Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/921 E. 2022/784 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/921 Esas
KARAR NO : 2022/784
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin 2004 yılının Aralık ayında davalı … Ltd. Şti. ‘ye gayriresmi olarak %50 oranında ortak olduğunu, bu ortaklığın 2014 yılının Aralık ayında Burhanettin …’nın hisselerinin %33’ünün müvekkiline devriyle kısmen resmiyet kazandığını, Nisan ayının sonlarına doğru davalı şirket ortaklarından … …’nın müvekkiline telefon ederek, kendisinin diğer şirketi olan … San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında iflas erteleme kararı açıklayacaklarını, bu durumdan müvekkilinin ortağı ve çalışanı olduğu … Ltd. Şti.’nin zarar görmemesi için, kendi hisseleriyle birlikte …’nın hisselerini devretmek istediklerini bildirdiğini, müvekkilinin anılan hisseleri devralmaya talip olmasına rağmen, söz konusu hisselerin apar topar, dava dışı … isimli dava dışı şahsa devredildiğini, bu devir işlemi sonucunda müvekkilinin … Ltd. Şti.’ye müdür olduğunu ve SGK’lı çalışan olarak çalışmaya devam ettiğini, şirketin eski ortağı ve müdürü … …’nın bu devirdeki asıl amacının … Ltd. Şti.’yi korumaktan ziyade, kendi çıkarlarını korumak olduğunu, … Bankası tarafından … Ltd. Şti. hakkında icra takibine girişildikten ve şirketin çeşitli bankalardaki hesapları bloke edildikten sonra anlaşıldığını, bu takibin, eski ortak ve müdür … …’nın, davalı şirket … Ltd. Şti.’yi, diğer şirketi olan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye kefil olarak göstermesinden kaynaklandığını, müvekkilinin bu durumu öğrendikten hemen sonra … …’nı durumdan ve banka hesaplarının bloke edilmesi dolayısıyla ödemelerin yapılamadığı konusunda haberdar ettiğini, bunun üzerine … …’nın durumu halledeceğini bildirdiğini fakat sorunun halline ilişkin herhangi bir olumlu harekette bulunmadığını, bu dönemde, … Ltd. Sti.’nin maddi anlamda ekonomisinin zarar gördüğünü ve bazı ödemelerin yapılamadığını, müvekkilinin o dönemde ortağı olduğu şirketin yapılamayan, maaş ve sigorta şirketi ödemelerini, mevcut durumun, sürdürülmekte olan işlerin etkilememesi ve dolayısıyla şirketin bekasının korunması için şahsi hesabı ve kredi kartlarını kullanılarak gerçekleştirdiğini, müvekkilinin şahsi hesaplarını ve kartlarını kullanarak gerçekleştirdiği bu ödemelerin rücu edilmesi, davalı şirketten defaatle talep edildiğini fakat bu talebin davalı şirket tarafından reddedildiğini ve müvekkilinin zarara uğratıldığını, müvekkilinin bu süre zarfında … Ltd. Şti.’den çalışan olarak maaşını alamadığını, sunduğu çözüm önerilerinin karşılıksız bırakıldığını, bu sebeplerden dolayı müvekkilinin 01.06.2016 tarihinde ortaklık ilişkisini sona erdirmek, 08.06.2016 tarihinde de iş akdini feshetmek zorunda bırakıldığını, müvekkilinin davalı şirketten, kendi hesabından ve kredi kartlarından şirket adına ödediği paralara ilişkin 24.291,00-TL tutarında bir alacağı olduğunu ve bu alacağın müvekkili ile davalı şirketin mevcut durumu nedeniyle ivedilikle tahsili gerektiğini, yapılan ödemelere ilişkin bedellerin müvekkiline ödenmesi konusundaki rücu taleplerinin halen daha davalı şirket tarafından sonuca ulaştırılamadığını belirterek davanın kabulüne ve 24.291,00 TL tutarında alacağın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin şirkette mevcut hissesini, rızaen ve bedeli karşılığında …. Noterliği tarafından tanzim ve tasdik edilen, 01.06.2016 Tarih, … Yevmiye No.lu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile devrettiğini, müdürlüğü ve ortaklığının sona erdiğini, davacının yanıltıcı ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, davacının sunduğu kredi kartı hesap ekstreleri ve dekontların iddiaya konu ödemelerin, … Sigorta şirketi adına, şirketle ilgili şahıs-şirketlere ve şirket borcu-harcaması niteliğinde yapıldığına dair delil niteliğine haiz olmadığını, açık ve anlaşılabilir olmadığını, davacının soyut iddialarına dayalı ve mesnetsiz işbu davanın reddi gerektiğini, davanın davacının müvekkili şirket aleyhine yaptığı iş ve işlemlerden dolayı hakkında isnat olunan “güveni kötüye kullanma” suçunu örtbas etme saikiyle ve suiniyetle açıldığını, davacının müvekkili firma personeline “şirketin batacağı, şirket yetkililerinin maaşlarını ödemeyeceği” şeklinde mesnetsiz beyanlarda bulunduğunu, müvekkili şirketi çalışanlarına karşı kötülediğini, itibarını zedelediğini, şirket çalışanları tarafından, bu hususa ilişkin müvekkili şirkete şikayetlerde bulunulduğunu, müvekkili şirket hesaplarından kendi adına paralar da çeken davacının, şirketi birçok yönüyle zarara uğrattığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından ikame olunan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddine, yargılama giderleri vekalet ücreti, bilcümle harç ve masrafların davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan 23/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ”Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle Yüce Mahkemenin kabulü halinde,
1.Davalı şirketin ticari defter ibrazında bulunmadığı,
2.Davacının kredi kartı ve banka hesaplarından yapılan toplam 24.290,45TL dosyaya sunulu bilgi ve belgelerden tespit edildiği,
3.Ancak davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin olarak, (davalı şirkete ait 937,82TL kredi kartı ödemesi hariç) dosyaya sunulu destekleyici belgeler olmadığı,
4.Davacının, davalı şirkete ait 937,82TL kredi kartı ödemesini aşan alacak iddiasının dosyaya sunulu bilgi ve belgeler kapsamında ispata muhtaç olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, davacının kredi kartı ve banka hesaplarından yapılan toplam 24.290,45TL’nin davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça toplam 24.290,45TL ödeme yapıldığı hususu dosyaya sunulu bilgi ve belgelerden tespit edildiği, bu noktada ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın özünü oluşturan konunun ödemelerin şirket lehine yapılan ödemeler olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davanın konusunu oluşturan 24.290,25 TL ödemenin; 937,82 TL olan kısmının kredi kartı ödemesi, 4.520,00 TL’nin çalışanlara yapılan ödemeler, 18.135,40 TL poliçe ödemeleri toplamı, 697,23 TL ise diğer çeşitli ödemeler olduğu anlaşılmıştır.
-937,82 TL olan kredi kartı ödemesinin dosya giren deliler ile bu hususu sabit kılan 23/08/2022 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere şirket adına yapılmış olup, bu konuda ihtilaf bulunmamaktadır.
-4.520,00 TL çalışanlara yapılan ödemelere ilişkin bilirkişi raporunda her ne kadar bu ödemelerin davalı şirket adına yapılmadığını beyan etmiş ise de; dosya kapsamına giren mübrez deliller(ödemeye ilişkin belgeler) ve tanık anlatımları ile sabit olduğu üzere davacı tarafından 4.520,00 TL şirket çalışanlarına maaş ödemesi yapıldığı sabittir.
Bu durumda davacı taraf 937,82 TL kredi kartı ödemesi, 4.520,00 TL maaş ödemesi olmak üzere toplam 5.457,82 TL üzerinden hak sahibi olduğu mahkememizce tespit edilmiştir.
Davanın reddine konu olan 18.135,40 TL poliçe ödemeleri ile 697,23 TL diğer çeşitli ödemelere ilişkin değerlendirme yapıldığında ise; davacı yanın kabule konu 937,82 TL kredi kartı ödemesi ile 4.520,00 TL maaş ödemeleri haricinde, yapıldığı iddia olunan ödemelere ilişkin olarak Davacının yapmış olduğu harcamaların davalı şirket adına yapıldığına dair kanaat oluşturacak mahiyette delil olmadığı ve yine davacı yanın yapmış olduğu harcamaları, dava dilekçesindeki iddialarını ispatlayamayıp, harcamaların davalı şirket adına yapıldığına ilişkin kesin ve somut bir delil sunulmadığı poliçe ödemelerinin neden sigortalı tarafından değil de davacı yan tarafından yapıldığına dair dosyaya somut bir delil sunulmadığı, davacı yanın yapmış olduğu redde konu ödemeleri davalı şirket için yaptığına dair herhangi bir somut ve kesin bir delil dosya kapsamında bulunmadığı, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda da bu hususun vurgulandığı anlaşılmakla, yukarıda kabule konu olduğu belirtilen kalemler haricinde kalan bakiye taleplerin reddine karar verilmiş, sonuç olarak, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 5.457,82-TL’nin dava tarihinden( dava dilekçesinde konu kısmında faiz talebi mevcut ise de, faiz türü ve başlangıç tarihi belirtilmediğinden faiz başlangıcı olarak dava tarihi esas alınmıştır.) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 5.457,82-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davanın kabulüne konu miktar üzerinden davalı taraftan alınması gereken 374,87-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 414,83-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 39,96-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davalı taraftan alınması gerekip davacıdan karşılanan 374,87-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 5.457,82-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı, posta ve müzekkere masrafları ile bilirkişi ücretinden oluşan 2.043,60-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 461,69-TL olan kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kabule konu miktar itibariyle davalı yönünden kesin, davacı yönünden kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*