Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/261 E. 2021/537 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/261
KARAR NO : 2021/537
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2002 yılında yapılan yetkili servis sözleşmesi ile müvekkilinin davalının yetkili servisi olarak çalışmaya başladığını, akabinde yetkili servis sözleşmesi ile taraflar arasındaki anlaşma yinelendiğini, Davalının müvekkilinin …@….com adresine mail göndermek suretiyle Eskişehir bölgesinde 3. bir servise ihtiyaç duyulmadığından bahisle sözleşmeyi feshettiğini, Davalı tarafından yapılan bu fesih işlemi hukuka aykırı ve haksız olduğunu, taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin … Tarafından Feshi başlıklı 11.0 bölümünde “sözleşmenin feshi Yetkili Servis’in ikametgahına yazılı olarak bildirilir” şeklinde olduğunu, ancak davalının sözleşmeye aykırı olarak 11/03/2015 tarihinde müvekkilin …@,gmail.com adresine mail göndermek suretiyle Eskişehir bölgesinde 3. bir servise ihtiyaç duyulmadığından bahisle geçersiz bir fesih beyanında bulunduğunu, Müvekkili ile davalı arasında 2002 yılından sözleşmenin feshedildiği 2015 yılına kadar yaklaşık 13 yıl boyunca güvene dayalı bir ilişki oluştuğunu, davalının bir anda haklı nedeni olmaksızın taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini, Davalı tarafından haksız yapılan bu fesih neticesinde, müvekkilinin maddi anlamda zarara uğradığını, aynı zamanda kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kaldığını, davalının geçersiz ve haksız feshi nedeniyle, müvekkilin uğramış olduğu tüm zararı tazmin etmesi gerektiğini beyanla; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000-TL tazminatın dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ve davacı arasında yapılmış olan yetkili servis sözleşmesinin 11.03.2015 tarihinde haklı nedenlerle yenilenmediğini, davacının gönderdiği mail ile servis hizmeti ile ilgili sorunlar yaşadığını ikrar ettiğini, davacının müşteriler ile yaşanan sorunları ve sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmemesi üzerine sözleşmenin sona erdiğini, davacının talep ettiği kar kaybı ve maddi zararının olamayacağını, bu iddiasını ticari defter ve yazılı belgeler ile ispat etmesinin gerektiğini, davacının tüm talep ve iddialarının zamanaşımına uğramış olması ve gerçeklere aykırı olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, Taraflar arasında mevcut yetki servis sözleşmesinin feshedilmesi nedeni ile davacının uğradığı iddia olunan zararın davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Davacı ticari defter ve kayıtlarının Eskişehirde bulunduğu görülmekle Eskişehir ATM ye talimat yazılarak davacının 2002-2015 yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/37 talimat sayılı dosyasında Bağımsız Denetçi Bilirkişi … tarafından sunulan 02/05/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda; Davacı tarafından tutulması gereken ticari defter ve kayıtların eksiksiz ve usule uygun tutulduğu, defterlerin, kayıtlara esas teşkil eden dayanak belgelerin mevcut olduğu, defterlerin işletme defteri olması nedeniyle kapanış tasdikine tabi olmadığı, Davacının ticari defterlerdeki kayıtlara göre 2002 yılından 2010 yılına kadar kar elde ettiği, 2011,2012 ve 2013 yıllarında zarar ettiği, Davacının sözleşmesinin fesih edildiği 2015 yılında bir önceki yıla göre satışlarını arttırdığı, karını 23.122,62-TL den 44.294,82-TL ye çıkardığı, karın bir önceki yıla göre artışı oranın %91 olduğu, Davacının sözleşmesinin fesih edilmesinden dolayı kar kaybının ve ticari zararının olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davacının Eskişehir Ticaret Mahkemesine yapılan bilirkişi incelemesine yönelik itirazlarıda nazara alınarak tarafların 2002 – 2015 ticari defter kayıt ve belgeleri ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Serbest Muhasebeci Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 25/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Taraflarca İmzalı sözleşmenin 11.0 md. ‘sİ “…Sözleşmenin feshi Yetkili Servisin ikametgahına yazılı olarak bildirilir….” koşuluna 11/3/2015 tarihinde uygun bir fesihin yapılmadığı, feshin haksız olduğu, 7/11/2016 tarihinde davalı davacıya noter ihtarnamesi göndererek yetkili servis olmadığını bildirmesiyle birlikte sözleşmenin 7/11/2016 tarihinde feshedildiğinin kabulünün gerektiği, Haksız fesih tarihi olarak kanaat oluşan 11/3/2015 tarihi ile geçerli fesih tarihi olarak kanaat oluşan 7/11/2016 tarihi arasında geçen süre (607 Gün) için hesaplanması gerekli müspet zararın (68.907,06 TL/Yıl x %18 /365 Gün x 607 Gün =) 20.626,81 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun denetlemeye ve hüküm vermeye elverişli olmadığı görülmekle tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları da nazara alınarak dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … , Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … ve Sözleşme ve Borçlar Uzmanı Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 10/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; yapılan değerlendirmeler ile davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi durumu söz konusu olmadığı, Davalı, sözleşmenin normal süresinin (son uzayan döneminin) dolmasından uygun bir süre önce davacıya sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmek suretiyle sözleşmeyi haklı olarak sonlandırdığı, Davacı sözleşmeyi haklı olarak sonlandırdığı için davalıdan herhangi bir tazminat (kar mahrumiyeti zararı) alacağına hak kazanamadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 29.03.2010 tarihli 2 yıl süreli Teknik Servis Sözleşmesi akdedilmiş olup Yetkili Servis Sözleşmesine bağlı 2002 yılında başlayan bir ticari ilişkinin olduğu, sözleşme uyarınca davacının … marka ürünlerin Yetkili Servis olarak yetkilendirildiği Eskişehir ilinde satışı yapılan … marka ürünlerin İlk Cihaz Çalıştırma Devriyeye Alma, Montaj, Bakım & Onarım hizmetlerini verdiği, hizmetlerin yapılması aşamasında yedek parça tedariklerinin davalı tarafından davacıya belirli oranda iskonto düşüldükten sonra fatura düzenlenmesi şeklinde olduğu, garanti kapsamında verilen hizmetlere ait yedek parçalar ve işçilik için davacının davalıya iade faturası düzenlediği, davalı tarafında davalı adına düzenlenen yedek parça faturalarının iade edilenleri dışında kalanların ödemeleri davacı tarafından davalıya ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf söz konusu olmayıp,
Dava konusu uyuşmazlık konusunun “davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan 29.03.2010 tarihli Teknik Servis Sözleşmesinin davalı/… tarafından haklı olarak mı yoksa haksız olarak mı feshedildiği, davacının davalıdan kar mahrumiyeti zararı (tazminat) alacağına hak kazanıp kazanmadığı (TBK.md.112 vd.)” noktalarındadır.
Sözleşmenin 11.0- Sözleşmenin … Tarafından Feshi başlıklı md. sinde “Aşağıdaki hallerden herhangi birisinin olması durumunda … sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir. Sözleşmenin feshi Yetkili Servisin ikametgahına yazılı olarak bildirilir.” İçerikte olduğu,
Sözleşmenin 14.1- Sözleşmenin Geçerliliği ve Sözleşme Ekleri başlıklı md. sinde “işbusözleşme imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer ve 2 (iki) yıl süreyle geçerlidir. Aksi bir işlem yapılmadığı takdirde her süre sonunda bir yıl uzatılmış kabul edilir.” hükmü yer aldığı görülmüştür.
Geçerliliği ve Sözleşme Ekleri başlıklı md. sinde “işbu sözleşme imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer ve 2 (iki) yıl süreyle geçerlidir. Aksi bir işlem yapılmadığı takdirde her süre sonunda bir yıl uzatılmış kabul edilir, içerikte olduğu sözleşmenin 2 yıllık normal süresinin sona ermesinden önce taraflardan biri sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmediği takdirde, sözleşme birer yıllık dönemler için yenilenecek olup sözleşme en son 29.03.2014 – 29.03.2015 tarihleri arasındaki 1 yıllık dönem için yenilenmiştir.
Dolayısıyla da sözleşme, 29.03.2015 tarihinden önce, taraflardan biri tarafından “sözleşmenin yenilenmeyeceği” bildirilmek suretiyle haklı olarak sonlandırılabilecektir.
Davalı tarafından davacıya ait “…@gmail.com” mail adresine 11.03.2015 tarihli e-mail mesajı ile, Eskişehir Bölgesinde 3.servise ihtiyaç bulunmadığı gerekçesiyle sözleşmeyi sonlandırdığını bildirmiştir. Ayrıca 7/11/2016 tarihinde davalı davacıya noter ihtarnamesi göndererek yetkili servis olmadığı hususu bildirmiştir.
Dolayısıyla davalının 11.03.2015 tarihli bu “sonlandırma beyanı” ile, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi, sözleşmenin normal olarak sona erme tarihi olan 29.03.2015 tarihinde geçerli olmak üzere davalı tarafından haklı olarak sona erdirilmiştir.
Her ne kadar sözleşmenin 11.0 nolu maddesi hükmünde “sözleşmenin feshi yetkili servisin (davacının) ikametgahına yazılı bildirilir” hükmü bulunmaktaysa da, sözü edilen şeklin “fesih bildirimin geçerlilik şartı” olduğu somut olayda davalının 11.03.2015 tarihinde mail ile yapılan sonlandırma bildiriminin olağan dışı bir fesih bildirimi niteliğinde olmayıp davalının sözleşmenin 14.1 maddesi uyarınca sözleşme süresinin 1 yıl süreli olarak daha yenilenmemesi yönündeki irade beyanı olduğu, kaldı ki davacı tarafın da bu mail ile sözleşmeyi davalı tarafın 3. Bir yetkili servise ihtiyaç duyulmaması gerekçesi ile normal süresi bitimi ile sonlandırma iradesinin ulaştığı hususu kabulündedir.
Anılan durum karşısında davalının sözleşmeyi sözleşmenin 11.0 . Maddesine dayalı haksız olarak feshetmesi durumu söz konusu olmayıp Davalı tarafından sözleşmenin normal süresi olan 29.03.2015 tarihli son uzayan döneminin dolmasından uygun bir süre önce 11.03.2015 tarihinde davacıya sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmek suretiyle sözleşmeyi haklı olarak sonlandırdığı kanaatine varılmış, davacı tarafından sözleşme süresi yenilenmeyerek haklı olarak sonlandırdığı için davalıdan kar mahrumiyeti zararı alacağına hak kazanamadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına ibraz edilen 1. Bilirkişi kurul raporunda feshin sözleşmenin 14. Maddesinde yer alan davacı ikametgahına yazılı fesih bildirimi yapılmaması gerekçesi ile haksız fesih yapıldığı bu nedenle haksız fesih tarihi ile olması gereken fesih bildirimi arasında hesaplanan tazminat beyanına mahkememize yapılan feshin sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca sözleşme süresinin uzatılmaması yönündeki olağan sonlandırma beyanı olarak kabul edilmiş olması nedeni ile ve bu hukuki tasnifin de hakime ait olması nedeni ile raporlar arasında çelişki bulunduğu kanaatine varılmamış ve çelişkinin giderilmesi cihetine gidilemiştir.
Kaldı ki, bir an için davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği farz edilse bile, davacının, davalının sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği 11.03.2015 tarihinden sonraki dönemde de örneğin davalı delileri arasında ibraz edilen 24.09.2016 tarihinde Davacı Rakip Teknik firmasının … Teknik Servis İş Emri Formu Sıra No: … , Tarih:24.09.2016 ile “… Hotel kazanların genel kontrolleri ve bakımları yapıldı. Kazanın gaz valf bloğu arızalıdır. değişmesi gerekmektedir.”,
Davacı Rakip Teknik firmasının … Teknik Servis İş Emri Formu Sıra No: … , Tarih:15.06.2016 ile “Cihazın kontrolü ve bakımı yapıldı. Genleşme tankının havası tamamlandı. Cihaz çalışır teslim edildi.” İfadelerinin bulunduğu buradan davacı Rakip Teknik firmasının … Teknik servis formu ile 15.06.2016 ve 24.09.2016 tarihlerinde yani uzun bir süre boyunca sanki yetkili servisliği devam etmekteymiş gibi yetkili servis hizmeti vermeye devam ettiği bu nedenle davacının kar mahrumiyeti zararı talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 85,39-TL den 59,30-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 26,09-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu 45-TL. tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır