Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1107 E. 2020/91 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1107 Esas
KARAR NO : 2020/91
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalının müvekkil şirket ile akdetmiş olduğu bayilik mukavelesi ile müvekkil şirketin bayiliğini üstlendiğini, davalının akdedilen bayilik mukavelesinin 24/b maddesi uyarınca LPG alımlarında olağanüstü düşüşler olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalının LPG alımlarını yükseltmesi için …. Noterliği’nin 28/11/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile uyarıldığını, davalının sözleşmeye aykırı iş bu eylemleri yanında … bayisi olan … Ltd. Şti. ünvanlı bayisine devir ettiğinin öğrenildiğini ve bu eylemin sözleşmenin 17.maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve müvekkilinin bayilik sözleşmesini derhal fesih hakkı verdiğini, tüm bu eylemlerden sonra …. Noterliği’nin 18/12/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL kâr mahrumiyeti tazminatı ile 49.900,00 TL cezai şart tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkilinin esnaf olduğundan davacının davasının görevli mahkemede açılmadığından görevsizlik kararı verilerek iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davacının mahrum kaldığını iddia ettiği kârı talep etme hakkı bulunmadığını, sözleşmenin sona erdirilmesinde müvekkilinin hiçbir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, davacının bayilik sözleşmesinin 2.maddesinde belirtilen bölge olan … ilçesinin bayiliğini müvekkiline tahsis etmiş olmasına rağmen başkaca firmalara da tüplü LPG satışına izin verdiğini, gerekli denetimleri yapmadığını ve iş bu davacı şirket markalı satımlardan dolayı müvekkilinin ticari hayatını zedelendiğini, müvekkilinin davacı şirketin Ege Bölge Müdürlüğüne gerekli önlemlerin alınmasını talep etmiş olmasına rağmen herhangi bir netice alınamadığını, davacı tarafın sözleşmesel hakimiyetini kötüye kullanarak müvekkiline yüklenmiş olan borçların ifasını imkansız hale getirdiğini ve sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, bayilik sözleşmesinde belirtilen cezai şart miktarı fahiş olduğunu, müvekkilinin kabul görmüş miktarda alım yapması ve ifanın davacı tarafça imkansız hale getirilmesi nedeniyle cezai şart talep edemeyeceğini ve tüm bu nedenlerle haksız davasının reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının bayilik sözleşmesinin feshi sebebiyle kâr mahrumiyeti ve cezai şart bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; bayilik sözleşmesi, ihtarnameler, gaz alım raporu, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak kâr mahrumiyeti ve cezai şart yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından sunulan 02/01/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacının ve davalının ticari defterlerinin ilgili kanun hükümlerine göre uygun tutulduğunu, davacının ve davalının 2016 ve 2017 yılı alış ve satış tutar ve miktarlarında mutabık oldukları, davalının 2017 yılı alışlarında bir önceki yılın aynı ayına göre %20 oranında fazla alışlarının azaldığı ve bu durumun davacı tarafından 28/11/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davacının sözleşmenin fesih tarihi olan 18/12/2017 tarihinden sözleşmenin bitiş tarihi olan 01/03/2021 tarihine kadar 626.886,00 TL kâr mahrumiyetinin olduğu, sözleşmenin 28.maddesine istinaden belirlenen cezai şart tutarı olan 50.000,00 Euro nun sözleşmenin fesih tarihindeki Türk Lirası karşılığının 226.765,00 TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mali müşavir bilirkişinin yanına sektör ve hukukçu bilirkişi de eklenerek ek rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişisi …, Akaryakıt Sektör bilirkişisi … ve … Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi bilirkişisi Prof.Dr. … tarafından sunulan 03/12/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacının sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiği, sözleşmenin fesih tarihinden sonra sözleşmenin bitiş tarihine kadar bakiye 38 aylık tahmini kâr kaybı 479.712,00 TL olarak hesaplanabileceği, ancak Yargıtay kararı ışığında davacının yeni bir bayilik kurabilmesi için gereken makul süre 3 ay olarak dikkate alındığında uğranılan gerçek zarar tutarının 37.872,00 TL olduğu, sözleşmenin feshinden kaynaklanan ve sözleşmenin 28.maddesinde belirlenen 50.000,00 Euro cezai şartın TL karşılığının 226.765,00 TL olduğu, davacının ihtirazî kayıt koymaksızın düşük miktardaki siparişi karşılamaya devam ettiğinin tespiti halinde ıslah dilekçesinde kısmi olarak talep edilen 100.000,00 TL tutarındaki cezai şart talebinin reddi ile ıslah dilekçesinde belirtilen 30.000,00 TL tutarındaki kısmi tazminat talebinin kabulü gerektiği, davacının ihtirazî kayıt koyarak siparişleri tedarik etmeye devam ettiğinin tespiti halinde ıslah dilekçesinde kısmi olarak talep edilen 100.000,00 TL tutarındaki cezai şart talebinin kabulü ile ıslah dilekçesinde kısmi olarak talep edilen 30.000,00 TL tutarındaki ek tazminat talebinin reddi gerektiği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Davacı vekili; 29/01/2019 tarihli bedel arttırım talepli dilekçe sunarak cezai şart tazminatına ilişkin kısmını 51.000,00-TL arttırılarak -TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş olup, ıslah harcını süresi içerisinde yatırdığı anlaşıldı.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan delillere ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında “Tüplü LPG Bayilik Sözleşmesi” akdedildiği, davalı tarafın LPG alımlarını %20’den fazla düşürdüğü ve 30 gün süre ile hiç LPG almadığı bu suretle sözleşmenin 24/b maddesine aykırı davrandığı, yine davalının davacı firma ürünlerini sattığı telefon numarasını rakip firma ürünlerini satan bir şirkete devrettiği bu suretle sözleşmenin 17 nci maddesine aykırı davrandığı iddiasıyla sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği ve kâr mahrumiyeti ile cezai şart istendiği, bilirkişi incelemesi sonucunda 2017 yılında davalının yıllık satışlarında %20’den fazla düşüş olduğu ve 30 gün süreyle hiç satış yapmadığından sözleşmenin 24/b maddesine aykırı davrandığı tespit edildiğinden davacı tarafın sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin kabulü gerektiği, bu kapsamda bilirkişiler tarafından sözleşmenin feshi tarihi ile sona erme tarihleri arasındaki kâr mahrumiyetinin 37.872,00-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın kâr mahrumiyeti tazminatını 30.000,00-TL olarak ıslah ettiği, davacı tarafın sözleşmenin 27 nci maddesi gereği sözleşmenin haklı feshi halinde kâr mahrumiyeti talep edebileceği, yine sözleşmenin 28 nci maddesi gereği davacının sözleşmenin haklı feshi halinde 50.000 Euro cezai şart isteyebileceği, davacı tarafın cezai şart alacağını 100.000,00-TL olarak ıslah ettiği, sözleşmenin 27 ve 28 nci maddelerinde Türk Borçlar Kanunu’nun 180/2 maddesi hükmüne karşı ayrık düzenleme bulunduğundan davacı tarafın hem kâr mahrumiyeti hemde cezai şart talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
100,00 TL kar mahrumiyetinin 18/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
29.900,00 TL kar mahrumiyetinin ıslah tarihi olan 29/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
49.000,00 TL cezai şartın 18/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
51.000,00 TL cezai şartın ıslah tarihi olan 29/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 8.880,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.233,73-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6.646,57-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 187,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.187,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.04/02/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪