Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1019 E. 2022/450 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1019 Esas
KARAR NO : 2022/450
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirketin Bayilik Sözleşmesi imzaladıklarını ve sözleşme çerçevesinde davalı şirkete müvekkilinin hizmet verdiğini, müvekkilinin vermiş olduğu hizmetlere karşılık faturalar keşide edildiğini, müvekkilinin davalı şirketten kesilen faturalar nedeniyle 146.935,59 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin fatura bedellerini ve cari hesap alacağının ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin başlatılan icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğini ve itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirketin alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 11/12/2014, 30/06/2016 ve 01/08/2016 tarihlerinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelerin … Noterliği’nin 03/10/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile müvekkil şirket tarafından haklı olarak feshedildiğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkil şirketin davacı şirkete cari hesap borcu bulunmadığını ve bu sebeple başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, sözleşmenin 22.3 maddesi hükmü ile cari hesap kayıtlarında alacak üzerinden mahsup yetkisinin müvekkil şirkete ait olduğunu, davacının tek taraflı cari hesap kayıtlarını esas alarak alacaklı olduğu iddiasıyla yapılan icra takibi ve iş bu davanın hukuki ve maddi dayanaktan tamamen yoksun olduğunu, davaya konu alacak likit olmadığından ve alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden müvekkil şirket aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin davacı tarafça talep edilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası, Bayilik Sözleşmeleri, cari hesap tabloları, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve davacı taraflın ilgili kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak bilirkişiden rapor alınmasına için İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Talimat sayılı dosyasına SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 05/03/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı şirkete ait ticari defterlerin 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği kapsamında e-defter olarak tutulduğu görülmüş olup e-defterlerin yasal süresinde e-defter beratının alındığı, Usulüne uygun tutulan defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı şirket ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 146.935,59 TL borçlu olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve davalı taraflın ilgili kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 23/08/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”İncelenen davalı şirkete ait 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtları ve cari hesap durumuna nazaran 16.06.2017 takip tarihi itibarıyla davacı yana 16.135,70 TL borçlu olduğu, takip tarihinden sonra davalı defterlerinde 22.06.2017 tarihinde 15.240,95 TL tutarlı “TT Temlik Edilen Tutar- … ” açıklamalı ve 24.07.2017 tarihinde 785,55 TL tutarlı “Pos Kesintileri” açıklamalı kayıtların yer aldığı, bu anlamda davalı yanın 20.11.2017 dava tarihi itibarıyla davacı yana 109,20 TL borçlu olduğu, taraflar arasında bir cari hesap mutabakatının olmadığı, bu durumda taraflar arasındaki cari hesap farklılığının sürekli arttığı hususu da göz önünden bulundurularak, davacı yanca, Sözleşmemin “Cari Hesap ve Faiz’’ başlıklı 22.4. maddesi uyarınca; “Bayi şirketlerin talebi halinde ve her halükârda 6 (altı) ayda bir Şirketler ile hesap mutabakatı yapmakla yükümlüdür.” düzenlemesine riayet edilmediği, gelinen noktada tarafların, gerek talimat bilirkişi raporu ekinde yer alan, gerek ise iş bu raporun hazırlanması aşamasında davalı şirketin ibraz etmiş olduğu cari hesap ekstrelerini karşılaştırarak, farklılık arz eden her bir cari hareket için dayanak ve tevsik edici belgeleri sunmaları halinde, icra takibine konu alacak tutarının yerindeliği yönünde bir değerlendirme yapılmasının mümkün olabileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce tarafların itiraz ve beyanları doğrultusunda Borçlar Hukukçusu eklenmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi … ve Borçlar Hukukçusu bilirkişi Dr…. tarafından sunulan 14/01/2020 tarihli bilirkişi heyeti 1. ek raporu özetle; ”Davacının muavin ekstresinin okunaklı olmadığı dikkate alınarak, talimat mahkemesince inceleme yapan bilirkişi marifeti ile davacı muavin ekstresinin (2014-2018 arası yıllarını kapsar şekilde) dijital suretinin elde edilerek mahkemeye sunulması gerektiği, aksi halde taraflar arasındaki farklılıkların tespit edilebilmesi ve var ise her iki tarafında bu farklılıklara neden olan kayıtları dayanakları ile birlikte ispat etmesi mümkün olmayacağından huzurdaki davaya konu ihtilafın çözümsüz kalacağı, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı yanın 11/09/2019 tarihli dilekçe ekinde yapılan kesintileri gösterir tabloların yer aldığı CD içeriğindeki 2014-2018 yıllarına ilişkin Evrak-Cihaz Net Yansutma Bedeli açıklamalı kayıtlar ile Sözleşme Ceza-İade Tutar ve Cihaz Ceza-İade Tutar başlığı altındaki kayıtların dayanakları, bir başka ifade ile kesinti ve yansıtmaların dayanağını oluşturan ihlallerin yapıldığına delalet eden tespit tutanakları, davacıya bayiye hangi nedenle hangi kesintilerin yapıldığına ilişkin bildirimler ve benzeri belgeler dava dosyasına sunulu olmadığı, ayrıca bu dayanak belgelerin sunulması halinde dahi söz konusu cezai uygulamaların sektörel olarak irdelenmesi ve analizinin uzmanlık alanları içerisinde bulunmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların itiraz ve beyanları doğrultusunda bilirkişi heyetine sektör bilirkişi eklenmek suretiyle bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu bilirkişi Dr…. ve Elektrik Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 18/08/2020 tarihli bilirkişi heyeti 2. ek raporu özetle; ”Taraflar arasındaki farklılıkların taraflarınca tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, nitekim davacı yanın portal üzerinden davalı şirket ile doğrudan cari hesap mutabakatı yapabileceği bir yerin bulunmadığını davalının kendi sisteminin bu duruma müsaade etmediği, mutabakat için talepte bulunulmasına rağmen davalı şirketçe dönüş yapılmadığı, dolayısıyla sözleşmenin 22/4 maddesi ile düzenlenen cari hesap ve faiz konulu maddeye riayet etmediğinden bahsedilemeyeceğini beyan ettiği, bu durumun taraflar arasında hiçbir dönem mutabakatın mevcut olmadığını doğrular nitelikte olduğu, dolayısıyla yıllara sari ticari ilişki süresince mutabakat yapmayan tarafların farklılıkların tespitini bilirkişi heyetinden beklemesinin yerinde olmadığı, davalı yanın bu aşamada dosyaya sunmuş olduğu mail yazışmaları, heyetteki sektör uzmanı tarafından irdelenmiş olup, Sözleşme Ceza-İade Tutar ve Cihaz Ceza-İade Tutar başlığı altındaki kesinti ve yansıtmaların dayanağını oluşturan ihlallerin yapıldığına ilişkin net bilgi sunulmadığı ifade edildiğinden davalı yanın e-posta yazışmaları, kesintiler ile ilgili davacı yana bildirim yaptığını göstermekle birlikte bunların davacı şirket kayıtlarında yer almaması karşısında kesintilere ilişkin faturaların yada dekontların davacı yana tebliğ edildiğinin de ispat edilmesi gerektiği, gelinen noktada tarafların dosyaya kazandırılan her iki tarafa ait muavin hesap ekstreleri üzerinde karşılaştırma yaparak farlılık arz eden her bir cari hareket için dayanak ve tevsik edici belgeleri sunmaları halinde icra takibine konu alacak tutarının yerindeliği yönünde bir değerlendirme yapılmasının mümkün olabileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların itiraz ve beyanları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu bilirkişi Dr…. ve Elektrik Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 16/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti 3. ek raporu özetle; ”Davacı yanın bahse konu ettiği dönem ile sınırlı olarak yapılan incelemeler neticesinde ortaya çıkan tablolarda her iki tarafında kırmızı dolgu ile işaretli işlemleri belgeler ile izah ve ispat etmeleri gerektiği, aksi halde mevcut durum itibariyle davacı kayıtları dikkate alınarak kırmızı dolgu ile işaretli tutarlar da göz ardı edilmek sureti ile 16/06/2017 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 146.935,59 – 42.053,58 (01/10/2016 öncesi alacak bakiyesi) – 730,38 (davacı lehine kırmızı dolgulu işlem tutarı) = 104.151,63 TL alacaklı olduğunun kabulü gerekeceği değerlendirilmiş olmakla, takdirin mahkemeye ait olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların itiraz ve beyanları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu bilirkişi Dr…. ve Elektrik Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 26/07/2021 tarihli bilirkişi heyeti 4. ek raporu özetle; ”16/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda yer verilen tespit ve değerlendirmeler aynen muhafaza edilmiş olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce bilirkişi heyetinin 26/07/2021 tarihli ek raporlarındaki beyanları göz önünde bulundurulduğunda davalı tarafın yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınması talebinin kabulü ile davalı şirket kayıtları üzerinde yerinde de inceleme yapmak suretiyle tarafların iddia ve savunmalarıyla mevcut bilirkişi raporu ve itirazlar göz önünde bulundurularak bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir Bağımsız Denetçi bilirkişi …, Elektronik ve Haberleşme Mühendisi bilirkişi … ve İÜ Öğr.Üyesi bilirkişi Doç.Dr…. tarafından sunulan 09/04/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; ”Birlikte şirketler (… A.Ş. – … A.Ş – Avea İletişim Hizmetleri A.Ş.) ile … Caddesi, No:… , / İzmir adresindeki … A.Ş. arasında Bayilik sözleşmesinin imzalanmış olduğu, Bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin olan üç hususun da uygulama açısından ve de sektör uygulamaları bakımından yerinde olduğu, başka bir deyişle davalı tarafından davacının bayilik sözleşmesinin feshinin yerinde bulunduğu kanaatine varıldığı, Bayilik sözleşmesinin feshinin yerinde olması sebebiyle Sözleşmedeki Cezai Şarta ilişkin 21. maddenin uygulanmasının da yerinde bulunduğu, cezai şart bedelinin bayi tarafından ödenmemesi durumunda takas ve mahsup yoluyla alınmasında hiçbir sakıncanın olmadığının görülmekte olduğunu, taraflar arasında ihtilaf konusu olan (davacı kayıtlarında yer almayan) “Dekont, teminat bedeli, multinet kampanyası, pos tahsilat, fatura iadesi açıklaması kayıtlarına ait” belgelerin taraflarından tetkik edildiğini, bu listedeki 21, 22, 23 ve 24. sırada yer alan tutarların hangi işlerle ilgili olduklarına dair açıklaması bulunmamakta olup (bunların toplamı; 877,04 TL + 902,92 TL + 195,03 TL + 2.523,34 TL = 4.498,33 TL olmak üzere), diğerlerinin ise yapılan işlemlerle ilgili olduklarının görülmekte olduğunu, davacı kayıtlarında yer almayan 64.288,99 TL – 4.498,33 TL = 59.790,66 TL’nin cezai şart uygulaması nedenleriyle mahsuplaşması gerektiği kanaatine varıldığından bahisle Bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin olan üç hususun da uygulama açısından ve de sektör uygulamaları bakımından yerinde olduğu, başka bir deyişle davalı tarafından davacının bayilik sözleşmesinin feshinin yerinde bulunduğu, davacı yanın davalı yandan 146.935,59 TL – 59.790,66 TL’nin tenzil edilmesi gerektiği, cem’an davacının davalıdan 87.144,93 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafça sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, davacı tarafça cari hesap alacağı bulunduğundan bahisle icra takibi yapıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edildiği, mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamına en uygun ve denetime elverişli olan 09/04/2022 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup işbu rapora göre davacı tarafın davalı taraftan cari hesaba dayalı bakiye 87.144,93-TL alacağının olduğu tespit edildiğinden davanın kısmen kabulüne, dava konusu alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle davalı tarafça likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 87.144,93 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 87.144,93 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 5.952,87-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.509,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.443,57-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.509,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.128,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.572,79-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti ve 276,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.607,90-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.559,48-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 8.500,00-TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin kabul-red oranına göre 3.458,80-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır