Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/970 E. 2019/789 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/970
KARAR NO : 2019/789
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/10/2010
KARAR TARİHİ : 13/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili arasında yapılan anlaşmaya göre, … damacana sularının Ankara il sınırları içerisinde pazarlama, dağıtma ana bayii olarak 18/09/2007 tarihi itibarı ile müvekkil şirkete verildiğini, varılan mutabakata göre bu sözleşmenin hemen yazılı olarak tanzim ve imza edilerek müvekkil şirkete gönderileceği ve müvekkil şirket tarafından da imzalanıp bir örneği davalıya iade edileceği, bu şekilde anlaşmayı yazılı protokol haline getirmeyen ve koşullarına da uymayan davalı şirkete 20/03/2008 tarihinde ihtarname gönderilerek daha önce Proformo şeklinde hazırlayıp göndermiş oldukları bayilik sözleşmesini imza etmelerini ve ayrıca 39.522,17 TL tutarındaki cari hesap alacağına karşılık damacana su göndermeleri ve sözleşmeye göre tahakkuk eden 12.000 damacana promosyon suyununda verilmesinin ihtar edildiği, bu ihtarnamenin 19/03/2008 tarihinde davalıya fakslanmasına rağmen sonuç alınamayınca bu kez … Noterliği aracılığı ile ihtarname keşide edildiğini, borçlu aleyhine girişilen icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dava dosyası üzerinde icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesi üzerine … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında yapılan takibede davalının itirazı üzerine takibin durduğu, haksız itirazın iptali ile asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının 1 yıllık sürenin geçmesinden sonra açıldığını, taraflar arasında yazılı veya sözlü sözleşme yapılmadığını, müvekkilli firmaya yapılan ödemelerin satışı yapılan ürünlerin karşılığı olduğu, talep edilen faiz oranının fahiş olduğu, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya mal karşılığı yapılan fazla ödemenin iadesi istemi amacıylabaşlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptali istemidir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davacının fazla ödeme yaptığı, sözleşmeyi ve sözleşmedeki promosyon verileceğine dair maddeyi kanıtlayamadığı gerekçesiyle 18/05/2015 tarih … esas … karar sayılı karar ile; “Davanın REDDİNE” dair karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 16/06/2016 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile:
“….Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının fazla ödeme yaptığını, sözleşmeyi ve sözleşmedeki promosyon verileceğine dair maddeyi kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacı tarafından davalıya mal karşılığı yapılan fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık davacı tarafından davalıya verilen avans çeklerinin bankaya iade edilmesi karşısında davacı ödemesi olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili dava konusu çeklerin ödeme nedeniyle iade edildiğini ve böylece ödemeye karine teşkil ettiğini iddia etmektedir. Her ne kadar dosyada mahkemeye hitaben muhatap banka tarafından yazılan cevaplarda çeklerin bankaya iade edildiği belirtilmiş ise de kim tarafından iade edildiği konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Bir kambiyo senedinin borçlu elinde bulunması ödemeye karine teşkil edeceğinden davacının iddiasına konu çeklerin alacaklı tarafından kendisine geri verildikten sonra bankaya iade edilip edilmediği, başka bir anlatımla çekleri bankaya iade edenin borçlu olup olmadığı hususları yeniden araştırılarak yapılacak inceleme sonunda tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arsındaki uyuşmazlık davacı tarafından davalıya verilen avans çeklerinin bankaya iade edilmesi karşısında davacı ödemesi olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili 08/02/2014 tarihli beyan dilekçesinde, müvekkili firma tarafından davacı adına tanzim edilen 9 adet faturanın toplamının 34.534,22 TL olduğu, bu hususta taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafça müvekkiline ödenen ödemelerin ise 35.556,38 TL tuttuğu, aradaki 1.022,16 TL fazla ödemenin ise fatura bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle oluşan vade farkı nedeniyle yapılan ödemeler olduğunu, davacı tarafın ödediğini iddia ettiği ancak müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyen ödemelerin ise 20/11/2007 tarihli … Bankası … Şubesine ait … nolu çek, 27/11/2007 tarihli elden ödendiği iddia edilen 12.500,00 TL, 04/12/2007 tarihli … Katılım Bankası … Şubesine ait … çek nolu 6.000,00 TL bedelli çek ile 25/01/2008 tarihli … Bankası … Şubesine ait … nolu 20.000,00 TL bedelli çekler olduğunu beyan ettiği, dolayısıyla uyuşmazlığın sadece bu 4 kalem ödemeye ilişkin devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacının 27/11/2007 tarihinde elden 12.500,00 TL ödeme iddiasına ilişkin herhangi bir delil sunamadığı, kendisine mahkememizce yemin delili hatırlatılması karşısında Yemin deliline dayanmak istemediğini 27.05.2019 tarihli beyan dilekçesi ile ifade ettiği bu durum karşısında elden ödeme iddiasının ispat edilemediği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce davaya konu çeklerin iptal edilerek kim tarafından iade edildiğinin bildirilmesi için … ve … Bankasına müzekkere yazıldığı,
… Bankasının 02/07/2014 tarihli cevabi yazısında, 25/01/2008 keşide tairhli 20.000,00 TL bedelli … numaralı çek hakkında, çekin 25/01/2008 tarihinde elektronik takasla … A.Ş. Işıkkent/İzmir şubesinden ibraz edilmiş olup, karşılıksız işlemi gördüğü, çekin 25/02/2008 tarihinde iptal edilerek bankalarına iade edildiği, çek görüntüsünün incelenmesinde … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyası ile takip yapıldığı, ön yüzünün çizilerek iptal yazısı yazılmış olduğu, alacaklı tarafından takipten feragat edildiği, bankasına iptal kaşesi ile iade edildiği anlaşılmıştır.
… Bankasının 08/10/2013 tarihli cevabi yazısında 29/02/2008 keşide tarihli 6.000,00 TL tutarındaki … numaralı çekin 29/02/2008 tarihinde … Şubesine ibraz edilmiş olup, karşılıksız işlemi gördüğü, söz konusu çekin 03/07/2008 tarihinde bankalarına iade edildiğini bildirdiği, … Bankasının 24/07/2013 tarihli cevabi yazısında, 20/11/2007 keşide tarihli 12.500,00 TL bedelli … numaralı çekin 20/11/2007 tarihinde … A.Ş. … Şubesine ibraz edildiği ve karşılıksız işlemi gördüğü, çekin 10/12/2007 tarihinde iade edildiğinin bildirildiği görülmüş, bozma sonrası bankalara yazılan müzekkerelere çeklerin kim tarafından ibraz edildiğinin tespit edilemediği şeklinde cevap verilmiştir.
Dosya kapsamından davaya konu çeklerin iptal edilerek bankalara iade edildiği Bir kambiyo senedinin borçlu elinde bulunması ödemeye karine teşkil edeceğinden davacının iddiasına konu çeklerin alacaklı tarafından kendisine geri verildikten sonra bankaya iade edildiği, bu hali ile davaya konu itirazın çek bedelleri toplamı olan 38.500 TL yönünden iptali gerektiği elden ödeme iddiasının ise ispat edilemediği anlaşılmıştır
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %40 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 38.500-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans Faizi uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %40 si olan 15.400-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.629,94-TL Harçtan peşin alınan 742,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.887,44-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.585-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 759,65-TL ilk gider, 287,98-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.047,60-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 602,98-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 18-TL tebligat ve müzekkere giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 4,14-TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır