Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1074 E. 2019/1029 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1135 Esas
KARAR NO : 2019/989

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 05/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil banka ile…Tic. A.Ş. arasında Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi imzalandığını ve adı geçen firma talebi sonrası gerekli tetkikler yapılmak suretiyle firmaya çek karnesi teslim edildiğini, davalı taraf adına keşide olunan Beyoğlu … Noterliği’nin 29/06/2017 tarih…yevmiye sayılı ihtarnamesi ile tedavülde olan çek yaprakları ile ilgili toplam 6.690,00 TL gayri nakdi kredi borcu olduğu ve söz konusu bedelin yatırılması aksi halde kanuni yollara başvurulacağı, faiz, masraf ve vekalet ücretine muhatap olunacağı ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından söz konusu bedel yatırılmadığını ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile çek sorumluluk bedeli olan 6.690,00 TL gayri nakdi kredi borcunun müvekkil banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar … A.Ş., … A.Ş. ve … Tic. A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; öncelikle …A.Ş. ve … A.Ş. Türk Ticaret Kanunu 136. ve devamı maddeleri uyarınca müvekkil şirket … A.Ş. tarafından devralınmak suretiyle birleştiğini, müvekkil şirketin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun yetkilileri kayyum olarak tayin edildiğini, müvekkil şirketin TMSF gözetiminde, TMSF’nin atadığı yöneticiler tarafından yönetildiğini, müvekkil şirketin ortak ve eski yetkililerine işi terk veya tutukluluk nedeniyle uzun süredir ulaşılamadığından şirket uhdesindeki tüm evrak ve kayıtlara adli ve idari makamlarca el koyulduğu ve inceleme yapıldığı için sağlıklı kayıtlara ulaşılmakta zorlanıldığını, davacının dava dilekçesindeki sözleşmenin hangi tarihli hangi içeriğe sahip olduğu ve tedavülde olan çek yapraklarının ne kadar bedelli, kime düzenlenmiş, hangi çek yaprakları olduğunun anlaşılamadığını, davacı yanın HMK m. 119 ve 194 uyarınca iddiasını ve iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların açıklattırılması ve somutlaştırılması gerektiğini, davacı yana ait müvekkil şirkette tespit edilen tüm boş çeklerin TMSF yetkililerinin kayyum olarak atanması sonrası davalı bankaya iade edildiğini, 678 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 37. maddesi uyarınca müvekkil şirketin kefil olduğu borçlarından ötürü öncelikle asıl borçlulara müracaat edilmesi zorunlu olduğunu, doğrudan müvekkil şirkete müracaat edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; öncelikle davacının diğer davalı şirket ile bir kısım somut olmayan talepler ile ilgili müvekkilinden talepte bulunamayacağından husumet yokluğu sebebiyle itiraz ettiklerini, davacının 29/06/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ortada kat edilmemiş bir hesap bulunmadığını, müvekkilinin gerçek şahıs olup diğer davalı şirketin hissedarı olup bu bağlamda asıl muhatap ve tarafın davalı şirket olduğunu, müvekkilinin tüm mal varlığına ve şirketlerine Sulh Ceza Hakimliklerince el konulduğunu ve TMSF eliyle de kayyum atandığını, hukuki yönden müvekkilinin sorumluluğu olmadığını çünkü müvekkilin iradesinin ve tasarruf ehliyetinin malvarlığı ile ilgili hiç bir iradesinin olmadığı, tasarruf yetkisinin ise halen TMSF tarafından davalı şirkete atanan ilgili kayyumlarda olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafın alacağını ispata muhtaç olup neye göre ve nasıl hesaplandığı da belli olmadığını ve tüm bu nedenlerle yerinde olmayan ve koşulları oluşmayan usule ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar …Anonim Şirketi ile …Ve Tic. A.Ş.nin … Tic. AŞ. tarafından devir alındığı ve birleşmeye ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi örneklerinin dosyaya sunulduğu anlaşıldı.
Dava, davalının çek sorumluluk bedeli gayri nakdi kredi borcunun davacı bankaya depo edilmesi istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi, ihtarname, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ve dava dosyası kapsamında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Bankacı bilirkişi …tarafından sunulan 11/07/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacı banka ile davalı kredi lehtarı …AŞ. arasında Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi ile GKS akdedildiği, davacı banka her ne kadar çek karnesi teslim tutanaklarını sunamamış ise de dosya içeriğinde bulunan çek statü raporuna ve beyana göre çeklerin… AŞ’ye teslim edilmiş olduğunun anlaşıldığı, davalı kredi lehtarı… AŞ yönünden mevcut delil durumuna göre 678 sayılı KHK. 37/II maddesi ile emsal Yargıtay kararları uyarınca gayri nakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesinden sorumlu tutulamayacağı, davalı kefil tüzel kişi şirketler yönünden davacı banka ile arasında akdedilen kefalet sözleşmesinde gayri nakdi çek tahhüt bedellerinin depo edilmesini düzenleyen açık bir hükmün olmaması ve 678 sayılı KHK. 37/II maddesi nazara alındığında davalı/kefil şirketlerden depo talebinde bulunulamayacağı, davalı/kefil … yönünden takdiri mahkemeye ait olmak üzere TBK.nun 581.maddesi ve TTK.nun 7. Maddesi hükmü uyarınca mevcut delil durumuna göre temerrüde düşürülemeyeceği için anılan gerçek kişi kefilden de depo talebinde bulunulamayacağı” kanaatiyle rapor etmiştir.

GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge bilgiler ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğine göre; Dava, çek teminat bedelinin depo edilmesi istemine ilişkindir. Davacı banka ile davalılardan… Elektronik San. Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, diğer davalıların kredi sözleşmesine kefil oldukları, davalı … Tic. A.Ş.’nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesi üzerine davacı şirket tarafından hesabın kat edilip çek teminat bedelinin istenildiği, hesap kat ihtarının davalılara tebliğ edildiğinin ispat olunamadığı, davacı banka ile davalı asıl borçlu…Tic. A.Ş. arasında bağıtlanan 25/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin devam ettiği, davalı asıl borçlu şirketin sözleşme gereğince temerrüde düşmediği, sözleşme sorumluluklarını yerine getirdiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 581 ve devamı maddeleri gereğince kefiller yönünden ise, asıl borçlunun kusur ve temerrüdü nedeniyle, borca aykırılık nedeniyle sorumluluk halinin oluşmadığı, bu nedenle davacı bankanın kefillerin sorumluluğunu gerektirecek talepte bulunamayacağı, bu aşamada davacı bankanın depo talebinin dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak, hakkın kötüye kullanımı niteliğine olduğu sabit bulunmuş, istemin ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 114,25-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 69,85-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil olunan davalılar …, …A.Ş., … Tic. A.Ş. ve … Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.05/11/2019

Katip .
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır