Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1108 E. 2021/237 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1108
KARAR NO : 2021/237
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında etiket, karton kutu ve ambalajlamaya ilişkin 22.08.2011, 02.09.2011, 23.12.2011 tarihlerinde mal alımı yapıldığını ve faturalandırıldığını, Müvekkilinin davalı şirkete olan para borcunu yerine getirdiğini, ancak davalıya ödeme yapılmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından müvekkiline …. Noterliğinin 28.03.2012 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, müvekkili tarafından … Noterinin 16.04.2012 tarihli … nolu evrak ile borçlu olmadığına dair cevap gönderildiğini, buna rağmen davalının haksız olarak … İcra Müdürlüğünün 2012/… e. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlattığını beyan ederek davanın kabulüne, müvekkilinin dava konusu takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, uyuşmazlık konusu borcun oluşup oluşmadığı değil, borcun ödenip ödenmediği olduğunu, Davacı dilekçesinde, oluşan borcun ödediğini iddia etse de ödemeye ilişkin makbuz asıllarını dosyaya sunmadığını, Menfi Tespit davalarında kural olarak ispat külfeti davalıya ait olsa da, uyuşmazlık konusu borcun ödenip ödenmediği hususu olduğundan ispat külfeti davacı tarafta olduğunu, Davacı borçlu adına kayıtlı 2 Adet gayrimenkul, 18.01.2018 tarihinde alacağı mahsuben satın alındığını ve ihalenin kesinleştiğini, davacının Müvekkiline karşı iyi niyetli davranmadığını, Davacının altı yıl süreyle müvekkilini oyaladığını, sürekli borcunu ödeyeceğini iddia ettiğini ve icra dosyasını akim bırakmak için çaba sarf ettiğini, borçlu adına kayıtlı olan gayrimenkullerin, satışı için kıymet taktiri yapıldığını, davacı … icra (Asliye) Hukuk Mahkemesi’nin 2016/ … esas sayılı dosyasından kıymet taktirine itiraz davası açıldığını, açmış olduğu davayı 1 yıl süreyle takip ettiğini, akabinde 16.06.2017 tarihli duruşmasında davasından Feragat ettiğini, akabinde gayrimenkullerin satışının yapılmasını, bir kısım borçlarının olduğunu, ödeme yapamayacağını belirttiğini ve şimdi de huzurda ki davayı açtığını, davacının davasında iyi niyetli olmadığını, dava dilekçesin de belirtildiği gibi borç ödenmediğini, bu nedenlerle kötü niyetle açılan davanın reddine, davacı aleyhine tüm dosya alacağı üzerinden %20 den az olmamak üzere %40 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava davacının davalıya … İcra Müdürlüğünün 2012/… e. Sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeni ile borçlu olup olmadığı tespiti istemidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 16.954,65-TL asıl alacacağın, 3.043,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.997,79-TL alacağın tahsili amacıyla 11/06/2012 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 18/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2011 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Muhasebe ve Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 12/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı yan incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmemiş olmakla, davacı yanın Tokat ilinde faaliyette olduğu anlaşıldığından, davacı ticari defterleri nezdinde her hangi bir inceleme tespit ve değerlendirme yapılamadığı, Davalı yan inceleme günü, ticari defterlerin 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu için imha edildiğini beyan ederek, defterlerin onaysız bilgisayar çıktılarından ibaret suretlerini sunmuş olmakla, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tasdikli ve resmi nitelik taşımayan, buna bağlı olarak ispat gücü bulunmayan defter suretleri üzerinde inceleme yapıldığı, Davalı yanın incelemeye sunmuş olduğu tasdiksiz suret defterlerde ve cari hesap ekstresinde yapılan incelemelerde, davacı yandan 31.12.2011 tarihi itibariyle 16.600,65 TL alacaklı göründüğü, Rapor içerisinde yer verilen nedenlerle, davacı yanın davalı yana olan borcuna mahsuben yaptığını beyan ettiği ödemeleri ispat edemediği kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda davacının ticari defter ve kayıtlarının sunulmadığından incelemediği, bilirkişi raporu sunulduktan sonra mahkememize ibraz edildiği görülmekle dosyanın rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi ile davacı ticari defter ve kayıtlarının da incelenerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 20/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; İncelenen davacı şirkete ait 2011 yılı Yevmiye defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, kapanış tasdikinin ise yaptırılmadığı, bu anlamda yevmiye defterinin usulüne uygun tutulmadığı, Davacı şirket mahkeme kasasına sadece yevmiye defteri sunmuş olmakla, defter üzerinde yapılan incelemelerde, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 320.12 numaralı “satıcılar” hesabında takip edildiği, yılsonu kapanış maddesinde davalı şirket unvanının yer almadığı, bu anlamda 31.12.2011 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yana borçlu görünmediği, ancak taraflar arasındaki borç alacak hareketlerinin gösteren muavin hesap ekstresi sunulmadığından, taraflar arasındaki tüm ticari ilişkinin ve detaylarının yevmiye defterinden tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle de takip tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yana herhangi bir borcunun olup olmadığının sağlıklı bir şekilde tespit edilmediği, Davacının yevmiye defterinde, davalı yan tarafından düzenlenmiş 22.08.2011 tarih, 27613 nolu, 2.950,00 TL bedelli fatura, 02.09.11 tarih, 027616 no.lu 13.650,65 TL bedelli fatura kaydının yer aldığı, 23.12.2011 tarihinde ise herhangi bir fatura kaydının yer almadığı, bu anlamda takibe konu faturaların 2 tanesinin davacı kayıtlarında yer aldığı, 354,00 TL bedelli faturanın kayıtlarda yer almadığı, bununla birlikte davanın hiçbir aşamasında ve cevabi ihtarnamede, davacının söz konusu fatura ve içeriklerine itiraz ettiği yönünde bir beyan ve itirazının bulunmadığı, sadece ihtarnameye konu fatura ödemelerinin yapıldığı yönünde beyanlarda bulunduğu dikkate alındığında, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, 23.12.2011 tarihli kayıt ile “150 no.lu ödeme” açıklamasıyla 7.900.00 TL’lik ödeme kaydının mevcut olduğu ve davalı alacağından düşülmüş olduğu, ancak rapor içerisinde yer verildiği şekli ile davacı tarafından yapılan nakit ödemeye dayalı tahsilat makbuzunun, makbuzda davalı şirket kaşesi altında yer alan … … isminin, davalı şirket yetkilisi ya da çalışanı olduğunun ispat edilebilmesi halinde, davalıya yapılmış bir ödeme olarak kabul edilebileceği, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, 09.03.2012 vadeli, … no.lu 5.000,00 TL bedelli çekin incelenmesinde, rapor içerisinde detaylı olarak açıklanan nedenlerle, çekin davacı yan tarafından ödeme aracı olarak davalı yana verildiğini gösteren bir unsurun söz konusu olmadığı, kaldı ki çek arkasında davacı yanın cirantasının dahi bulunmadığı, dolayısıyla çek ile davacı arasında bir bağ kurulmasının mümkün olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Ek rapor gereği davacı tarafından muavin ve kebir defterleri sunulmuş, bunun üzerine dosya 2. Ek rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 06/05/2020 tarihli 2. Ek raporda; İncelenen davacı şirkete ait 2011 yılı Defter-i Kebir ve Envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, envanter defterinin kapanış tasdikinin ise yaptırılmadığı, bu anlamda 2011 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı (1. Ek raporda da yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı görülmektedir), Davacı yanın incelemeye ibraz ettiği, ticari defter kayıtlan ile uyumlu muavin hesap ekstresine göre, davalı yan tarafından gönderilen ihtarnamede yer alan tutann (16.600,65 TL) davacı yanın yapmış olduğunu leri sürdüğü ödeme kayıtlanndan önceki bakiye ile mutabık olduğu, bu durumda davacı yanın, muavin hesap ekstresinde yer alan ödemelerin davalı yana yapıldığım ispat etmesi gerektiği, Davacı yanın muavin hesap ekstresinde yer alan 5.000.,00 TL tutanndaki çekin, rapor içerisinde detaylarına yer verilen nedenlerle, davalıya yapmış olduğu ödeme olarak değerlendirildiği, Davacı yanın sunmuş olduğu muavin hesap ekstresinde yer alan 09.12.2011 tarih, “Mansur çek virman” açıklamalı 3.835,00 TL tutanndaki ödemeye ilişkin olarak ise dava dosyasında herhangi bir belgeye rastlanmadığından, söz konusu ödeme kaydının ispata muhtaç olduğu, Yine davacı yanın sunmuş olduğu muavin hesap ekstresinde yer alan 23.12.2011 tarih, “Tahsilat mk ile ödeme” açıklamalı 7.900,00 TL tutanndaki ödemeye ilişkin olarak da bir önceki ek raporda yer verdiğimiz şekli ile tahsilat makbuzunda davalı şirket kaşesi altında yer alan … … isminin, davalı şirket yetkilisi ya da çalışanı olduğunun ispat edilebilmesi halinde, davalıya yapılmış bir ödeme olarak kabul edilebileceği kanaati bildirilmiştir
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında 22.08.2011, 02.09.2011, 23.12.2011 tarihlerinde fatura karşılığı mal alımı yapıldığı, davacının davalı şirkete olan para borcunu ödeme iddiasına rağmen davalı tarafından … Noterliğinin 28.03.2012 tarihli … yevmiye no lu ihtarname gönderilerek … İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığı davacı tarafından … Noterinin 16.04.2012 tarihli … nolu evrak ile borçlu olmadığına dair cevap gönderildiği husussunda ihtilaf olmayıp uyuşmazlık konusunun ticari ilişki neticesinde aldığı 3 adet fatura içeriği mal karşılığı davacının borca istinaden geçerli ödeme yapıp yapmadığı bu kapsamda davacının davalıya … İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı dosya kapsamında borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalının davacı adına … Noterliğinin 28.03.2012 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 16.600,65 TL tutarındaki alacağının 3 iş günü içerinde ödenmesini aksi takdirde yasal işlemlere başlanacağının ihtar edildiği ,
Davacı tarafından ise davalı ihtarnamesine cevaben … Noterliğinin 16.04.2012 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı yanın ihtarnamesini kabul etmediği, ihtarnamede adı geçen tüm faturalarının kuruşuna kadar ödendiğini ve davalı yana hiçbir borcunun olmadığını ihtar ettiği görülmüştür.
Davacı tarafça Davalı tarafın gayri resmi ortağı olan …’e 23.12.2011 tarihli … Ltd. Şti’nin tahsilat makbuzu ile 7.900,00 TL’lik nakit ödeme yapıldığı, …’e 8.500 TL Tik ödemeyi çek vererek yaptığı, kalan bakiyenin de 30.11.2011 vadeli 5.000,00 TL tutarlı ve 09.12.2011 vadeli 3.835,00 TL tutarlı 2 adet çek ile yapıldığı iddia edilmiş olup, Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 22.08.2011 olarak yazılı olan … seri ve sıra numaralı 2.950,00 TL tutarlı,“… ” muhteviyatlı fatura , 23.12.2011 tarihli … seri ve sıra numaralı 354,00 TL tutarlı “… Etiket” muhteviyatlı fatura ve 02.09.11 tarih, … no.lu 13.650,65 TL tutarlı fatura borç dayanağı olarak gösterilmiştir.
Davacının davalıya yapmış olduğu 23.12.2011 tarihli 7.900,00 TL tutarlı tahsilat makbuzunda ödemenin nakit olarak yapıldığı, … seri ve sıra numaralı 13.650,65 TL tutarlı, “… ve … ” açıklaması olduğu, ödemeyi alan kısmında davalının kaşesinin bulunduğu ve … … ve … isim ve imzalarının olduğu görülmüş, Davacı tarafça …’in davalı şirketin eski ortağı olduğunu beyan etmiş ise de davalı şirketin Ticaret Sicil kaydının tetkikinde …’in şirketin ne mevcut ne de eski ortağı olmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen davacı şirkete ait 2011 yılı Yevmiye defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, kapanış tasdikinin ise yaptırılmadığı, bu anlamda yevmiye defterinin usulüne uygun tutulmadığı , davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin … numaralı “satıcılar” hesabında takip edildiği , taraflar arasındaki borç alacak hareketlerinin gösteren muavin hesap ekstresi sunulmadığı, Davacının yevmiye defterinde, davalı tarafından düzenlenmiş 22.08.2011 tarih, … nolu, 2.950,00 TL bedelli fatura, 02.09.11 tarih, … no.lu 13.650,65 TL bedelli fatura kaydının yer aldığı, 23.12.2011 tarihinde ise herhangi bir fatura kaydının yer almadığı, bu anlamda takibe konu faturaların 2 tanesinin davacı kayıtlarında yer aldığı, 354,00 TL bedelli faturanın kayıtlarda yer almadığı 23.12.2011 tarihli kayıt ile “150 no.lu mk ile ödeme” açıklamasıyla 7.900,00 TL Tik ödeme kaydı davalı yanın alacağından düşüldüğü, davalı tarafından düzenlenmiş olan 22.08.2011 tarih, … nolu, 2.950,00 TL bedelli fatura, 02.09.11 tarih, … no.lu 13.650,65 TL bedelli fatura kaydının yer aldığı, 23.12.2011 tarihinde ise herhangi bir fatura kaydının yer almadığı, bu anlamda takibe konu faturaların 2 tanesinin davacı kayıtlarında yer aldığı, 354,00 TL bedelli faturanın kayıtlarda yer almadığı, davalı tarafça ticari defterlerin 5 yıllık zaman asımı süresi dolduğu için imha edildiğini beyan ederek, defterlerin onaysız bilgisayar çıktılarından ibaret suretlerini sunmuş olduğu ve ispat gücünün bulunmadığı, sunulan suret defterler üzerinde yapılan incelemelerde taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 120.01.074 numaralı “ … ” hesabında takip edildiği, anılan hesabın 31.12.2011 tarihi itibariyle 16.600,65 TL borç bakiyesi verdiği ve bu anlamda davalı yanın 19.12.2017 dava tarihi itibariyle davacı yandan 16.600,65 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
davalı tarafından düzenlenmiş 30.08.2011 tarih, … nolu, 2.950,00 TL bedelli fatura ile 02.09.11 tarih, … no.lu 13.650,65 TL bedelli fatura kayıtlarının yer aldığı, 30.11.2011 tarih, “… vakıf çek 09.03.2012 vade çek” açıklamalı 5.000,00 TL, 09.12.2011 tarih, “Mansur çek virman” açıklamalı 3.835,00 TL, 23.12.2011 tarih, “Tahsilat mk ile ödeme” açıklamalı 7.900,00 TL tutarındaki ödemelerin, davalı yan alacağından düşüldüğü ve davalı yandan 134.35 TL alacaklı durumda geçildiği, 31.12.2011 tarihli “hesap kapama” açıklamalı kayıt marifeti ile de bakiyenin sıfırlandığı görülmüştür.
Davacı tarafça 30.11.2011 vadeli 5.000,00 TL tutarlı ve 09.12.2011 vadeli 3.835,00 TL tutarlı 2 adet çek ile yapıldığını beyan etmiş olmasına rağmen dava dosyasında bu çeklerin davalıya verildiğine dair herhangi bir tahsilat makbuzunun bulunmadığı, aynı zamanda söz konusu çeklerin tahsiline ilişkin herhangi bir banka dekontu veya belgenin de sunulu olmadığı anlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında her iki tarafın ticari defterlerinin usulünce tutulmadığı , davacı tarafça ticari ilişki ve fatura içeriği mal tesliminin inkar edilmediği sadece fatura içeriği borçların ödendiği iddia olunmuş olup her ne kadar 7.900 TL ödeme davalı şirket kaşeli olarak davalının gayri resmi ortağı …e ödendiği iddia edilmiş ise de ticaret sicil kaydı ile …in şirket ortağı olmadığı, her ne kadar ödeme makbuzunda adı geçen … … davalı çalışanı ise de davalı tarafça ödeme alındığı hususu her aşamada inkar edildiği, … …’a yapıldığı ileri sürülen ödemelerin davalı ile ilgili olduğu hususu ispat edilemediği ,Davacı tarafça 30.11.2011 vadeli 5.000,00 TL tutarlı ve 09.12.2011 vadeli 3.835,00 TL tutarlı 2 adet çek ile yapıldığını ileri sürdüğü ödemelerin ve çeklerin davalıya verildiğine dair herhangi bir tahsilat makbuzunun bulunmadığı gibi söz konusu çeklerin tahsiline ilişkin herhangi bir banka dekontu veya belgenin de sunulu olmadığı, Davacı tarafça ibraz edilen 01.10.2011 tarihli Dava dışı … Ltd. Şti’ne ait antetli kağıdında “01.10.2011 tarihinde dava dışı… Tem. Den alınan … Bankası … şubesine ait 31.12.2011 vadeli 5.000,00 TL lik olan çek davacı …’in borcuna karşılık davalı … Etiketten T.C. … nolu dava dışı …’e teslim edilmiştir.” ifadelerinine ver verildiği ve belgede … isim imzasının yer aldığı, ancak …e yapılan ödemenin davalı borcuna istinaden yapıldığının ortaya konulamadığı, … ‘ davalı gizli ortağı olduğu iddiasının ispat edilemediği bu itibarla davacı iddialarının ibraz edilen deliller ile ispat edilemediği anlaşılmakla davacı tarafa delil listesinde yer alan yemin deliline başvurmak isteyip istemediği hususu mahkememizce hatırlatılmış davacı tarafça yemin davalıya yemin teklifinde bulunulmuştur.
Davacı tarafça davalıya yemin teklif edilmiş, davalı şirket temsilcisi … 16/02/2021 tarihli celsede “Davacı …’in sahibi olduğum … Sanayi ve Ticaret Limited Şti.’nden aldığım etiket, karton ve ambalajlara ilişkin 22.08.2011, 20.09.2011 ve 23.12.2011 tarihli faturalardan kaynaklı 16.660,65 TL lik borca karşılık olarak 23/12/2011 tarihinde 7.900 TL yi nakit olarak şirket çalışanımız … …’a tahsilat makbuzu karşılığı ödenmediği, şirket kaşemizin bulunduğu tahsilat makbuzunda imzası olan ve ödemeyi aldığı iddia olunan … …’un şirket çalışanımız olduğu, tahsilat makbuzunun şirketime ait olduğu hususunda bilgim olmadığı, makbuzdaki kaşenin şirketimize ait olmadığı, yine bu tahsilat makbuzunda ismi ve imzası bulunan …’in ortağım olmadığı, dava konusu borcun bakiye kısmının… Ltd. Şti.ne ait 30/11/2011 keşide tarihli, 5.000 TL bedelli ve … Alan’dan alınan 09/12/2011 keşide tarihli, 3.835 TL bedelli 2 adet çekin ortağımız olmayan …’e verilmek suretiyle tarafıma ödenmediği” hususunda yemin etmiş, bu kapsamda ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ancak davalı tarafça talep edilen kötüniyet tazminat talep koşullarında oluşmadığından reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafından talep edilen kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 341,52-TL den 59,30-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 282,22-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır