Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1128 E. 2019/259 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1128
KARAR NO : 2019/259
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müşterilerine muhasebe ve defter tutma faaliyetleri başta olmak üzere beyannamelerinin elektronik ortamda vergi dairesine gönderilmesi karşılığında tahakkuk fişlerinin elektronik ortama alınması vb. mali müşavirlik hizmetleri verdiğini, Müvekkili ve Davalı Şirket arasında Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesine istinaden Davalı Şirket’in vergi beyannamelerinin imzalanması ve yine Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesi gereği imzalanan beyannamelerin ilgili vergi dairesine elektronik ortamda (e-beyanname) gönderilmesi ve karşılığında tahakkuk fişlerinin elektronik ortama alınması ile ilgili hizmet sözleşmesi yapıldığını, Bu kapsamda müvekkili tarafından söz konusu hizmetler ilgili Kanun ve ilgili diğer kanunlara ve mevzuata uygun olarak eksiksiz şekilde gerçekleştirildiğini, Müvekkili tarafından fiilen yürütülmüş hizmetler karşılığında ve kapsamında düzenlenen faturaların müvekkilinin bütün iyiniyetli girişimlerine rağmen Davalı Şirket tarafından bugüne kadar ödenmediğini, Davalı Şirket’e Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) üzerinden 15.12.2016 tarih ihtarname gönderildiğini, Davalı Şirketin ihtarname üzerine de herhangi bir ödeme yapmaması nedeniyle alacağını tahsil amacıyla müvekkili tarafından … İcra Müdürlüğü nezdinde 28.12.2016 tarih ve … esas sayılı ilamsız icra takibi başlattıklarını, Davalı Şirketin ilamsız icra takibine konu ödeme emrine itiraz ettiğini, Müvekkili tarafından, çalışanları aracılığıyla ve profesyonel bir şekilde söz konusu hizmetlerin sağlanması ve gerekli işlemlerin yapılmasının temini amacıyla Davalı Şirket yetkilileri ile sözlü, yazılı, e-posta yoluyla görüşmeler gerçekleştirildiğini, Hizmetin verildiği ve tam eksiksiz olarak tamamlandığı kuşku götürmez derecede net olduğunu, Yapılan tüm çalışmalar doğrultusunda edinilen Kurumlar Vergisi Beyannameleri, Geçici Vergi Beyannameleri vb. Davalı Şirket’in beyannamelerin elektronik ortamda gönderim hizmetlerini yerine getirdiğini gösterir nitelikte verilen tüm beyannameler ve Davalı Şirkete tebliğ yerine gecen tahakkuk fişlerinin elektronik ortamda alınmış kanıtları Müvekkil Şirkette mevcut olduğunu, müvekkili şirketin kuruluş tarihi olan 2015 yılı Mart ayından itibaren … tarafından fatura edilen hizmet bedellerin hiçbiri Davalı Şirket tarafından ödenmediğini, Davalı Şirket tarafından 2015 yılına ilişkin Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait hizmet faturası ve 22.04.2016 tarih ve … tarihli Damga Vergisi faturası olmak üzere toplam (590 x 10 + 23,70 =) 5.923,70 TL’lik tutar ödenmediğini, Yine, 2016 yılına ilişkin olarak 12 ay boyunca hizmet verilmesine rağmen düzenlenen hiçbir fatura ödenmemiş ve böylelikle KDV dâhil (649 x 12=) 7.788,00 TL’lik ödenmemiş borç doğduğunu, toplam fatura tutarının 17.711,70-TL olduğunu, İlave olarak ödenmemiş faturalara ilişkin vade farkı tutarı ise KDV dahil 3.632,74 TL olduğunu, Bu nedenlerle fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Takip borçlusu Davalı Şirket’in takibe karşı yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına ve Davalı Şirket’in takip konusu borcu ödemeye mahkum edilmesine, Davalının icra takibine konu toplam tutar ve işlemiş faizin %20’siden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına çarptırılmasına, Fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla takibin durduğu tarihten itirazın iptal edildiği tarih arasında işleyecek faizin hesaplanarak Davalı Şirket’in ödemesine mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13.711,70-TL asıl alacak, 16,90-TL işlemiş faiz, 3.632,74-TL vade farkı ve 4,48-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.365,82-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 27/12/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 04/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 06/01/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2015, 2016, 2017 ticari defter, kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor düzenlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı … tarafından sunulan 11/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde davacı yanın davalı şirkete verdiği hizmetler, vergi idaresine davacı yan tarafından gönderilen e-beyannameler ile tevsik edilmiş olup, davacı yan tarafından sözleşmelerde yer alan hizmetin davalı yana verilmiş olduğunun tartışmasız olduğu, Davacı yanın kendi kayıtlarına nazaran 27.12.2016 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 13.711,70 TL alacaklı olduğu, Davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, davacı yanın temerrüde konu asıl alacak tutarı 9.193,55 TL için, 19.12.2016 temerrüt tarihi ile 27.12.2016 takip tarihi arasında kalan süre için 18,14 TL işlemiş faiz talep edebileceği, Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde vade farkı uygulanacağına ilişkin herhangi bir hükmün yer almaması ve davacı yan tarafından daha önce düzenlenerek davalı yanca kabul edilmiş bir vade farkı faturası da bulunmaması karşısında, davacı yanın keşide ederek takibe konu ettiği vade farkı ve KDV talebinin kabulü hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar arasında imzalanan 06.09.2013 tarihli … numaralı, 22.04.2015 tarihli, … numaralı ve 04.02.2016 tarihli, … numaralı sözleşmeler uyarınca davacının davalıya Mali Müşavirlik hizmeti verdiği, 28.06.2016 havale tarihli çalışma listesi ekinde bulunan, vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi gereken beyannameleri gönderdiği, verilen bu hizmete karşın aylık olarak “Mali Müşavirlik Hizmetleri” açıklamalı faturaları düzenlediği, davalının düzenlenen faturalara ödeme yapmadığı, davacının kendi kayıtlı elektronik posta adresinden 15.12.2016 tarihinde davalı yana ait kayıtlı elektronik posta adresine gönderdiği ihtarnamede K.D.V. dâhil 9.193,55 TL mali müşavirlik hizmeti kapsamında fatura edilmiş alacağının ve bu tutar üzerinden hesaplanan 3.686,27 TL + K.D.V. vade farkının 3 gün içinde ödenmesini talep ettiği, … web mail evraklarından söz konusu elektronik postanın 15.12.2016 tarihinde davalıya teslim edildiği , davalının ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten sonraki 3. günün dolduğu 19.12.2016 itibarıyla 9.193,55 TL asıl alacak yönünden temerrüde düştüğü taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde vade farkı uygulanacağına ilişkin herhangi bir hükmün yer almadığı gibi davacı tarafından daha önce düzenlenerek davalıca kabul edilmiş bir vade farkı faturası da bulunmadığı, incelenen davacı şirkete ait 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davalının incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde davacının davalı şirkete verdiği hizmetler, vergi idaresine davacı tarafından gönderilen e-beyannameler ile tevsik edilmiş olup, davacı tarafından sözleşmelerde yer alan hizmetin davalıya verilmiş olduğu, davacının temerrüde konu asıl alacak tutarı 13.711,70-TL asıl alacak ve 18,14 TL işlemiş faiz olmak üzere 13.729,84-TL alacağının olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ,davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 13.711,70-TL asıl alacak, 18,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.729,84-TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 2.745,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 937,89-TL Harçtan peşin alınan 209,74-TL harcın mahsubu ile bakiye 728,15-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 241,14-TL ilk gider, 123,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.114,64-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 931,75-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır