Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/800 E. 2019/1057 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/498
KARAR NO: 2019/1042

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı bankanın Antalya / …Şubesi’nden 11.09.2013 de 30.000,00 TL 30.03.2012 de 43.000,00 TL, 02.10.2012 de 25.000,00 TL, 13.03.2015 de 20.000,00 TL. Ticari Kredi kullandığını, kendisinden farklı tarih ve tutarlarda “tahsis ücreti – açılış komisyonu” alındığını, genel olarak işlem koşulu, sosyal ve ekonomik gelişmeler sonucunda, bireysel sözleşmenin kurulmasından önce soyut ve tek yanlı kaleme alınmış sözleşme koşulları hazırlanmakta sözleşmenin emredici hükümlerle korunmasının gerektiğini, Müvekkilden haksız ve yersiz şekilde geçersiz sözleşme hükümlerine göre 11.09.2013 de 30.000,00 TL, 30.03.2012 de 43.000,00 TL, 02.10.2012 de 25.000,00 TL. 13.03.2015 de 20.000,00 TL. tarihlerinde çekilen toplam 4 krediden davalı, tarafça yapılan kesintiler için her bir kredi kapsamında ayrı ayrı 50,00 ‘şer TL. dan toplam şimdilik 200,00 TL. nın kesinti tarihlerinden, işleyecek AVANSFAİZİ ile birlikte müvekkile iadesine karar verilmesini talebi ile Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmıştır.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 13.03.2015 tarihli kredi olarak gösterilmiş kredinin açılış tarihi 07.03.2013 olup, vade dava dilekçesinde sonu belirtildiğini, davacının kullanmış olduğu krediler ticari kredi olması nedeniyle dava konusu masraflar davacının borçlarından olduğunu, bu nedenle davacı talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanmış sözleşmede masraf alınabileceği açıkça düzenlendiğini, aynı zamanda kredilere ait ve davacı tarafından imzalanan ödeme planlarında masrafın cinsi ve miktarı açıkça belirtildiğini, kredi kullanımı gerçekleştikten sonra yapılan iş bu itirazın hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı tarafından ticari amaçla kullanılan krediden müvekkil bankaca masraf alınması usule ve hukuka uygun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, bankacılık sözleşmesine dayanan haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen bedelin iadesine ilişkin istirdat davasıdır.
Dosya Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/10/2017 tarih ve 2016/788 esas 2017/717 karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile Dava, cevap, ibraz edilen deliller, celp olunan kayıtlar incelenmek suretiyle rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Banka Emekli Müdürü Bilirkişi…tarafından sunulan 24/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu tahsis ücreti ve bunların gider vergisi (BSMV) tahsilinin sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği, öte yandan tahsil edilen komisyon ve ücretin diğer emsal müşterilere kullandırılan kredilere uygulanan komisyon ve ücretlerle uyumlu olduğu, dava dışı emsal banka uygulamalarına göre de makul seviyede olduğu, tahsil edilen komisyonların davacı ile müzakere edilmiş olduğunun değerlendirilmiş bulunduğu, Bunun yanısıra, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin -takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere başta sözleşme, Bankacılık Kanunu, T.C. Merkez Bankasfnm 2006/1 sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre genel kredi sözleşmesi’nin 6098 sayılı Borçlar Kanunu Md. 20 ve devamı maddelerine göre Genel İşlem Koşullarını içerip içermediği ve dolayısı ile Genel İşlem koşulu sayılıp sayılamayacağı hukuki değerlendirilmesinin mahkemeye ait olmakla birlikte, genel kredi sözleşmesi içeriği “komisyon, vergi ve masraflar” başlıklı VII. h. maddesi hükümlerinin davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon ücretinin dayanağını teşkil ettiği; Yargıtay’ın eğilimi de dikkate alındığında söz konusu genel işlem koşullarının ve sözleşmenin geçerli olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;

Davacı ile davalı banka arasında 23.08.2012 tarih ve 150.000,00 TL. ve Bila tarih ve 300.000,00 TL. limitli Genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup, Taraflar arasında imzalanmış Genel kredi sözleşmesi’ne dayalı olarak davacı firmaya; 30,03.2012 tarihinde 30.03.2015 vade sonlu 36 ay eşit taksit ödemeli 43.000,00 TL. ana para tutarlı, yıllık %17,28 akdi faiz oranlı TAKSİTLİ TİCARİ kredi Ödeme planı hazırlanmış ve ödeme planının davacı firma tarafından da kaşe üzerinin imzalanmış olduğu. Ayrıca 30.03.2011 tarihli ödeme planı içeriğinde 500,00 TL. açılış komisyonu alınacağı da açık bir şekilde belirtilmiş olduğu, Davalı banka ile davacı firma arasında imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesinin ; “Komisyon, vergi ve masraflar” başlıklı VII. Maddesi ile :
“Komisyon ve Masraflar” başlıklı 1. Maddesi; Banka ile müşteri, işbu sözleşme ile eki olan Kredi özel Şartları uyarınca açılan ve açılacak her türlü krediler ile hesaplar ve alınan Teminatlar ile ilgili olarak, banka düzenlemelerine veya teamüllerine göre talep edilebilecek ve iktisadi koşullar çerçevesinde Banka’nın belirlediği her türlü komisyon, ücret, masraf (Ekspertiz, teminat tesis, Fek, Muhafaza, Sigorta prim ve masrafları ve Kredi kaynağının yurtdışında yerleşik kredi kuruluşlarından sağlanması veya bankaya tevdi olunan senetler veya akreditifler ile kabul ve aval işlemleri ve diğer işlemler dolayısı ile bankanın ödediği veya ödeyebileceği muhabirlere veya . . . .komisyon ve masraf talep edilmesi hususunda mutabık kalmıştır.
İşbu sözleşme tahtında tahsil edilecek komisyon ve masraf oranlarının belirlenmesinde kullandırım tarihindeki veya teminatlar için de teminatlar ile ilgili işlem tarihindeki banka’nın cari oranları dikkate alınacaktır. hükmünde olup, iş bu sözleşme maddesi ile “Banka tarafından açılan ve açılacak her türlü krediler ile hesaplar ve alınan Teminatlar ile ilgili olarak, banka düzenlemelerine veya teamüllerine göre talep edilebilecek ve iktisadi koşullar çerçevesinde Banka’nın belirlediği her türlü komisyon, ücret, masraf (Ekspertiz, teminat tesis, Fek, Muhafaza ,Sigorta prim ve masrafları talep edilmesi hususunda mutabık kalmıştır.”
Hükmüne göre davacı bankanın kullandıracağı krediler nedeniyle her türlü komisyon, ücret, masraf alabileceği açık olup ibraz edilen bilirkişi raporu ile ;Bahse konu kredilerin ödeme planında komisyon miktarları da belirtilmek suretiyle davacıya imza karşılığında teslim edildiği, dava konusu tahsis ücreti ve bunların gider vergisi (BSMV) tahsilinin sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği tahsil edilen komisyon ve ücretin diğer emsal müşterilere kullandırılan kredilere uygulanan komisyon ve ücretlerle uyumlu olduğu, dava dışı emsal banka uygulamalarına göre de makul seviyede olduğu, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretinin başta sözleşme, Bankacılık Kanunu, T.C. Merkez Bankasının 2006/1 sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunun bildirildiği görülmüş ,davalı tarafça genel işlem koşulu nedeni ile hükümsüzlük itirazında bulunulmuş ise de TBK’nın 20-25. maddelerinde de genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup sözleşmelerde; taraflardan birinin üstün veya avantajlı konumunu kullanarak, karşı tarafa dayattığı, karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve iyi niyet kurallarına aykırı olan bölümlerin genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gerekse de Bankalar Kanununun 144. maddesi çerçevesinde serbestçe belirlenen faiz, komisyon ve masraf karşılığı alması ve TTK’nun 22. maddesi uyarınca ticari işlerde, tacir olan bankanın ücret talep etmesinin mümkün olduğu, sözleşmede masraf alınacağı şeklinde düzenleme genel işlem koşulu sayılsada bu düzenlemenin yer almasının tek başına iyiniyet kurallarına aykırı olarak kabul edilmesi ve yazılmamış sayılması için yeterli olmadığı bu nedenle davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 44,40-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20-TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 200-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır