Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1118 E. 2019/540 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1118
KARAR NO : 2019/540
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 04.10.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının 20.10.2017 tarihinde takibe itiraz ettiğini, Müvekkilinin davalıdan cari hesap ekstresi ve borçlu adına düzenlenmiş faturalardan anlaşıldığı üzere 4.052,33 USD alacağının bulunduğunu, davalı tarafça alınan malların karşılığını ödememesi nedeniyle başlatılan takibe de haksız itiraz ettiğinden bahisle takibin iptali ile takip tarihi itibariyle takip miktarı üzerinden işleyecek faiziyle hüküm kurulmasına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ihraç mallarının taşınması ve konteyner yüklenmesi hususunda bir anlaşmanın yapıldığını, bu çerçevede davacı şirketin müvekkili şirketin mallarını taşımaya başladığını, davacı tarafın taşıma için temin ettiği konteynerin geç geldiğini, gümrük sahasında müvekkili şirketin araç kiralamak zorunda kaldığını, ardiye ve ekstradan hamal ödemesi yapıldığını, bu durumun mail yazışmaları ile de belli olduğunu, davacının icraya koyduğu fatura içerisinde müvekkili tarafa verilmeyen ardiye ve hamal paralarının olduğunu, bu nedenle ikame edilen takibe itiraz ettiklerini, Davacının bir tacir olarak iyi bir şekilde müvekkiline vermesi gereken taşıma ve yükleme hizmetlerini layığı ile yerine getirmediğini, vermesi gereken ardiye, taşıma ve hamaliye hizmetleri sebebi ile müvekkilinin ikinci defa ödeme yapmak zorunda kaldığını, davacının kötü ifa/hizmeti sebebi ile müşterilerine karşı çok zor durumda kaldığını, gecikmeden kaynaklı reklamasyon faturası ödemek zorunda kaldığını, davacı şirketin müvekkili şirkete verdiği zararın, müvekkili şirketin bu iş sebebi ile kazanacağı paradan kat kat fazla olduğunu, bu sebeple icra dosyasına itiraz ettiklerini, Davanın reddi ile haksız dava sebebiyle de davacı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasındaki ilişki nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4.052,33-USD asıl alacacağın tahsili amacıyla 04/10/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 16/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 20/10/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2017 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … 09/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafça sunulan ticari defter kayıt ve belgelerine göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 4.052,33 USD borçlu olduğu, anılan tutarın takibe konu edildiği, Davalı tarafça sunulan muavin defter dökümüne göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle 43.046,44 TL alacaklı olduğu, tüm davacı faturalarının muavin dökümünde yer aldığı, davacıya yapılan ödemelerin ise muavin dökümünde gözükmediği, Davalı iddialarına dayanak herhangi bir belgenin sunulmadığı, davalı tarafça sunulan maillerin büyük bir kısmının yüklemelerle ilgili olduğu, davalı iddialarında bahsi geçen hususlarla ilgili mail yazışmasına rastlanmadığı, Ağustos 2017 tarihinden itibaren davacı şirketçe gönderilen maillerde, vadesi geçen borçlarla ilgili bilgilendirme ve cari hesap özetlerinin bulunduğu, 13 ve 23 Eylül tarihli mailler ile de toplam borcun 4.052,33 USD olduğunun bildirildiği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; incelenen davacı ticari defter ve kayıtlarında İç Nakliye hizmet faturalarının TL, VGM, Navlun, Konşimento ve Liman Dolum Hizmetleri ile ilgili faturaların ise USD karşılığı TL tutarlarının kayıt altına alındığı, 10.494,33 USD tutarındaki fatura borcuna karşılık, 6.442,- USD tahsilat yapıldığı, davalı şirketin 06.10.2017 takip tarihi itibariyle 4.052,33 USD borçlu olduğu, takip tarihinden sonra tahsilat yapılmadığı, 31.12.2017 tarihindeki davalı şirket borcunun aynı olduğu, davalı kayıtlarına göre düzenlenen faturalar nedeniyle davacı cari hesabına toplam 43.046,44 TL alacak kaydedildiğinden, davacı şirketin 11.07.2017 tarihindeki alacağı 43.046,44 TL olup, bakiye 2018 yılına devrettiği, Her iki şirket muavin defter dökümünün karşılaştırılması ile birlikte, tüm davacı faturalarının davalı kayıtlarına alındığı, Muavin defter dökümünde davacı şirkete yapılan ödemeler gözükmediği, davalı tarafça taşıma işi için temin edilen konteynerlerin geç geldiği ,gümrük sahasında araç kiralanmak zorunda kalındığı ,ardiye ve ektra hamal ödemesi yapıldığı iddia olunmuş ise de Davalı iddialarına dayanak herhangi bir belgenin sunulmadığı, davalı tarafça sunulan maillerin büyük bir kısmının yüklemelerle ilgili olduğu, davalı iddialarında bahsi geçen hususlarla ilgili mail yazışmasına rastlanmadığı, Ağustos 2017 tarihinden itibaren davacı şirketçe gönderilen maillerde, vadesi geçen borçlarla ilgili bilgilendirme ve cari hesap özetlerinin bulunduğu, 13 ve 23 Eylül tarihli mailler ile de toplam borcun 4.052,33 USD olduğu görülmekle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla 4.052,33-USD alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 14.547,05-TL’nin %20 si olan 2.909,11-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.062,97-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 192,66-TL harcın mahsubu ile bakiye 870,31-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 224,06-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 157-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.131,06-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır