Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/167 E. 2019/890 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/167 Esas
KARAR NO : 2019/890
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, 2015 – 2016 yıllarında davalıya yapılan mal satımları sonucu düzenlenen fatura bedellerinden 19.505,71-TL’lik kısmın ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalıl şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 26/02/2019 tarihli celse beyanında; müvekkil şirketin herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği görüldü.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının faturalardan kaynaklanan alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, faturalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/12/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 23/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 28/12/2016 tarihinde yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 05/07/2018 tarihli raporu özetle; ”Faturalaraın davacı tarafından davalıya düzenlendiği, davacının 2016 yılı dönem sonu kayıtlarında icra dosyasına konu 19.505,71 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalının 2016 yılı dönem sonu kayıtlarında davacıya 9.493,85 TL borçlu olduğu, davalı tarafından davacıya ödenen tutar ile kesilen fiyat farkı faturalarının kendi muhasebe kayıtlarında dahi yer almadığı ve Vergi Usul Kanunu’ndaki Kayıt Nizam hükümlerine uygun kayıt yapmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa gıda maddesi satışı sebebiyle faturalar düzenlediği, davalı tarafın faturaları ödemediği, ödenmeyen faturalar için davacı tarafça cari hesap ve fatura alacağına dayalı icra takibi yapıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan 19.505,71-TL alacaklı gözüktüğü, davalı taraf ticari defterlerine göre davalının davacıya 9.493,85-TL borçlu gözüktüğü, davalı taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, … Vergi Dairesi’nden getirtilen kayıtlar ve bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı tarafın 19.505,71-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, tarafların tacir olmaları sebebiyle takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği, davalı tarafın ödeme yapmadığı halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiği anlaşıldığından asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 19.505,71 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.332,44-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 235,58-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.096,86-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 235,58-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 132,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 732,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır