticari defterlerine ulaşılamadığı analaşılmıştır.
Dava konusu çekte Çekte ciro silsilesi kopuk olmayıp TTK 790. Madde hükmüne göre davalı çekin yasal hamilidir. TTK 792’de “çekin iktisap anında kötüniyetli olunmasını veya ağır kusurla iktisap halinde” çeki geri vermekle yükümlü olunduğunu belirtilmiştir. Buna göre davalının 790. Maddeye göre iktisap ettiği çeki alırken kötü niyet taşıdığına ilişkin bir veri ortaya konulmamış olmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 341,55-TL den 59,30-TL. nispi karar harcının mahsubu ile kalan 282,25-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır