Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/928 E. 2018/1303 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/928 Esas
KARAR NO : 2018/1303

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 06/11/2014 tarihinde … Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalının kendisine ait işyerinde yalnızca müvekkil şirketten iskonto uygulanmış fiyatlarla satın aldığı ürünleri satması ve ticari ilişkinin devamlılığını teşvik amacıyla sözleşmenin imzalanmasını müteakip davalıya 20.000,00-TL katılım bedelinin 12/11/2014 tarihinde ödendiğini, sözleşme imzalandıktan bir müddet sonra davalının sözleşmede belirlenen kota dolmadan sipariş etmeyi durdurduğunu, bu durumun imzalan sözleşme hükmüne aykırı olması ve ödemelerini zamanında yapmaması üzerine müvekkil şirketçe … Noterliği’nin 13/06/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini ve 20.000,00-TL nin KDV ile birlikte ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrini tebliğ ettikten sonra 29/06/2016 tarihinde borcun tamamına itirazda bulunduğunu ve icra takibini haksız bir şekilde durdurduğunu, tüm bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; taraflarca 06/11/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, anılan sözleşmeye göre müvekkil şirket davacının satmakta olduğu mallardan sadece 5 ürünü kapsadığını, müvekkil şirket bu kapsamda davacı tarafa siparişler verdiğini ve teslim almış olduğu malların bedelini de ödediğini, davacı yanın delile dayanmayan soyut ve afaki beyanlarını kabul etmediklerini, müvekkil şirketin bir butik otel işletmesi olduğunu, 24 odadan ibaret müvekkil şirkete ait oteldeki su tüketimi ortalama bilinebilecek düzeyde olduğunu, dolayısı ile taraflarca bilinçli olarak herhangi bir toplam süre veya bir seferde satın alınacak miktar sınırlaması konulmadığını, dolayısı ile davacı tarafın sözleşmeyi feshi haksız olup haksız fesih neticesinde ödemiş olduğu bedelin iadesini talep etme hakkı bulunmadığını, müvekkil şirket davalı taraftan su almak istemekte ancak satın alınan dönemsel periyotlar davalı tarafından tamamen keyfi şekilde beğenilmediğinden haksız olarak sözleşme feshedildiğini, sözleşmenin ifası kapsamında, ülkemizin yaşamış olduğu sorunların doğrudan turizm sektörünü de etkilediğini, baştan itibaren süre sınırı olmadan imzalanan sözleşmede müvekkil şirketin dışında gelişen engellenemeyen ve öngörülemeyen savaş, terör gibi mücbir sebeplerin varlığı nazara alındığında da müvekkil şirkete kusur atfetmek mümkün olmadığını ve tüm bu nedenlerle taraflar arasında akdedilen 06.11.2014 tarihli sözleşmenin ifasında müvekkil şirket tarafından sözleşmeye aykırı davranılmadığından ve davacı tarafça sözleşme haksız olarak feshedilmiş olduğundan davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesine binaen davacının davalı tarafa ödediği katılım bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 20.000,00-TL asıl alacak, 40,27-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 20.040,27-TL’nin tahsili amacıyla 21/06/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/06/2016 tarihinde borca itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller doğrultusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 11/06/2017 tarihli bilirkişi kök raporunda ve ek raporunda; ”Davacının davalı ile aralarındaki sözleşmenin feshine ilişkin olarak sözleşmede anlaşılan davalının 5.000 koli ürün satın alma taahhüdüne karşılık herhangi bir süre belirlenmediği, davacı firmaca davalıya 2014 yılında 135 koli, 2015 yılında 170 koli, 2016 yılında ise 25 koli olmak üzere toplam 330 koli ürün satışı yapıldığını, davalı firmanın ticari defter ve kayıtlarında mal alımları incelendiğinde faturalar içerisinde dava dışı firmalardan alınmış herhangi bir ürüne rastlanmadığı, davacının taraflar arasındaki mevcut sözleşmeye dayanarak davalıya ödediği 20.000,00-TL katılım bedelinin istenilmesinin mümkün olduğu ve asıl alacağa tahsile kadar yıllık %10,50 oranında avans faizi istenilmesinin mümkün olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar arasında … Satış Sözleşme’si kapsamında ticari ilişki bulunduğu, buna göre davacı tarafın davalı tarafa 20.000,00-TL katılım/sponsorluk bedeli vereceği, davalı tarafında 5000 koli exclusive ürün alacağı, davalı tarafın katılım/sponsorluk bedelini ödediği, davalı tarafın da 330 koli ürün aldığı ancak sonra ürün alımını durdurduğu, davalı tarafın ürün alımını durdurma gerekçelerinin sözleşme ve hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalı taraf haksız olarak ürün alımını durdurduğundan katılım/sponsorluk bedelini geri vermesi gerektiği anlaşılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulüne, taraflar arasındaki … Satış Sözleşme’sinin feshi ve buna bağlı olarak temerrüt tarihinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra takibinden önceki faiz istemi ile icra inkar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 20.000,00-TL asıl alacak üzerinden devamına,
Davacı tarafın sair ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.366,20-TL harçtan peşin davacıdan peşin alınan 242,04-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.124,16-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 40,27-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 242,04-TL ilk gider ve 144,00-TL posta gideri ile 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.086,04-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.083,85-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır