Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1083 E. 2019/216 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1083
KARAR NO : 2019/216
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilimiz Şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden 78.402,09-TL cari hesap alacağı meydana geldiğini, Davalı tarafından cari hesap alacağının ödenmemesi sebebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, Davalının 24.10.2017 tarihli dilekçesi ile talep edilen miktarda borçlu bulunmadığını, talep edilen miktar ile ticari defter ve kayıtlarının uygunluk arz etmediğini ve alacak miktarının yargılamayı gerektirdiğini iddia ederek açılan icra takibine, takibe konu borcun tamamına, faiz ve tüm ferilere itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, İtiraz üzerine takip durdurulduğunu, Müvekkili şirket tarafından davalı şirkete, faturalarda yazılı ürünler satılmış olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki ve alacaklarının dilekçe ekinde mevcut faturalarla da sabit olduğunu, davalı şirket itiraz dilekçesinde talep edilen miktarın ticari defter ve kayıtları ile tutmadığını belirtmiş olsa da, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, Davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ve diğer hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile davalı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkiline gönderilen ödeme emrine karşı yapılan itiraz da belirtildiği üzere, müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, İşbu davaya konu icra takibinde, davacı tarafından talep edilen meblağ müvekkilin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, müvekkili şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemeler hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiğini, Bilirkişi incelemesi yapıldığında bu hususlardaki haklılıklarının ortaya çıkacağını, Bu sebeple de müvekkil aleyhine haksız ikame olunan davanın reddini talep ettiklerini, Bunun yanı sıra; müvekkil şirket, davacı firmayla uzun zamandır çalışıyor olup son döneme kadar her iki şirket arasında problem yaşanmadığını, Fatura ile cari hesap şeklinde çalışan müvekkil şirket ve davacı firma arasında ödemeler muhtelif zamanlarda yapılıyor olduğunu, davacı firma tarafından takibe konu edilen miktar, asıl borcu yansıtmadığını, bu nedenlerle davacının talep etmiş olduğu meblağ, haksız ve hukuka aykırı hesaplamalar neticesinde bulunmuş olduğundan alacaklı olduğunu iddia eden firmanın talep edilen miktarda bir alacağı bulunmadığından davanın reddine reddedilen miktar üzerinden kötü niyetli takip yapıp dava açan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalı ile davacı arasında bulunan ticari ilişki nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 78.402,09-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 04/10/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 20/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 24/10/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava, cevap, ibraz edilen deliller, tarafların 2017 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Muhasebe ve Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 30/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda ; İncelenen davacı şirkete ait 2016 ve 2017 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve kapanış e-beratlarının alınması gereken yasal sürelerde alınmış olduğu, envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran davalı yandan 04.10.2017 takip tarihi itibariyle 78.402,09 TL alacaklı göründüğü, Davalı yan incelemeye gelmediği ve ticari defterlerini ibraz etmediği için davalı ticari defterleri nezdinde herhangi bir inceleme ve tespitin yapılamadığı, Davacı yanın takibe dayanak olarak sunduğu fatura muhteviyatı ürünlerin teslimi ile ilgili dosyaya sunulu herhangi bir Sevk İrsaliyesine rastlanmadığından, faturalara konu ürünlerin davalı yana teslim edilip edilmediği hususunda herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, bu hususta takdirin Mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 05.12.2008 tarihli dilekçe ekinde davaya konu fatura ve sevk irsaliyeleri ile elektronik ortamda tutulan e faturaların davalıya gönderildiğine dair ekran çıktısını dosyaya ibraz etmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı şirket ticari defterlerinde, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin … numaralı “…” hesabında takip edildiği, davalı ticari defterlerini ibraz etmediği için davalı ticari defterleri nezdinde herhangi bir inceleme ve tespit yapılamadığı, Davacının davalıya düzenlemiş olduğu 12.10.2016 tarihli … seri ve sıra numaralı 30.321,87 TL, 20.10.2016 tarihli … seri ve sıra numaralı 47.985,41 TL tutarlı, “…” (… Gıda) muhteviyatlı faturaların e-fatura şeklinde düzenlendiği davalıya fatura teslimine dair sevk irsaliyesi ve ekran görüntü örneğinin dosyaya ibraz edilmesi ile mal tesliminin davacı tarafça ispat edildiği anlaşılmakla, davacının, davalıdan takibe konu fatura tutarı olan 78.402,09 TL alacağının olduğu,Takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı takibe yönelik itirazın iptali takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 15.680,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.355,65-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 878,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.477,05-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.974,23-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 910-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 53-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.713-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır