Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/162 E. 2018/1096 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/162
KARAR NO: 2018/1096

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/01/2010 tarihinde dava dışı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı minibüste yolcu olarak bulunan müvekkilinin sürücünün aniden fren yapması sonucunda düşerek yaralandığını, kaza tarihinde … plakalı aracın ZTMM sigortasınun bulunmadığını, bu nedenle davayı …na yönelttiklerini, müvekkilinin kaza tarihinde 34 yaşında olduğunu ve kaza tarihinden sonra sağlık sebebi ile tedavi görmek zorunda kaldığını, tedavi süresince müvekkilinin birçok maddi masraf yaptığını, ancak bu masrafların hiçbir şekilde tarafına ödenmediğini, kaza sebebi ile maddi anlamda zor durumda kalan müvekkilinin hastane masrafları, hastaneye ulaşım masraflarını karşılayamaz duruma geldiğini, manevi açıdan yıpranarak kazanın etkisi ile tedirginlik başladığını ve psikolojik olarak olayın yansımalarını unutamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talebi ile … Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu minibüsün nereden nereye seyahat ettiğinin belli olmadığını, bu hususun açıklanmasının gerektiğini, dava konusu taşımanın ZTMMS yaptırma zorunluluğu kapsamında olup olmadığının tespit bakımından aracın nereden nereye ne kapsamda bir seyahatte olduğunun bilinmesinin gerektiğini, dava konusu taşımanın 4925 sayılı karayolları taşıma kanununun 17. Maddesinde belirtilen kapsamda bir taşıma olmadığını, bu itibarla dava konusu taşıma faaliyetinin ilgili mevzuatı gereği kanuni taşıma sigortası yaptırma zorunluluğuna bağlanan bir faaliyet niteliğini taşımadığını, bu nedenle de müvekkilinin bu olaydan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili kurumun zorunlu taşımacılık mali mesuliyet sigortası teminat limitleri şartları ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kanununa göre belirlenmesinin gerektiğini, geçici iş görmezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesinin gerektiğini, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre dolaylı zararların teminat kapsamı dışında olduğunu, tedavi giderleri, hastane masrafları, 6111 sayılı yasa kapsamında SGK’nın sorumluluğuna devredildiğini, bu nedenlerle davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava , içinde yolcu olarak bulunulan minibüsün ani fren yapması nedeniyle yaralanan davacının açtığı maddi tazminat istemine yöneliktir.
Dosya … Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/11/2016 tarih … e. … karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememizin iş bu esasına kaydodulmuştur.
Yaralanmaya neden olan minibüsün Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmadığından davalı …’na husumet yöneltilmiştir.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, “tarfik kazası nedeniyle bedeni zarara uğrayan davacının, bu zararlarının davalı şigorta şirketi ve …ndan isteyip istemeyeceği, miktarının ne olduğu, kazanın oluşumda kayaza karışanların kusur oranları ve davacının talep edebileceği tazminat miktarı”nın hesaplanması bakımından dosya
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/I. maddesinde, bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … Sigorta, … Birliği nezdinde …nın oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı maddenin II-a bendinde ise, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için … na başvurulabileceği belirtilmiştir.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, “tarfik kazası nedeniyle bedeni zarara uğrayan davacının, bu zararlarının davalı şigorta şirketi ve …ndan isteyip istemeyeceği, miktarının ne olduğu, kazanın oluşumda kayaza karışanların kusur oranları”nın hesaplanması bakımından dosya … Prof. Dr. …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 18/11/2016 tarihli raporda; “Dava konusu olayda dava dışı yaya …, karşıdan karşıya geçmeden önce yoldaki araç trafiğini gözlemesi, karşıdan karşıya emniyetli şekilde geçilebilecek anı kollaması, yoğun trafikte kendisini araçlardan sakınması gerekirken bu kurallara uymadığı, yaya geçidi ve trafik lambası olmayan yerde yolda yaklaşan ve yüksek hızı nedeniyle emniyetli şekilde duramayacak kadar yakın olan davalı aracının geçişini beklemesi gerekirken bu aracın geçişini beklemeden tehlikeli ve dikkatsiz şekilde karşıdan karşıya geçmeye çalıştığından ve bu aracın darbesine maruz kaldığından dava konusu olayda % 75 oranında asli derecede kusurlu olduğu, Dava dışı sürücü …’ün ise, yönetimindeki … plakalı BUCA-OTOGAR hattında çalışan hatlı dolmuş minibüsü ile seyri sırasında yola gereken dikkati vermediği, meskun mahalde aşırı hızlı tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığı, ani fren yapmasına rağmen yayaya çarptığı ve aracındaki davacı yolcunun yaralanmasına neden olduğu, Bu nedenle davacının yaralandığı dava konusu olayda dava dışı sürücü …’ün % 25 oranında tali derecede kusurlu olduğu, Davacı yolcu ise, … plakalı hatlı dolmuş tipi minibüste oturur vaziyette yolculuk yaptığı sırada aracın ani fren yapması sonucu dengesini kaybederek yere düştüğünden ve kazayı ve yaralanmasını önlemek bakımından alabileceği bir tedbir bulunmadığından olayda kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı,” kanaati bildirilmiştir.
… Hastanesi Adli Sağlık Kurulu 05/01/2018 tarihli raporu ile davacının olay tarihindeki yaşına göre %22,2 ve bugünkü yaşına göre de %24,2 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 (dört) ay olarak kabul edilmesinin uygun olacağı kanaati bildirilmiştir.
Kusur ve maluliyet oranının belirlenmesine müteakip Mahkememizce dosya Aktüer Bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, Bilirkişi tarafından sunulan 04/07/2018 tarihli raporda; davacının hesaplanan sürekli iş görmezlik zararının 35.844,22-TL, geçici iş görmezlik zararının ise 581,41-TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 19/07/2018 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçelerinde talep ettikleri 1.500-TL sürekli iş görmezlik tazminat tutarını 34.344,22-TL arttırmak suretiyle 35.844,22-TL sürekli iş görmezlik, 1.500-TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 36.425,63-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazalının kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Kazanın meydana gelmesinde davacı …’nın herhangi bir kusuru olmadığı kesindir. 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Güçü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenmiş 05/01/2018 tarihli rapora göre, davacının maluliyet oranı %24,2 olarak belirlenmiştir. Uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre, davacının 15/01/2010 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu …’nın %24,2 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 581,41-TL, sürekli iş görmezlik zararının ise 35.844,22-TL olmak üzere toplam maddi zararının 36425,63TL olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; kazaya karışan … plakalı otomobilin sürücüsü dava dışı …’ün dava konusu kazada %25, dava dışı yaya … %75 kusurlu oldukları ve davacı yolcu …’nın kusursuz olduğu, … Fonu Yönetmeliği’nin 9-1/a maddesinde (Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanan tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar) … kapsamı içinde yer aldığı, davalı … Fonu teminatı, kişi başı sakatlanma için asgari sigorta teminat limiti (250.000.TL) ile sınırlı olmak üzere, … nın sorumlu olacağı maddi tazminat tutarının 36.425,63-TL olduğu, Dosya kapsamında davacı tarafça davalı sigorta şirketine dava öncesi herhangi bir müracaat bulunmadığından faiz başlangıcının dava tarihinden itibaren olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 35.844,22-TL sürekli iş görmezlik tazminatı ile 581,41-TL geçici iş görmezlik tazminatının dava tarihi olan 15/09/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.488,23-TL Harçtan peşin alınan 169,25-TL. harcın mahsubu ile bakiye 2.318,98-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.356,82-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 918,59-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 194,45-TL ilk gider, 278,30-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 900-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.372,75-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.343,77-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır