Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/239 E. 2022/336 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/239 Esas
KARAR NO : 2022/336

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2015
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalılardan …’ın 19/08/2011 tarihinde, sevk ve idaresinde bulunan, davalı …Ltd. Şti adına kayıtlı …plakalı araç ile müvekkilleri Nimet ve …’a çarparak, her ikisinin de yaralanmalarına sebep olduğunu, çarpma sonucu …’ın kalça kemiğinin kırıldığını, kaza sırasında 4 aylık olan …’ın uğradığı şiddetli kafa travmasının ilk belirtilerinin gördüğü yoğun tedavi sonrası kısmen giderildiğini, ancak bu travmanın ileri dönemlerde neye sebep olacağının belli olmadığını, diğer davalı Osman’ın ise, eşi ve çocuğunun tedavi masraflarını karşılaması sebebi ile gelir kaybına uğradığını, dava konusu kaza sebebi ile Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesi’nde …Esas sayılı davanın görüldüğünü, dosyanın 19/09/2014 tarihinde karara çıktığını ve kesinleştiğini, ceza dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi ve Adli Tıp Kurumu’nun raporunda davalı … ile diğer davalılar … ve küçük …’nın kusurlu bulunduğunu beyanla müvekkilleri Nimet ve … için 10.000,00’er TL’den toplam 20.000,00 TL manevi tazminat, kaza sebebi ile yaralanan Nimet ve Sinem için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 21.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirket unvanının “… Beton” değil, … Ltd. Şti. Olduğunu, müvekkil şirket kayıtlarında yapılan incelemede … plakalı bir aracın hiçbir zaman müvekkil adına kayıtlı olmadığını, davalılardan …’ın da hiçbir dönem müvekkil şirket çalışanı olmadığını, bu hususun trafik kayıtları ve SGK kayıtlarının celp edilerek incelendiğinde ortaya çıkacağını, davada işleten sıfatı pasif husumet ehliyeti bulunmayan müvekkil şirket yönünden davanın husumetten reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının tazminat taleplerinin de haksız ve mesnetsiz olması sebebi ile reddi gerektiğini, tedavi giderlerinin karşılanması SGK’nun sorumluluğunda olup bu giderlerin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacı tarafın kaza sebebi ile yaralanan tarafların hiçbir hayati tehlikesi ve kalıcı hastalığı bulunmamasına karşın talep etmiş olduğu manevi tazminatın da fahiş olması sebebi ile kabulü mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın tümden reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Ünvan:.. Sigorta A.Ş.) vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirket aleyhine açılan dava üzerine şirket ve TRAMER kayıtlarında yapılan incelemede dava konusu kazanın meydana geldiği 19.08.2011 tarihi itibariyle müvekkil şirket tarafından… plakalı araca ilişkin düzenlenmiş bir poliçe bulunmadığını, bu bakımdan söz konusu kaza tarihi itibariyle müvekkil şirket ile davalı işleten arasında kazaya karışan … plakalı araçla ilgili olarak geçerli bir sigorta poliçesi bulunmadığından müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, …ve…’nın cevap dilekçesi özetle; Davalı … olay günü 2 yaşındaki yeğeni… ile fırından ekmek alışverişinde iken Yaren’in yola çıktığını görünce hemen ona doğru yönelip gelen araçlar çarpmasın diye yoldan almak isterken gelen bir aracın ikisine de çarpması sonucu kendisinin 2 gün müşahede de kaldığı, yeğenin ise 5 gün yoğun bakımda kalarak ağır yaralandığını, kaza sırasında kendisinin de hamile olduğunu, hem kendisinin hem doğacak çocuğunun yaşamsal riske atarak Yaren’i kurtarmaya çalışmasının bir kusur ve hata olarak değil insanî ve vicdani duyarlılık olarak bir can kurtarma hamlesi olarak kabul edilmesini talep ettiğini, bu durumda kasti bir davranışının olmadığını, 2 yaşındaki bir çocuğun bilincinin ve diğer davranışlarının çocukluk kapsamında olduğundan aniden oluşan ve istenmeyen durumlara sebebiyet verebilmesinin bir kusur olmadığını, davacıların araç kullanımında hız sınırlarına ne kadar uyup uymadığının araştırılmasını ve kendileri ile Yaren’in bu çarpmada herhangi bir kusuru olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, olayın zaman aşımı dikkate alındığında da seneler geçmesine rağmen dava açılmasını davacıların haksız kazanç elde etmek istemesi olduğunu, ayrıca kazadan dolayı hem ekonomik hemde psikolojik yönden mağdur olduklarını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; … plakalı aracun müvekkil şirket nezdinde Kasko Sigorta Poliçesi ile 29/04/2011-2012 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin müvekkil şirket nezdinde düzenlenen poliçe teminatı kapsamında olmadığını ve ayrıca davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklanmış olup, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğinden davacının talep etmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkil şirket hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacıların kanunun kendilerine tanığı hakkı saikiyle hilafı hakikat beyanlarla haksız kazanç elde etme ve davalıları da mağdur etme gayreti içerisinde olduklarını, davacıların maddi zarar taleplerini ispat etmek zorunda olduğunu, hiç bir somut delile ve belgeye dayanmayan gerçek dışı somut beyanlarla yani bu gerekçelerle maddi tazminat talebinde bulunulmasının hakkaniyete ve hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin kazada tali kusurlu olduğunun sabit olduğundan tazminatlardan sorumlu olmadığını, kaza tarihinde müvekkilinin aracının hem Zorunlu Trafik Sigortası hem de Kasko Sigortasının mevcut olduğunu, kabul etmemekle birlikte şayet maddi ve manevi tazminat hüküm altına alınacaksa bunların teminatları ile sınırlı olmak üzere sigorta poliçeleri kapsamında sigorta şirketlerinin sorumluluğunda olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …Türk Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkil sigorta şirketi araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkil sigorta şirketinin araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranmış olduğu ve bunun yanı sıra gerekli uyarıları da davacı yayaya karşı yapmış olduğu halde davalı yayalar … ve …’nın asli ve tam kusuru nedeniyle kazanın meydana geldiğini, yaya …’nın kaza tarihindeki yaşı göz önüne alındığında ebeveynleri… ve …’nın denetim ve gözetim yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı Kanun gereği hem de Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, müvekkil şirketin sağlık gideri teminatı bulunmadığını, bakıcı gideri ödemesi yapılması talebinde bulunmuşsa da 6111 sayılı Kanunla değişen mevzuat gereği, tedavi giderine ilişkin primler SGK’ya aktarıldığından sigorta şirketi nezdinde artık tedavi gideri kalemi şeklinde bir teminat kalmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların yaralanarak malûl kalması sebebiyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 19/08/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacılardan… ve …’ın yaralanması nedeniyle, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/09/2015 tarih ve … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararıyla dosyanın 13/03/2017 tarihinde mahkememizin … sayılı esasına kaydedildiği anlaşıldı.
Taraflarca delil olarak; Gaziosmanpaşa …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, başvuru evrakları, hastane evrakları, kusur raporu, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Mahkememizce tanık …ve …’nın dinlenmesine karar verilmiş olup, tanık …’nin alınan beyanında; ”Davacılar ve davalı gerçek kişilerden… hariç komşum oluyor, davacılar altlı üstlü oturuyorduk, … soyadlılar karşı komşumdu, ben kazayı görmedim, kazayı duydum, Nimet ve Sinem kazada yaralandı, Zuhal ve adını bilmediğim bir çocukta yaralandı, … hastaneden çıkınca ben ona bakmaya başladım o zaman 4 aylık bebekti, para karşılığı baktım, belli bir miktarı yoktu, mahkemeyi kazanırsa bana para verecekti, arada öyle para konuştuk ama miktarı konuşmadık, Sinem’e üç ay baktım, bu dönemde Nimet yatıyordu, Nimet’i tuvalete bile iki kişi zor götürüyorduk, üç aydan sonra Nimet deyneklerle gezmeye başladı, üç aydan sonra düzenli gitmedim ama yanına yardımcı olmaya gidiyordum, Sinem’in kafa tasında çatlaklık vardı, bu olaydan sonra manen yıprandılar, eşi doktora götürmek için doktor getirmek için izin alıyordu, Nimet’in iğnesi vardı, kaza psikolojik olarak onları etkilemişti, …hala kazanın etkisinde” ve tanık…’nın alınan beyanında; ”Ben kazayı görmedim, olay yerini bilmiyorum aynı mahallede oturuyorum, hemen kazadan sonra değil daha sonra hastaneye gitmek istediklerinde …ile…’ı hastaneye götürdüm, iki sefer hastaneye götürdüm, ben her hangi birşey talep etmedim hastaneye götürdüm getirdim, kazadan sonra psikolojileri bozuldu mu orasını bilmiyorum, gözümde görüp kulağımla şahit olduğum birşey olmadı, bir kerede sağlık ocağına götürdüm, başka bir diyeceğim yoktur” olarak beyan etmişlerdir.
Davalı…Limited Şirketi hakkındaki davadan feragat edilmiş, davalı da yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmemiştir.
Davacı …’ın tedavi gördüğü hastanedeki kayıtları getirtilmiş ve malûliyet oranı tespiti yönünden Adlî Tıp Kurumu 2. Adlî Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan 10/06/2020 tarih ve… sayılı heyet raporunda; ”Davacı …’ın 19.08.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Davacı …’ın tedavi gördüğü hastanedeki kayıtları getirtilmiş ve malûliyet oranı tespiti yönünden Adlî Tıp Kurumu 2. Adlî Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan 10/06/2020 tarih ve …sayılı heyet raporunda; ”Davacı …’ın 19.08.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası ve ilgili kayıtlar incelenerek kusur ve aktüerya hesabı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, İstanbul Yeni Yüzyıl Ünv.Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi bilirkişi Doç.Dr. … ve Adli Trafik Uzmanı / Emekli Emniyet Müdürü bilirkişi … tarafından hazırlanan 15/11/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Önceden teknik olarak belirlenmiş kurallara karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen 2009 doğumlu (kaza tarihinde 2 yaşlarında) dava dışı mağdur yaya …’nın davranış faktörlerinin kazada %40 oranında etken olduğu, yine önceden teknik olarak belirlenmiş kurallara karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı yaya …’nın %30 oranında tali kusurlu olduğu, yine önceden teknik olarak belirlenmiş kurallara karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen bu kurallardan bazılarını yayalara çarpmayı önlemek isterken ihlal eden… plakalı kamyonet sürücüsü davalı…’ın %30 oranında tali kusurlu olduğu, 25/09/2009 doğumlu ve kaza tarihinde yaklaşık 2 yaşında olan mağdur …’nın kusur ehliyeti yönünden dikkatli bir yayanın göstermesi gereken özeni göstermeyecek yaşta ve durumda olduğu, trafik kurallarını içselleştirmek ve her durumda uygulamak bakımından gerekli akli ve manevi olgunluğa ve irade gücüne sahip bulunmadığı değerlendirildiğinden anne ve babası olan davalılar… ve …’nın denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmemiş olmaları sebebiyle adı geçenin davranışlarından sorumlu oldukları, kaza tarihinde …plakalı aracın KZMS sigortası olan davalı … Sigorta AŞ.nin ise kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı…’nın kusuru bulunmadığından sorumluluğunun bulunmadığı, kaza tarihinde … plakalı aracın maliki olan davalı…Ltd.Şti.nin ise kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı …’nın kusuru bulunmadığından sorumluluğunun bulunmadığı, herhangi bir kural ihlali bilgisi bulunmayan kazada etkileri olmadığı ve alabilecekleri bir tedbir bulunmadığı düşünülen davacıya yaya … ve kucağındaki 5 aylık bebek…’ın tamamen kusursuz oldukları, yine herhangi bir kural ihlali bilgisi bulunmayan kendi yönünde ve şeridinde seyretmekte iken karşı yönden orta refüjü aşarak gelen aracın çarpmasına uğrayan, kazada etkisi olmadığı ve alabileceği bir tedbir bulunmadığı düşünülen …plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’nın tamamen kusursuz olduğu, …plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ya kusur atfedilmediğinden davalı …Sigorta AŞ.nin sorumluluğunun bulunmadığı, davalılar …, …, …ve …’nın kaza tarihinden 19/08/2011 itibaren sorumlu oldukları, tazminat hesabının müteselsil sorumluluk gereğince kusur oranları dikkate alınmaksızın yapıldığı, mahkemece davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebi olduğunun kabulü halinde …’ın geçici iş göremezlik zararının 1.797,63 TL olduğu, ATK Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 10/06/2020 tarihli raporunda davacının bakıma muhtaçlığı ile ilgili bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının bakıcı gideri talep hakkının olduğunun kabulü halinde bakıcı giderlerinin 2.511,00 TL olduğu, davacılardan babanın zarar talep edebilmesi için hem hukuka aykırılık bağının varlığını hem de nedensellik bağını ispat etmesi gerektiği, bilgi ve belgelerden zararın varlığına yönelik olarak hesaplamaya elverişli bilgi belge bulunmadığı, tedavi giderlerine ilişkin davacı … tarafından araç kiralama vb.ücreti ödenmediği tanık beyanı doğrultusunda araca yakıt alındığı, yakıt bedelinin hastaneler ve yolda geçirilen zamanda yapılmak zorunda kalınan yemek, su gibi temel ihtiyaçlar ile bez, hijyenik pet vs.gibi zorunlu sair masrafların tespiti için hesaplamaya elverişli bilgi ve belge bulunmadığından ve uzmanlık alanı itibariyle tıbbi giderlerin hesaplanması mümkün olmadığından tedavi giderleri ve ulaşım ücretine ilişkin zararın TBK.nun madde 50/2 gereğince mahkemenin takdirinde olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Davacılar vekilinin; 15/02/2022 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak müvekkil davacılar için maddi tazminat bedelini 5.000,00 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş olup, ıslah harcını süresi içerisinde yatırdığı ve ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldı.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, ATK raporları ve bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; 19/08/2011 tarihinde davalı sürücü …’ın idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu davacı yaya… ve kızı …’ın yaralandığı, kazanın küçük …’nın aniden yola girmesi ve ardından davalı …’nın da yola kontrolsüz çıkması sebebiyle olduğu, davalı …’ın da dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden kusurlu olduğu, tehlike oluşturan ilk kusurlu davranışta bulunanın küçük… olduğu, bu suretle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu küçük …’nın yüzde 40 (… kaza tarihinde 2 yaşında olduğundan anne ve babası olan …ve … sorumludur), davalı …’nın yüzde 30 ve davalı …’ın yüzde 30 kusurlu bulundukları, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin…plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olmadığından sorumluluğu bulunmadığından hakkındaki davanın reddine, davalı… Sanayi Ticaret Limited
Şirketi’nin … plakalı aracın işleteni olmadığından sorumluluğu bulunmadığı ve hakkındaki davadan feragat edildiğinden hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davacı …’ın sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından davacı… için 1.797,63-TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, talep hakkının olduğunun kabulü halinde bakıcı giderinin 2.511,00-TL olduğu, tedavi giderlerinin bilgi ve belge bulunmadığından Türk Borçlar Kanunu md 50/2 gereğince mahkemenin takdirinde olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davalılar …, …,… ve …’nın kusurlu davranışları sonucu davacılar … ve …’ın yaralandıkları, davacı… için 1.797,63-TL geçici iş göremezlik tazminatı oluştuğu, tanık anlatımları kapsamında davacılar … ve … için 2.511,00-TL bakıcı gideri tespit olunduğu ve TBK 50/2 maddesi uyarınca olayların olağan akışı ve zarar görenin aldığı önlemler göz önünde bulundurularak mahkememizce 1.000,00-TL tedavi gideri takdir olunduğu, manevi tazminat yönünden kaza sonucu davacılar … ve …’ın bedensel bütünlüğünün zedelendiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 56 ncı maddesinin “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlediği, işbu kazada davalılar …, …, … ve …nın toplam olarak yüzde yüz oranında kusurlu bulundukları, tarafların kusur oranı, sosyal ve ekonomik durumları ile davacı …’ın yaşı göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminat talebinin 10.000,00-TL olarak, yine tarafların kusur oranı, sosyal ve ekonomik durumları ile davacı …’ın (küçük …’ın babası olması sebebiyle) yaşı göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminat talebinin 5.000,00-TL olarak kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için;
1.797,63-TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, …, …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … ve … için;
2.511,00-TL bakıcı giderinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’a verilmesine,
1.000,00-TL tedavi giderinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’a verilmesine,

Davacı … için;
10.000,00-TL manevi tazminatının dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Nimet Aydın’a verilmesine,

Davacı … için;
5.000,00-TL manevi tazminatının dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Osman Aydın’a verilmesine,
Davalı … Ticaret Limited Şirketi yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Davalı…Sigorta Anonim Şirketi yönünden davanın REDDİNE,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.387,28-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 358,63-TL peşin harç ve 68,31-TL ıslah harcı toplamı 426,94-TL harçtan mahsubu ile bakiye 960,34-TL harcın davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 358,63-TL harç ve 68,31-TL ıslah harcı toplamı 426,94-TL’nin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı…Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,

6-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …’a verilmesine,

8-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 1.472,20-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.999,90-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 2.407,24-TL’sinin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 19,76-TL’sinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine, bakiyesinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
10-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/04/2022

Katip
☪e~imzalıdır.☪

Hakim
☪e~imzalıdır.☪