Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1127 E. 2018/1351 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1127 Esas
KARAR NO : 2018/1351
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; dava dışı 3.kişi davalının sigortalısı … ‘e ait … plakalı aracın park halinde iken 20/11/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen hasar onarım bedeli alacağının, araç sahibi dava dışı 3.kişi … tarafından müvekkile temlik edildiğini, söz konusu hasar onarım bedeli bağımsız eksper tarafından 2.185,29-TL olarak 27/11/2017 tarihinde eksper raporu ile tespit edildiğini, eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkil şirket tarafından 354,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, taraflarınca davalıya 06/12/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkile de bir ödeme yapılmadığını ve tüm bu nedenlerle kaza sebebiyle oluşan hasar onarım bedelinin davalı … şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00-TL nin ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının sigorta poliçesinde hiçbir şekilde sıfatı bulunmadığından poliçe teminatına dayanarak hasar bedelini talep edemeyeceğini, talep hakkının dava dışı …’e ait olduğunu, davacı tarafça dava dışı … arasında temlik sözleşmesi yapıldığı dava dilekçesinde belirtilmiş ise de dava dışı …’in imza beyannamesinin mevut olmadığını, söz konusu temlik sözleşmesinin taraflarınca dikkate alınmayacağından öncelikle husumet itirazlarının olduğunu, kabul etmemekle birlikte hasarın nasıl oluştuğunun tespit edilemediğini ve herhangi bir kaza zaptının mevcut olmadığını, hasarın kasko sigortası teminat kapsamında olduğunun tespit edilmediğinden müvekkilinin temerrüde düştüğünün kabul edilemeyeceğini, yokluklarında yapılan eksper raporunu kabul etmediklerini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde dava dışı …’e ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının kasko sigortasına istinaden tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu meydana gelen kazadaki tarafların sigortalı araç sürücülerinin kusur oranı ve değer kaybı ile zararın poliçe kapsamında olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyaşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4/3.maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
73/1.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kasko sigorta poliçesi işleminden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki bu hukuki ilişkide davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu, yapılan işlemin de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği, mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1., 20., 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Davacı tarafça süresinde talep edildiğinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtaratına,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır