Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1132 E. 2018/1389 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1132
KARAR NO : 2018/1389
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilin müşterilerinden biri olup kendisiyle cari hesap şeklinde çalıştığını, Müvekkilinin aradaki ticari ve hukuki ilişkinin gereklerini yerine getirdiğini, davalının siparişleri doğrultusunda ürün teslim ettiğini ve davalından alacaklı hale geldiğini, Ancak davalı bir kısım ödemeleri yerine getirmeyip Müvekkilinin birçok kez sözlü olarak uyarısına rağmen davalı bu talepleri yerine getirmemesi üzerine davalı hakkında . İcra Müdürlüğünün … e. nolu dosyası ile icra takibini başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkiline gönderilen ödeme emrine karşı yapılan itirazda da belirttikleri üzere müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, İşbu davaya konu icra takibinde, davacı tarafından talep edilen meblağ müvekkilin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, Kaldı ki müvekkili şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemeler hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiğini, Bilirkişi incelemesi yapıldığında bu hususların ortaya çıkacağını, davacının talep etmiş olduğu meblağın, haksız ve hukuka aykırı hesaplamalar neticesinde bulunduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden firmanın, talep edilen miktarda bir alacağı bulunmadığından davanın reddine, reddedilen miktar üzerinden kötü niyetli takip yapıp dava açan davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23.957,13-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 14/11/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 20/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/11/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2016 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 14.11.2016 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 23.957,13 TL alacaklı göründüğü, Davalı yan incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı defterleri üzerinde davacı alacağının varlığı yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapma imkanının bulunmadığı, Davacı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu, takip alacağına dayanak niteliğindeki faturalarda yer verilen irsaliyeler dava dosyasına sunulu olmadığından, fatura muhteviyatı ürünlerin muhatabına teslim edilip edilmediği hususunun bu aşamada tespit edilemediği, Söz konusu irsaliyelerin sunulması halinde davacı yanın davaya konu alacağına dayanak olarak gösterdiği fatura muhteviyatı ürünlerin davalı muhataba teslim edilip edilmediğinin değerlendirilebileceği, kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı şirket ticari defterlerinde, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 120 numaralı “alıcılar” hesabında takip edildiği, anılan hesabın 14.11.2016 takip tarihi itibarıyla bakiyesine göre davacının davalı dan 23.957,13 TL alacaklı olduğu, Davalı incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediği
davacı tarafından davalı şirket unvanına düzenlenmiş cari hesap bakiyesini oluşturan 13.04.2016-11.10.2016 tarihleri arasındaki muhasebe hareketlerini gösteren muavin hesap ekstresinde, 12 adet temel fatura statülü, satış e- faturalarının yer aldığı, faturaların üzerinde irsaliye numaralarının yer aldığı (13.04.2016 tarih … nolu irs. – 15.04.2016 tarih … nolu- 03.05.2016 tarih … nolu irsaliye-03.05.2016 tarih … nolu irs.16.05.2016 tarih … nolu irsaliye-26.05.2016 tarih … nolu irsaliye-09.06.2016 tarih … nolu irsaliye- 23.06.2016 tarih … nolu irsaliye-25.07.2016 tarih … nolu irsaliye, 22.09.2016 tarih … nolu irsaliye-04.10.2016 tarih … nolu irsaliye-11.10.2016 tarih … nolu irsaliye) mahkememizin 02.10.2018 tarihli ara kararı üzerine davacı vekili tarafından irsaliyeleri ve taraflar arasındaki 31.01.2018 tarihli 23.957,13 Tl üzerinden mutabakatı ibraz ettiği ,bu itibarla davacının davaya konu alacağına dayanak olarak gösterdiği fatura muhteviyatı ürünlerin davalı muhataba teslim ettiği ve davacının kendi ticari defter kayıtları ve taraflar arasındaki 31.12.2018 tarihli mutabakat uyarınca 14.11.2016 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 23.957,13 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. nolu takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 4.791,42-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.636,51-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 289,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.347,17-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.874,86-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 320,74-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 112-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.182,74-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır