Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/188 E. 2019/927 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/188 Esas
KARAR NO : 2019/927
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalıya yapılan mal satımları sonucu cari alacak bedelleri toplamı olan 14.947,00-TL’nin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalıl şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafça müvekkiline gönderilen 06/07/2014 tarihli örnek daire teklif sözleşmesinin teklif şartları bölümünde açıkça ”Ödeme şekli siparişte 120 günlük çek ile Eğer … / … projesinin (90 dairenin) tamamının siparişi onaylanırsa bu ödeme projesinin toplam bakiyesinden düşülecektir” ibraesinin yer aldığını, … firmasının projeyi onayladığını ve davacı şirkete iade faturası kesildiğini, teklife istinaden hazırlanan iade faturası hazırlanarak sistem üzerinden davacı tarafa gönderildiğini, iade faturasının müvekkil şirketin cari hesabından düşüldüğünde davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığının anlaşılacağını, mahkemece ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında bu durumun ortaya çıkacağını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyetli davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, cari hesap föyü, fatura, teklif sözleşmesi, ticari defterler, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/11/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 31/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 03/02/2017 tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 04/09/2018 tarihli rapor ve 01/04/2019 tarihli ek raporu özetle; ”Davacı şirketin 18/11/2016 tarihli icra takibine konu alacak bakiyesi 14.947,00-TL nin defter kayıtlarında olduğu görüldüğü, davacı şirketin 2016 yıl sonu bakiyesinde davalı şirketten 14.947,00-TL olduğu, davalı taraf ticari defterlerine göre davalının davacıya 5.245,38-TL borçlu gözüktüğü, aradaki farkın … seri numaralı 9.701,70-TL tutarlı fiyat farkı faturasından kaynaklandığı, davalı şirketin 16/05/2016 tarihli mutabakat mektubunda 14.947,00-TL tutarlı bakiyeyi onayladığının görüldüğü, dava dosyasında davalının beyan ettiği gibi iade faturası yada herhangi bir ödeme belgesine rastlanmadığı, davalı şirket tarafından inceleme günü herhangi bir ticari defter vebelge ibraz etmediğinden inceleme yapılmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa mal satışı sebebiyle cari hesap alacağının olduğu, davalı tarafın borcunu ödemediği, ödenmeyen borçlar için davacı tarafça cari hesap alacağına dayalı icra takibi yapıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan 14.947,00-TL alacaklı gözüktüğü, davalı taraf ticari defterlerine göre davalının davacıya 5.245,38-TL borçlu gözüktüğü, aradaki farkın … seri numaralı 9.701,70-TL tutarlı fiyat farkı faturasından kaynaklandığı, taraflar arasında 30 Nisan 2016 tarihinde 14.947,04-TL alacak/borç bulunduğu konusunda mutabakat formu imzalandığı, davalı tarafça fiyat farkı faturası düzenlenmesi için sözleşmesel, hukuki ve mali bir sebep bulunmadığından kabul edilemeyeceği, alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı tarafın 14.947,00-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, tarafların tacir olmaları sebebiyle takip tarihinden itibaren ticari faiz istenebileceği, davalı tarafın ödeme yapmadığı halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiği anlaşıldığından asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 14.947,07 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.021,03-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 255,26-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 765,77-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 255,26-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 115,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 915,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır