Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/281 E. 2019/411 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/281 Esas
KARAR NO : 2019/411
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyenin Kapatılması)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2019

Mahkememizde görülen Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkilinin hissedarı ve müdürü olduğu …Sanayi ve Ticaret Ltd Şti ‘nin 30/09/2013 tarihinde davalılar tarafından kurulduğunu, davalılardan … 65/100 payından 35/100 hissesini … Noterliğinin 10.03.2015 tarih ve … sayılı hisse devir sözleşmesi ile şirket müdürü olan …’ a devrettiğini, …’ın 10 yıl süre ile şirket müdürü olmasına karar verildiğini, bu hususun 27.03.2015 günlü ve 8788 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını,
Yapılan 25.11.2015 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında şirket ortaklarından … ‘ın vekâleten katılarak şirket faaliyetlerine muhalefet şerhi koyduğunu,
Şirketin bütün gelirinin … adına kayıtlı olan 2006/11162 sayılı “…” markasının …. Noterliği’nin 27.01.2014 gün ve … Yev. No’lu marka inhisari olmayan lisans sözleşmesi ile ve 20 yıl süre ile kullanma hakkı alındığından, bu hak gereği üretilen ürünlerin perakende ve toptan pazarlamasından sağlandığını, “…” markası şirket hissedarı …’ ün yakın akrabası olan ve şirketin sgk kapsamında çalışanı olan …’ün kontrol ve gözetiminde üretilerek pazarlandığını,
Şirket hissedarları son olağan genel kurulundan itibaren sistemli bir şekilde şirket amacının aleyhinde faaliyet göstermeye başladıklarını ve şirketin ticari faaliyetini hem engellendiğini hemde zarara uğradığını, şirketin kuruluş ve faaliyet amacı ortakların birlikte hareket edip ticari menfaat sağlaması gerektiğini, davalıların şirket amacına karşı tutumlar ile şirketin amacının gerçekleşmesine engel olunduğunu, belirterek ;
Tarafların bir araya gelip aynı amaca yönelik sağlıklı karar alma ihtimalinin kalmaması sebebiyle ve dava süresince oluşabilecek zararların minimize edilmesine yönelik şirketin yönetiminin kayyuma devredilmesi için tedbir kararı verilmesine, … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti.’nin feshine ve tasfiyesine, davalılara karşı açacakları zarar ziyana yönelik dava haklarının mahfuz tutulmasına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının, şirket yetkilisi sıfatını haiz olmasından itibaren sorumluluklarını yerine getirmediğini yasal görevlerini yerine getirilmemesi nedeni ile şirketi zor duruma sokan davacıya karşı diğer ortaklar tarafından … Noterliğinin 16 Ocak 2017 tarih …, … ve … sayılı ihtarnameleri ile olağanüstü genel kurul çağrısı yapıldığını,
Genel kurul yapılmadığı gibi davalıların ortağı oldukları şirkete girmeleri fiziki güç kullanılarak engellendiğini ve şirkete ait her türlü taşınırın davacı tarafından şirket merkezinden kaçırıldığını Davalılara karşı işlenen suçlar hakkında … C. BaşsavcılığTnın … sayılı dosya ile soruşturma devam ettiğini,
Davacının Ticaret Kanunu hükümlerince genel kurul yapmaması sonucu davalılar tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas no Tu dosyası ile olağanüstü genel kurul talebinde bulunulduğunu, yargılama devam ederken davacının şirketin feshini talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, şirket müdürü olarak sorumluluklarını yerine getirmeyen, diğer ortaklara şirketin yönetimi ve mali durumu hakkında bilgi vermeyen -diğer ortakların şirkete girmesini engelleyen -şirketin borçlarını ödemeyen, şirket merkezini hukuka aykırı olarak değiştiren davacının şirketin ticari faaliyetlerine devam edemeyeceğini iddia etmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, belirterek; şirket yönetimi ve mal kaçırmanın engellenmesi amacı ile davacının temsil yetkilerinin kaldırılması ve şirket yönetimine kayyum olarak şirket ortağı …’ın atanmasını, kayyum talebinin reddi halinde şirkete ait banka hesapları ve kayıtlı mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini ,aynı taraflar arasında aynı şirket hakkında görülmekte olan … Ticaret Mahkemesinde … Esas nolu dosyasının bekletici mesele olarak kabul edilmesini, şirketin tasfiyesi talebinin reddi ile davacının payının ödenmesi karşılığı şirketten çıkartılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini istemiştir.
Davalı … vekili 29/06/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında başlamış ve sona ermiş birçok hukuki ihtilaf bulunmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile birlikte “Genel Kurul Toplantısı çağrısına İzin ve Kayyum Atanması” talepli olarak müvekkil ve diğer ortak … bir dava açmış olmakla birlikte, 15.06.2017 tarihli ilk duruşmada davanın reddine karar verildiğini, bu dava açıldıktan ve aradaki hukuki ve cezai ihtilafların artmasından sonra, davacı ve diğer ortak … tarafından tasfiye davası ikame olunduğunu,
Davacı tarafından Şirketin tasfiyesi talep edilmiş olduğundan, bu aşamada genel kurul toplantısı yapılmasının fiili bir anlamı kalmadığını, şirket yönetimsiz ve sahipsiz kaldığından; Şirketin ekonomik ve hukuksal faydası açısından ivedilikle kayyum atanması gerektiğini , davacı ortak … hakkında muhtelif ceza davaları açıldığını, şirkete … Noterliğinin 02/03/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil ortak sıfatı ile yasal defterlerin ve kayıtların ibrazı ve incelenmesi nedeni ile ihtar gönderildiğini, davacı ortak … ‘ın kötüniyetli olarak şirketin tasfiyesi davası açtığını, belirterek;
Davacı …, kendisinde bulunan münferit ve tek imza yetkisini kötüye kullanmakta, Şirketi ve diğer ortakları maddi ve hukuki zarara sokacak eylemlerde bulunmakta, ortakların en doğal hakkı olmasına ve yazılı bildirime rağmen defter ve kayıtları inceletmekten kötüniyetle imtina etmekte, Şirket merkezini fiilen bilinmeyen bir yere taşımakla müvekkil ve diğer ortağının ortaklık haklarına açıkça ve kötüniyetle zarar verdiğinden, hem Şirketin ve hem de diğer ortakları daha fazla zarara uğranmaması açısından, kayyum tayini ile beraberinde Şirket defter ve diğer kayıtları üzerinde inceleme yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Limited Şirketin feshi ve tasfiyesi ile tedbiren kayyum atanması istemine ilişkindir.
Dava dışı …Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’nin sicil dosyasının bir sureti celp ve tetkik olunmuş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… 08.01.2019 tarihli 18.07 internet sorgu zamanı itibariyle sorgulama yapılmış … vergi kimlik numaralı mükellefin 31.10.2017 tarihi itibariyle 2004/13 sayılı iç genelge gereği resen kaydının bulunduğu, şirketin 2018 yılı için KV beyannamesi vermediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan 08/11/2018 tarihli duruşmada davalı tanıkları …, … dinlenmiştir.
Ayrıca dosya içine … Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası alınmış, davacıların … ile … ve davalıların …San ve Tic Ltd Şti ile … olduğu, davanın şirket genel kurul toplantısına çağrısına izin ve toplantıya çağrı için kayyım atanması istemi olduğu, davanın 08/02/2017 tarihinde açıldığı, 15/06/2017 tarihli karar ile
“TTK’nın 617/3-410/2 maddeleri gereğince davacıların mahkemenin izni ile genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi var ise de bunun için şirketten talepte bulunulması, bu taleple birlikte gündemde yer alması istenen maddelerin belirtilmesi zorunludur. Davacılar tarafından gönderilen ihtarname incelendiğinde; genel kurul toplantısının hangi sebeple istendiği ve genel kurulda hangi gündem maddelerinin görüşülmesinin talep edildiği yazılı değildir. Bu şekilde soyut genel kurul toplantı talebinin şirket tarafından reddedilmesi yerinde olup mahkememize açılan davada her ne kadar gündem maddesi olarak “…şirketin kar zarar durumu, borçların ne şekilde ödeneceği, imza yetkisinin görüşülmesi…” gibi hususlar sayılmış ise de bu talepler şirkete gönderilen ihtarname kapsamında yer olmadığından davanın reddine ” karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı şirketin 6102 sayılı TTK hükümlerine tabi olan 2013 yılı yevmiye, 2014-2015-2016-2017 yıllarına ait yevmiye, envanter ve defteri kebirlerin açılış tasdikleri ile 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapılmış olduğu anlaşılmış, uzman bilirkişi kurulu tarafından inceleme yapılmış ve 12/02/2019 havale tarihli rapor ibraz edilmiştir.
Bilirkişi kurulu vermiş olduğu müşterek imzalı raporunda;
“Dava dışı şirketin 2013-2017 yılları arası ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfını haiz olduğu tespit edilmiştir. 2018 yılına ait ticari defter bilgileri tarafımıza sunulmadığından defter tasdikleri yönünden bir tespit yapılamamıştır.
… 08.01.2019 tarihli 18.07 internet sorgu zamanı itibariyle “sorgulamış olduğunuz … vergi kimlik numaralı mükellefin 31.10.2017 tarihi itibariyle 2004/13 sayılı iç genelge gereği re ’sen kaydı bulunmaktadır” denilmekte olup şirket 2018 yılı için KV beyannamesi vermemiştir.
Dava dışı şirketin kaydi değerlere göre 2017 yılında – 32.448.-TL borca batık olduğu,
Dava dışı şirket ortaklarının sermaye taahhüt borcu bulunmadığı,
Dava dışı şirket ticari defter kayıtlarının tetkikinden; ortağı olan davacı …’ın 588.421,13.-TL (331.02 hesapta) şirketten alacağı olduğu,
Dava dışı şirket ortaklarından; davalı … 6.852,60.-TL ve davalı … 667.230,24.-TL tere toplam 674.082,84.-TL ortaklardan (131 hesap) davalı şirketin alacaklısı olduğu,
Dava dışı şirket tarafından 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında şirket ortaklarına kâr payı ödemesi yapılmadığı,
Dava dışı şirketin ortaklarının (davacı ve davalıların) birbirleri hakkında çok sayıda iddia, talep, savcılık şikâyeti ve açılmış davaları bulunduğu ve bu bağlamda TTK m. 636 hükmünün uygulanmasının mümkün olduğu, ancak anılan normun uygulanması için davanın (dava dışı) şirket tüzel kişiliğine karşı ikame edilmiş olması gerektiği (derdest davanın şirkete karşı değil diğer şirket ortaklarına karşı açıldığından) yolundaki kanaatimizi nihai hukuki tavsif ve değerlendirme mahkemeye ait olduğu” bildirilmiştir .
Tüm dosya kapsamına göre ;
TTK 636 maddesi gereğince açılan haklı nedenle fesih ve tasfiye istemli davada;
Davacı … ın …San ve Tic Ltd Şti nin ortağı olduğu ve davacı sıfatı bulunduğu
TTK 636 maddei gereğince açılacak fesih ve tasfiye istemli davanın ortak olunan …San ve Tic Ltd Şti ne karşı açılmasının yasal zorunluluk olduğu, diğer şirket ortakları olan davalılar … ve … un davada taraf sıfatının bulunmadığı sabittir. Bu nedenle davanın husumet yokluğu dava şartı nedeniyle usulen reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın davalıların davada taraf sıfatı bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle usulen REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince maktu olarak hesaplanan 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılardan …’e verilmesine.
5-Davalı … tarafından yapılan 1.600,00 TL yargılama giderinin ve davalı … tarafından yapılan 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak ilgili davalılara verilmesine
6- Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine.
Dair, Davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’ın yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/04/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …