Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/268 E. 2018/1304 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/268 Esas
KARAR NO : 2018/1304

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkillerin çocukları olan …’ın 09.06.2013 tarihinde … plaka numaralı araç ile yapılan kaza neticesi vefat ettiğini, söz konusu bu acı olay nedeniyle müvekkillerinin büyük bir acı içerisine düşmüşler ayrıca müvekkillerim destekten yoksun kaldıklarını, …’ın vefat ettiği kazada içinde bulunduğu … plakalı aracın araç kaza tarihinde davalı …Ş.’ne … poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, konu hakkında davalı … şirketine 03.03.2015 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, sigorta şirketi tarafından tarafımıza şu ana kadar herhangi bir cevap verilmediğini ve tüm bu nedenlerle maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, mahkeme tarafından verilecek süre de açmış oldukları belirsiz alacak davasını arttırılmak ve manezi tazminata ve fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalmak kaydıyla, davacı … için şimdilik 50,00-TL, davacı … için şimdilik 50,00-TL olmak üzere toplam 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkil sigorta şirketince … plakalı aracın … numaralı poliçe ile 02/07/2012-02/07/2013 tarihleri arasında Trafik Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın kızının vefatı dolayısıyla müteveffanın çocukları tarafından dava konusu aynı kazaya ve aynı talebe ilişkin olarak müvekkil şirket aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden dava açıldığını, yargılama sırasında karşı taraf ile sulh olunduğunu ve bu sulh neticesinde 23.07.2015 tarihinde de 70.000,00 TL fer’ileri ile birlikte davacılara ödendiğini, davaya konu aynı olay ve aynı talebe ilişkin kesin bir hükmün bulunması ve işbu kesin hüküm neticesinde tutarın ödenmiş olması dolayısıyla huzurdaki davanın öncelikle bu sebeple reddi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödenmiş olup, müvekkil şirketin sorumluluğu kalmadığını, söz konusu trafik kazası nedeniyle daha önce müteveffanın yasal varisleri olan eşi ve kızı tarafından müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, müteveffanın çocuklarının bulunması nedeniyle müteveffanın davacı tarafa herhangi bir desteği olamayacağını, müvekkil şirketin müteveffanın varislerine yaptığı ödeme ile sorumluluğunu yerine getirdiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatın kazaya karışan aracın trafik sigortacısı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; trafik kazası nedeniyle desteklerini kaybeden davacıların bu zararlarını davalı … şirketinden tazminini talep edip edemeyeceklerine ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, davacıların talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması bakımından dosya Aktüerya Tazminat Hesabı Uzmanı Bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 19/04/2018 tarihli raporda; ”davalı … şirketinin temerrüt tarihinin 16/03/2015 tarihi olduğu, davacı anne …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 27.429,65-TL ve davacı baba …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 27.429,65-TL olduğu” kanatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davacı vekili 26/06/2018 tarihli müddeabihin artırılması talepli dilekçe sunarak her bir davacı için ayrı ayrı 50,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı olarak açtıkları davayı hesap raporu doğrultusunda 54.859,30-TL ye çıkarttıklarını beyan etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olup, buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; Davacıların murisinin meydana gelen trafik kazasında yolcu olarak bulunduğu traktörün devrilmesi sonucu öldüğü, mahkememizce aktüerya uzmanına yaptırılan bilirkişi incelemesiyle davacıların destek tazminatı talep edebilecekleri ve her biri için talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminatının belirlendiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacı … için 27.429,65 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı … için 27.429,65 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.747,44-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 218,42-TL (peşin+ıslah) harçtan mahsubu ile bakiye 3.529,02-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.384,52-TL vekalet ücretinin davaldan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 218,42-TL harç, 500,00-TL bilirkişi ve 165,30-TL posta gideri olmak üzere toplam 883,72-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır