Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/276 E. 2018/328 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/276 Esas
KARAR NO : 2018/328

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının dava dilekçesi özetle; 5.850-TL bedelli 15/08/2015 keşide tarihli … numaralı çeki davada ihbar olunan …Ltd.Şti.’ne verdiğini, ihbar olunan tarafın davalı … AŞ.den kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak çeki ciro ederek davalı bankaya verdiğini, davalı bankanın …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını, takibin itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, ilgili çeki 01/09/2015 tarihinde ihbar olunan tarafa tamamen ve nakden ödediğini, ihbar olunan tarafın çeki davalı bankadan alıp kendisine vereceğini beyan etmesine rağmen çeki iade etmediğini, takip alacaklısı olan davalı bankanın meşru hamil olmadığını ve takip yapma sıfatının bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; ihbar olunan …Ltd.Şti.nin müvekkilinin kredi müşterisi olduğunu, kredilerin ödemelerinin geri dönüşü olmadığından icra takibi başlatıldığını, davaya konu çekin ihbar olunan tarafından müvekkil bankaya kredi ilişkisinden dolayı temlik ve ciro edildiğini, çekin karşılıksız çıkması sebebiyle …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacı tarafca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, ihbar olunan şirketin cirosu yoluyla müvekkil bankanın hamil olduğunu, davacı tarafın ödediğine dair def’ini çeki ciro yoluyla iktisap eden müvekkil bankaya karşı ileri sürmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı taraf ile ihbar olunan tarafın ticari ilişkilerini müvekkil bankanın bilinmesinin mümkün olmadığı gibi haricen ödemenin yapılıp yapılmadığının herhangi bir bilgilerinin olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizce dosyanın yapılan incelemesinde davalı bankanın davacı aleyhine bono nedeniyle icra takibi başlattığı, davacı tarafında davaya konu çek bedelini dava dilekçesinde ihbar olunan olarak belirttiği şirkete ödediğini, bu çek nedeniyle borcunun kalmadığını, davalı bankanın teminat olarak almış olduğu çek nedeniyle icra takibi başlatma hakkının bulunmadığını ileri sürerek eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, davacı tarafın davaya konu çekin yasal hamiline ödeme yapmadığı bu bakımdan davacının yasal hamil davalıya karşı çek nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği, davamız açısından üçüncü kişi konumunda bulunan dava dışı kişiye yapılan ödemenin davalıyı bağlamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 35,90-TL karar ilam harcının peşin alınan 99,91-TL den mahsubu ile arta kalan 64,01-TL harcın davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.03/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır